3 Çocuklu Rock Annesi Barış Gülay ile müzik kariyerine dair keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.Röportajımızı keyif çayınız ile birlikte okuyabilirsiniz ..

Müzik kariyerinizden biraz bahseder misiniz? 

 -Kendimi bildim bileli hep okul gruplarında müzik çalışmaları yaptım. Üniversitede, lisede, orta okulda ondan önce ilk okulda ondan da önce evde. Babam Barış Manço’nun grubuyla çalışan bir gitaristti. Aslen reklamcıydı ama müzisyen ve rallyci bir tarafı da vardı ve müzik hayatımızın neredeyse bütününü kaplardı.

Son çalışmanızdan biraz bahsedebilir misiniz? 

-Son çalışmam “Kafanın İçinde” DMC etiketiyle yayınlanan tekli çalışmam. Klibimiz ve bestemiz ödül aldı. Ayrıca bu albüm benim için çok özel. Çünkü ilk defa Müzik Direktörlüğü deneyimine bu albümle sahip oldum. İnanılmaz bir deneyimdi. Fakat klip analizerini bozdular yani klibim bazı kötü niyetli fidyeci dolandırıcılar tarafından spamlandı ve olay yargıya taşındı. Çok zor bir sürece de girmiş oldum albümün çıkışıyla beraber.

En büyük hayaliniz nedir ve hayallerinizi gerçekleştirebildiniz mi? 

-En büyük hayalim bir tane değil her zaman ilerledikçe hayaller de ilerler. Mesela en büyüklerinden birini gerçekleştirdim, 3 çocuk doğurdum. Şimdi de sıra kariyer basamaklarını tırmanmakta.

Müzikle tanışmanız nasıl oldu? Kariyerinizin dönüm noktası nedir? 

-Müzikle babam sayesinde tanıştım. Hatta evde bateri kuruluydu. Benim bebek odasında bile buzdolabı büyüklüğünde amfiler vardı. Babamlar evde orkestrayla çalarlardı. Yani anne karnında tanıştım.

Herkesin büyük bir konser alanını doldurarak bir ağızdan şarkılarını söyleyeceğini hiç hayal ediyor muydun? 

-Etmez mi insan? Tabi ki. Ama ben o duyguyu albüm çıkmadan önce de tatmıştım. Şimdi yeni ekibimle yeni bir turne için hazırlanıyoruz. 

Siz albüm mü yoksa single mı çıkarmayı tercih edersiniz? 

-Fark etmez ama sanki single çalışmalar daha iyi gibi. Çünkü albümde bazı şarkılar, diğer şarkıların gölgesinde kalabiliyor ve artık gündem çok sık değiştiği için 10 şarkıyı bir seferde çıkarmak iyi bir fikir değil gibi. 

Kendinize rakip olarak gördüğünüz bir sanatçı var mı? 

-Ben yeni çıktığım için belki yaş olarak değil ama kariyer olarak sevdiğim, örnek aldığım abilerim ablalarım var. 

Sahne hayatınız için vazgeçmek zorunda olduğunuz şeyler oldu mu? 

-Maalesef oldu. Ev hayatından biraz feragat etmek zorunda kalabiliyorsunuz. Üç çocuğum olduğunu düşünürsek, onların gelişimine 24 saat ortak olamamak bir anne için üzücü. 

Hiç maddi zorluk yaşadınız mı? Müzik kariyerinizi nasıl etkiledi? 

-Tabi ki herkes gibi ben de yaşadım. 

Bazı sanatçıların lüks tutkunu olduğunu biliyoruz. Sizin de var mı lüks tutkunuz? 

-Bayanlarda olur öyle şeyler. Ayakkabı, saat, çanta, takı ve gözlük tutkum vardır. 

Şöhret Sevdasına kapılan birçok meslektaşınız var. Şöhret sizin nazarınızda nasıl bir şey? Şöhreti taşıyabilmek mühim bir meziyet mi? Şöhreti yakalayınca konserlerinde sevenlerini korumalarına ittirip kaktıran bazı sanatçılar mevcut bu durum hakkında neler söylemek istersiniz? 

-Şöhret olunmaz, doğulur. O hep içinizde vardır, zamanla ortamını bulur ve açığa çıkar. Geri kalanı hazımsızlık ve nankörlüğe girer.

Youtuberların veya tiktokerlerin müzik hayatına girmesini nasıl buluyorsunuz? 

-Halk tarafından sevilmek esastır. Kimse boş konuşmasın. Sahte milyon izlenmelerdense kaliteli hayran kitlesi bunun asıl göstergesidir.

Evlilik sanat yapmayı sizce durduruyor mu? 

