ANKARA - MHP lideri Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, 9 Şubat'ta partilerinin kuruluşunun 50'nci yıl dönümünü Adana'da kutlayacaklarını söyledi. MHP olarak Türkiye'nin yanında olduklarını belirtti.

'CHP'Yİ KİM YÖNETİYOR?'

Cumhur İttifakı'nın önemine dikkat çeken Bahçeli, CHP'yi eleştirdi. Bahçeli, "CHP'li bazı kan sulandırıcı komodinler, siyasetin bir ayağı dışarıda, bir ayağı içeride bulunan bir odak tarafından yönlendirildiğini, hem şahsımı, hem de Sayın Erdoğan'ı bu odağın yönettiğini ileri sürmektedir. Bunlara göre Türk siyaseti vesayet altındaymış. Bu zavallı bedbahtlar, sanıyorum fazla film seyrediyor, komplo teorileriyle fazla meşgul oluyorlar. Nasılsa işleri güçleri yok, canları sıkıldıkça tezvirat üretiyorlar. Elleri boş, akılları tam takır, ahlakları da kuru bakır. Bu iddia sahiplerine diyorum ki; manavdan aldığınız karpuzlar kabak çıktı, gördüğünüz hayaller kâbus olarak size döndü. MHP yalnızca Allah'ın huzurunda eğilir, yalnızca milletten talimat alır, yalnızca millete hizmet eder. Hileli parayla yazı tura atmayı bırakın, asıl CHP'yi kim yönetiyor, genel başkanınıza çürük aklı kim veriyor, kimler sokağa doğru itekliyor? Bunu söyleyin, bunu itiraf edin" dedi.

'CHP YSK'YI TANIMIYORSA, BUYURSUN SEÇİME DE KATILMASIN'

Türkiye'nin tarihi bir dönemeçte, kritik bir devirde olduğuna vurgu yapan Bahçeli, şöyle konuştu: "CHP'liler YSK'yı tanımıyormuş, seçmen kütükleri üzerinde oynanıyor, oraya buraya seçmen kaydırılıyormuş, hayali seçmeler oluşturuluyormuş. Bu iddialardaki amaç 31 Mart'ı gölgelemektir. Buradaki maksat 31 Mart'ı sabote etmektir. CHP, YSK'yı tanımıyorsa, buyursun seçime de katılmasın. Yok eğer katılacaksa, iddialarını çok acil ispatlasın. CHP yönetimi ya savcılığa suç duyurusunda bulunsun, ya da bu iddiaları YSK ihbar kabul edip harekete geçsin. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'ne şaibe bulaştırmak, seçim sonuçlarını bugünden karalamak için provokasyona kalkışmak ne siyasi etikle, ne de siyasi ahlakla bağdaşacaktır. CHP ateşle oyun olmayacağını eninde sonunda öğrenecektir. Alacakaranlık dönemlerin vazgeçilmez ismi olan emekli kriz ve kaos savcısının ağzına bakmayı derhal bırakmalıdır. Kınayı hazırlamışlar, 1 Nisan sabahını bekliyorlar. Kafayı bozmuşlar, 1 Nisan'la ilgili hesap yapıyorlar. Kinlerini bilemişler, '1 Nisan sabahına bir çıksak' diyorlar. Halbuki sandıktan umutlarını kesmişler, millete sırtlarını dönmüşler. Esasen başlarına geleceği biliyorlar. Çatılarının uçacağının farkındalar."

'PARTİMİZİN HAK VE HUKUKUNU EZDİRMEDİK'

Yerel seçimler için 30 büyükşehir belediye başkanlığıyla ilçe belediyelerinde Cumhur İttifakı'nın doğasına ve ahlakına uygun olarak AK Parti ile anlaştıklarını açıklayan Bahçeli, şunları söyledi: "31 Mart 2019'un yol haritasını belirledik. Nitekim büyükşehir belediyeleri ile bunların alt belediyeleri kapsamında 30 Mart 2014'ü baz alarak, partimizin yönetiminde olan hiçbir belediyede AK Parti aday çıkarmadı. Hakeza biz de öyle yaptık. Konuyu at pazarlığına çevirmedik. Partimizin hak ve hukukunu ezdirmedik, onlarınkini de yok saymadık. Eşit, adil ve hakkaniyet ölçülerine göre bir mutabakat olmuşken, MHP'nin belediyelerden vazgeçtiğini söylemek, teslim olduğunu iddia etmek sefil ve ahlaksız bir yalan değildir de nedir. Hem belediyelerimiz dursun, hem de bekamız sürsün, derdimiz budur. İlle de bir tercih yapacak olursam, şunu herkes bilsin ki, bin defa beka derim, bekayı savunurum."

