Bağımlılık biyo—psiko—sosyal bir davranış bozukluğu veya hastalık olarak da nitelendirebilinir. Kişinin herhangi bir maddeye karşı kendini engell

Bağımlılık biyo—psiko—sosyal bir davranış bozukluğu veya hastalık olarak da nitelendirebilinir. Kişinin herhangi bir maddeye karşı kendini engelleyememesi psikolojik ve fizyolojik olarak ihtiyaç duyması bununla birlikte aldığı maddenin miktarının alınma sıklığının artması, almadığı durumlarda yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması ve günlük yaşamın da ise kullandığı maddeyi kullanmaması mümkün olmama durumudur.
Bağımlılık kronik bir hastalıktır. Bağımlılığa ilişkin beyinde nörokimyasal, nörofizyolojik değişimler saptanmıştır. Bağımlılık fiziksel ve psikolojik olarak ayrılır. Fiziksel bağımlılık bağımlı olunan maddeye karşı bir adaptasyon gelişmesine bağlı olarak maddenin bilgisine duyulan fizyolojik istektir. Psikolojik bağımlılık ise kişinin duygusal yada kişilik yapısı gereği alışkanlıklarının yerine getirme eğilimidir.

BAĞIMLILIĞIN TANISI NASIL KONULUR?
Bağımlı olunan maddenin artarak ve yüksek oranda kullanılması,
Bağımlı olunan maddeyi bırakmak istemek çaba göstermesine rağmen başarıya ulaşamamak,
Bağımlı olunan maddeyi sağlamak, bulmak ve kullanmak için vakit harcamak,
Bağımlı olunan maddeyi kullanmak için yoğun istek duymak,
Bağımlı olunan maddenin olumsuzluklarına rağmen kullanmaya devam etmek,
Bağımlı olunan maddenin fizyolojik yada psikolojik sorunlar ortaya çıkarsada madde kullanımına devam etmek,
Bağımlı olunan maddenin alınmaması durumunda yoksunluk hissinin gösterdiği belirtileri (bulantı, uykusuzluk, terleme, sinirlilik, mutsuzluk vb.) görmezden gelmek ve önemsememek.
BAĞIMLILIK MADDELERİ...
Alkol, Kafein, Keyif Veren Maddeler, Sigara, Tütün, Alkol ve Uyarıcı maddelerden oluşur.
Maalesef ki bu tür bağımlılıklar ülkemizde ve dünyada çağımızın en önemli sağlık sorunu haline gelmiştir. Bağımlılıkların kullanım yaşı düşmekte ve kullanım oranıda artmaktadır. Ülkemizde madde bağımlılığı tedavi için merkezlere başvuru oranı 10 yılda 7 kat artış göstermiştir.

BAĞIMLILKTA BEYNİN İŞLEYİŞİ...
Bağımlılık yapan maddeler doğrudan beynin zevk alma hissini düzenleyen ağı etkiler. Bağımlılığın gelişimi çok karmaşık bir süreçtir. Mutlu olduğumuzda beyin “DOPAMİN” salgılamaktadır. Bu salgının etkisiyle kişi kendini sakin, mutlu, huzurlu, sıcak hisseder. Dopamin salgısının bitiminde kişi eski haline döner hayatını olağan seyrinde devam eder. Madde kullanımı yüksek miktarda Dopamin salgılanmasına yani o sırada kişinin mutlu olmasına, haz almasına neden olur. Zamanla Dopamin salgısı beynin karar verme ve denetimi gibi fonksiyonlarını etkileyen “frontal korteksi” etkiler ve yanlış kararlar alınmasına yani madde kullanılmasına sebep olur. Böylece Dopamin salınımı mutlu olduğumuz anları ve haz duyduğumuz anlardır. Zamanla Dopamin salınımı azalarak hayattan zevk aldığımız, keyif aldığımız ve mutlu olduğumuz anlar yok olur.
Kişi kendisini düz, depresif, mutsuz ve umutsuz hisseder. Hayatta daha önce zevk aldığı şeyler artık zevk vermez hale gelir. İşte madde bağımlılığı kişinin normal seviyede olmasını sağlamak için artık maddeyi alma kullanma arzusu başlar. Ve kişi madde arama davranışına geçer kendini kontrol edemez hale gelir. Bağımlılık Tolerans Gelişimi ve Yoksunluk olarak iki grupta farklılık gösterir. Tolerans Gelişimi, kullanılan maddenin aynı oranda alınmasına rağmen etkisinin giderek azalması ve istenilen etki için kullanılan madde miktarının arttırılması ihtiyacıdır. Yoksunluk hissi ise maddenin azalması yada bırakılmasında fiziksel ve psikolojik belirtilerin yaşandığı dönemdir. Bazı maddelerin yoksunluğu yaşamı tehdit eder nitelikte olabilir.

BAĞIMLILIĞIN TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜ?
Bağımlılık tedavileri zor olsada imkansız değildir. Çünkü Kişinin kendi davranışlarını değiştirebilmesi mümkündür. Herşeyden önce kişinin bağımlılıktan kurtulması için karar vermesi çaba göstermesi zor anlarında ümitsizliğe kapılmaması, kullandığı maddenin kendisine verdiği zararı kabul ederek tedavisine başlaması gerek duyduğunda destek alarak kurtulabilmesi mümkündür. Bağımlılık tedavileri fizyolojik ve psikolojik olarak geniş kapsamlı ve rehabilitasyon programıda gerektirebilir. Tekbir bağımlılık tedavisi yöntemi yerine kişinin içinde bulunduğu duruma uygun biyolojik, psikolojik, sosyolojik özel bir tedavi proğramı da geliştirebilinir.
Sağlıklı Günler....

Sağlıklı Yaşam Koçu
Neslihan Baykal Yakışan
[email protected]