-Sanmıyorum. Çatırdamış ilişkiler için sorun teşkil edebilir. Onlara da sanat bahane, bugün olmazsa yarın biter ilişkileri.

Müzik sektöründe neleri değiştirmek istersiniz? 

-Sistem komple değişmeli. Nerede kaldı eski prodüktörler!? Konuya hakim prodüktörleri bezdirdikleri için hepsi kabuğuna çekildi. Yanlış yerlere yanlış yatırımlar yapılıyor. Hatta yatırım da yapılmıyor. 

Seni izlemeyenler merak ediyordur; sahnende neler var? 

-Yerli ve yabancı alternative ve rock şarkılarına ve sürpriz coverlara yer veriyoruz.

Konser izleme rakamları seyirciler için oldukça pahalı olmaya başladı bunun önüne sizce nasıl geçilebilir?  (Manowar konseri için 570 tl den bilet gördüm) 

-Manowar için 75.000 verilir. Biz ailece gideceğiz. Sanat yapılan yerde koca bir ekibin çalıştığı yerde elbet fiyat olacak. Merve Boloğur gibi 2500 lira bilet kesip, kendi şarkısını bile söyleyemeyip, Tarkan’ın sesinin üzerine playback yaptı, mezdekeyle oynadı. Bu durumda Manowar’a 75.000 verilir.

Sahne hayatınız ile dışarıdaki yaşamınız arasında bir fark var mı?

-Elbette ki. 

Fakir birisi ile evlenir miydiniz veya birlikte olur musunuz? 

-Aşk parayla ölçülmez. Aşk esastır aşk. 

Konserlerinin ardından yaşanan  sakin hayat garip gelmiyor mu? 

-Evet.  Çekimlerde dar gelen botlar sebebiyle ayaklarınız ovulurken eve dönünce örümcek ağ yapmış onu alıyor, yemek için soğan soyuyorsunuz.

Sizce ülkemizde müzik neden magazinleştiriliyor? 

-Birileri sanat yapmadan sanat üzerinden para kazansın diye.

Moda danışmanınız var mı? Giyim konusunda nelere dikkat ediyorsunuz? 

-Evet. Klip zamanları danışmanlarımız giydiriyorlar. Şarkıya uymasına ve tabi ki yakışmasına özen gösteriyorum. 

Açık sahne kıyafetleri ile gündemde olan sanatçılar ile ilgili neler söylemek istersiniz? 

-Yakışıp yakışmamasıyla ilgileniyorum. Sonuçta sağını solunu açmak için giyinenle tarzı olanlar fark ediliyor. Taşıyabilmek önemli. 

Kendinize belirlediğiniz bir hedefiniz var mı? Ne yaparsam bu işte ben başardım diyebilirsiniz? 

-İnsan ilerledikçe hedefleri de ilerler. Çıkışım daha çok yeni. Yapacak işler çok fazla. Önce ekibimi değiştirmem gerekiyor ve bu gerçekten çok önemli, müzik kalitenizi düşüren bir şey.

Şu anki müzik kalitesi bakımından nasıl buluyorsunuz ülkemizi?

-Kesinlikle bir geçiş dönemindeyiz. Bu geçiş dönemi tüm birimler tarafından tamamlanamadan yeni teknolojilerle yeni geçişler sağlanıyor. Kısacası sapla saman karışmış durumda. Kaliteli bir restoranda yemek var, bir de ayaküstü fastfood… 

“Rap popu öldürecek” açıklamaları çok yapıldı. Sizce herhangi bir müzik tarzı popu bitirir mi?

-Popçuların pandemide ara vermesiyle rap ön plana çıkmış gibi oldu ama pop demek, “popüler” demektir, kısaltmasıdır. Bu yüzden bir rap bir ara pop olur gibi oldu ama genel geçer “Pop”u ne yapsalar öldüremezler. 

KISA KISA...

Hangi mesleği yapmak istemezsiniz?

Doktorluk

En nefret ettiğiniz şey nedir?

Nefret çok uç bir kavram. Negatifte o mertebeye ilerlemeyi doğru bulmuyorum. En fazla sevmezsin biter gider.

Hangi takımı tutuyorsunuz? 

Galatasaray

Kıskanç mısınız? Egonuz yüksek midir? 

Duruma göre değiştiğini gördüm son zamanlarda. Kıskancım ama egoist değilim. Tam tersi enayi boyutunda bir bağışlayıcılığım var.

En son izlediğiniz film, dizi?

Çocuklara Forest Gump izlettim en son. 94 yapımıdır ama çok güzel bir film. Özlemişim. 

En son gittiğiniz konser? 

Haluk abinin, Haluk Levent’in konseriydi.