'İSTİFASINA LÜZUM YOKTUR'

TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak açıklanmasının ardından başlayan istifa tartışmalarına değinen Bahçeli, "Sayın Yıldırım'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmasından dolayı istifa etmesi gerektiğini iddia ve ifade eden siyasi partiler, eğri okla doğru hedefi vurmanın hevesindedir. Bu yanlıştır, maksatlıdır, arızalı bir tutumdur. Sayın Yıldırım taşımış olduğu onurlu görevi bizzat TBMM'den almıştır. Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı hususunda milletvekilliğinden istifasına gerek olmadığına göre, bununla bağlantılı bir görev olan TBMM Başkanlığı'ndan da istifasına lüzum yoktur" dedi.

'VEKALET VEREBİLECEKTİR'

Buna rağmen 'istifa etmeliydi, etmemeliydi' tartışması sürecekse, çözüm olarak TBMM İçtüzüğü'nün 14'üncü maddesini çözüm yolu olarak gösteren Bahçeli, "Bu kapsamda TBMM Başkanı Sayın Binali Yıldırım, seçim propaganda ve yasaklarının başladığı tarihten oy verme gününe kadar, Ankara dışında olduğu dönemlerde başkanvekillerinden birisine yazıyla vekâlet görevi verebilecektir. Böylece her itiraz, her suçlama, her polemik bıçak gibi kesilecektir. Sayın Yıldırım TBMM Başkanı olmasına rağmen propaganda yasaklarına doğal olarak uyacak, görevinin imkânlarını kullanamayacaktır. Biz sorunlara çözüm odaklı yaklaşıyoruz" diye konuştu.

TRUMP'A TEPKİ

Bahçeli, konuşmasının son bölümünde, "Kürtler'e saldırırlarsa Türkiye'yi ekonomik olarak mahvedeceğiz" açıklamasında bulunan ABD Başkanı Donald Trump'a tepki gösterdi. "ABD Başkanı yine şaşırmış, yine sinirleri germiştir" diyen Bahçeli, şöyle konuştu:

"Geçen hafta bu çerçevede görüşlerimizi açıklamıştım. Demek ki, kalın kafalar almamış, zulmün elebaşları anlamamış. ABD Başkanı bir defa PKK/PYD/YPG'yi 'Kürt' olarak görüyorsa, Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olarak değerlendiriyorsa ya cehaletin mihveri, ya da caniliğin mihmandarıdır. Teröristlere bırakınız 'Kürt' demeyi, insan demek bile ihanettir. Trump'ın PKK/PYD/YPG'yi 'Kürt' olarak görmesi, 'Kürtler' diye tarif etmesi su katılmamış alçaklık, su götürmez küstahlıktır. Şu işe bakar mısınız, teröristlerle mücadele edersek Bay Trump ekonomik olarak Türkiye'yi mahvedermiş. Senin doların varsa, Türk milletinin imanı var. Senin para baronların varsa, sermaye çetelerin hazırsa, ekonomik tetikçilerin emir bekliyorsa, bilesin ki Türk milletinin eğilmez başı, bükülmez bileği var. Elinden geleni ardına koyma, ne biliyorsan onu yap. Senin tehditlerine 'tamam' diyen senin gibi olsun. Türkiye'yi mahvetmek senin ne haddine."

'FIRAT'IN DOĞUSUNA GİRMEK VATAN BORCUMUZDUR'

Fırat'ın doğusuna yönelik operasyonun zorunlu hale geldiğini ifade eden Bahçeli, "Bu saatten sonra Fırat'ın doğusuna girip önümüze çıkan haini, bulduğumuz katili mahv-ı perişan etmek helali hakkımızdır, vatan borcumuzdur, milli namusun gereğidir. Trump'a diyorum ki; aç kalabiliriz, açıkta yaşayabiliriz, yoksul düşebiliriz, ekonomik kayıplara maruz kalabiliriz; ama size boyun eğersek, sizden 'aman' dilersek, sizden medet umarsak bize yazıklar olsun, yani hayat bize haram zıkkım olsun. En iyi bildiğiniz şey öldürmek, en iyi yaptığınız kumpas kurmak, komplo icat etmek. Türkiye bağımsız ve egemen bir devlettir. Kimseden emir almayız, kimseden izin almayız, kimseden icazet istemeyiz. Trump'ın sözüyle hareket etmek, tehditlerine 'tamam' demek yok olmak, tarih ve coğrafyadan sürülmek anlamına gelecektir" diye konuştu.