Yunanistan, antlaşmalara aykırı olarak silahlandırdığı Kuzey Ege’deki adalar üzerinde kullanım hakkını da kaybetmiştir. 12 Adalar, Trablusgarp Savaşı sonrasında İtalyanlar tarafından işgal edildi. 1912’deki Uşi Anlaşması ile Trablusgarp ve Bingazi İtalya’ya verildi. Buna karşılık İtalya, 12 Ada’yı boşaltıp Osmanlı’ya devredecekti. Fakat hemen sonra 1. Balkan Savaşı ve Yunanistan’ın Ege adalarını işgali başlayınca bu devir teslim gerçekleşmedi. O günlerde Ege Adaları İngilizlerin tahrikiyle Yunanistan tarafından işgal edildi. Osmanlı Devleti, Birinci Balkan Savaşı'ndan sonra imzaladığı 30 Mayıs 1913 Londra Antlaşması'nın 5'inci maddesi ile Birinci Balkan Savaşı’nda Yunanistan tarafından işgal edilen Kuzey Ege Adaları ve Meis Adası’nın geleceği hakkında karar verme yetkisi altı büyük devlete verildi.

İkinci Balkan Savaşı'ndan sonra Londra'da düzenlenen Süfera Konferansı'nda büyük devletlerin Londra Büyükelçileri, Ege adaları hakkında karar vermek üzere toplandılar. Süfera Konferansı'nda temsil edilen 6 büyük devlet, Ege adalarına dair ortak kararlarını, 13 Şubat 1914'te Yunanistan'a ve 14 Şubat 1914'te de Türkiye'ye birer nota ile bildirdiler. Karara göre, Gökçeada, Bozcaada ve Meis Adası Türkiye'ye iade edildi, Girit adası da 4 ülkeye bırakıldı. Bunlar Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ. Yani tek başına Yunanistan’a bırakılmadı. Etrafındaki 14 ada da Osmanlı Devleti’ne kaldı. Lozan Anlaşması’nın 12. maddesinde de Girit ile ilgili anlaşma tekrar tasdik edildi. Lozan’dan sonra Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ, Girit üzerindeki egemenlik haklarından fiilen feragat etti. Uluslararası hukuk gereği bu 3 ülke hakkından feragat ettiği için o topraklar aslına rücû eder. Yani Girit’in 4’te 3’ü Türk toprağı oldu. Çünkü biz Osmanlı’nın halefiyiz. Osmanlı Devleti’nin hem borçlarını aldık hem de topraklarını aldık. Yunanistan bu hakların kendisine ait olduğuna ilişkin bir belge çıkartamıyor, çünkü elinde bir belge bulunmuyor. 

Yunan işgalindeki diğer Ege adaları da silahlandırılmamak ve askeri amaçlarla kullanmamak şartıyla Yunanistan'a veriliyordu. Kararda, Menteşe Adaları konusunda herhangi bir kayıt bulunmuyordu. Yunanistan'a, adaların egemenliği (sovereignty) ya da mülkiyet (ownership) hakkı verilmemiştir. Sadece kullanma hakkı yani zilyetlik (possession) hakkı verilmişti. Süfera Konferansı'nda yapılan görüşmelerde Yunanistan'ın, Ege Adaları üzerinde sadece kullanma hakkı yani zilyetlik (possession) hakkı olduğu açıkça belirtilmiştir. Bu durum, konferans sırasında kayıt altına alınan İngiliz Kraliyet Ofisi Tutanaklarında açıkça görülmektedir.

1923 Lozan Antlaşması'nın 12'nci maddesi ile 13 Şubat 1914 tarihli 6 Büyük Devlet Kararı bir kez daha teyit edildi. Yunanistan'a, Kuzey Ege Adalarının egemenliği değil, sadece kullanma hakkı yani zilyetlik (possession) hakkı verildi. Yunanistan'ın adaları askeri maksatlarla kullanmayacağı kararlaştırıldı.