YOZGAT

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye'nin Viyana Büyükelçiliğine pankart asılmasına tepki göstererek, bazı Avrupa ülkelerinde ırkçılığın siyasette belirleyici güç haline geldiğini ifade etti.

Bakan Bozdağ, Yozgat'ta gazetecilerin, Türkiye'nin Viyana Büyükelçiliğine pankart asılmasıyla ilgili sorusu üzerine, Avusturya'da ve AB üyesi ülkelerin bazılarında çok ciddi şekilde ayrımcılık, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslamafobi ve Türkiye karşıtlığının adeta salgın bir hastalık gibi yayıldığını söyledi.

Bu hastalığa karşı Avusturya hükümeti ve diğer Avrupa ülkelerinin ortak tavır koyması, sesini yükseltmesi ve tedbir alması gerektiğini belirten Bozdağ, bunları önleyecek mekanizmaların hayata geçirilmemesi durumunda bu hastalığın o ülke siyasetçilerinin de kendi ülkelerinde konuşmasına imkan veren bütün demokratik zeminleri yok edeceğini vurguladı.

İnsan haklarının sadece Türkiye'nin değil, bütün ülkelerin ortak altına imza attığı, korumayı taahhüt ettiği haklar olduğuna dikkati çeken Bozdağ, şöyle konuştu:

"Avrupa Birliğinin üzerinde yükseldiği değerlerin tamamı, yabancı düşmanlığını, ayrımcılığı, ırkçılığı, İslamafobiyi ve Türkiye karşıtlığını reddeden değerlerdir. Öylese biz hem AB'nin üzerinde yükseldiği değerlere sahip çıkacağız hem insan haklarına sahip çıkacağız hem de hukuk devletinin gereklerine sahip çıkacağız ve buna karşı mücadele edeceğiz ama gördüğüm kadarıyla Avusturya, Hollanda'da ırkçılık, siyasette ana belirleyici güç haline gelmiştir. Merkez siyasette bulunanlar dahi bunların söylemleriyle yarış yapar hale gelmiştir. Bu, büyük bir tehlikedir, tehdittir. Türkiye için bir tehlike oluşturmuyor, Türk toplumu için de büyük bir tehlike ve tehdit olarak görmüyorum ama o ülkede yaşayan bütün halklar için büyük bir tehlike ve tehdit görüyorum. Buna karşı da ülkeleri duyarlı olmaya çağırıyorum. Türklere Avusturyalıların ve Hollandalıların ve diğer ülkelerin, ülkelerine kazandırdıkları artı değerden dolayı teşekkür etmeleri gerekirken Türkleri istenmeyen insan olarak göremeye başlamaları fevkalade büyük bir yanlışlıktır."
"Avusturya hükümetinin sorumluluğu altındadır"

Buna rağmen bu ayrımcı ve ırkçı yaklaşımların, siyaseti de esir aldığı için siyasetin bu ayrımcı yaklaşımlara karşı yeterince tedbir geliştiremediğini vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Avusturya hükümeti, Türkiye büyükelçiliğini korumakla yükümlüdür. Türkiye büyükelçiliğinde çalışanların orada yaşayan Türklerin yaşam hakkını ve diğer haklarını korumak ve gereğini yapmakla görevlidir. Türklere sağlanan hakları yok etmek, Avusturya hükümetinin taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri de ihlal etmek anlamına gelir. Türkiye büyükelçiliğinin ve çalışanlarının her türlü güvenliğinin alınması, Avusturya hükümetinin sorumluluğu altındadır. Oralara saldırı karşısında veya herhangi gösteri, pankart açma, başka türlü terör eylemi karşısında da Türk elçiliğini korumak, Avusturya hükümetinin asli görevidir. Ben buradan Avusturya hükümetine bu asli görevini bir kez daha hatırlatmak isterim. Irkçılık hastalığına sahip olanlar insanlara, anasına, babasına, vatanına mensup olduğu milleti reddetmeyi bir akıl hastalığı, baskı olarak kullanıyorlar. Bunlar akıl hastalığı yansımalarıdır. Akıl tutulması yansımalarıdır, kabul edilir bir şey değildir."