Umudunu yitirene, gelmeden endişelenene, herşeyin kötüsünü görene tek bir cevabım var: Bu dünyada her şey zıddıyla var olur. Denge denilen şey böy

Umudunu yitirene, gelmeden endişelenene, herşeyin kötüsünü görene tek bir cevabım var:
Bu dünyada her şey zıddıyla var olur. Denge denilen şey böyle dem bulur. Çirkinlik kadar güzellik de var bu dünyada. Aramakla bulunmaz derler ama yine de arayanlar bulur. Sen ne arıyorsan aradığının yanında bir yerlerdesin… Belki de aradığın şeysin…
İyiyi görebilmek, doğruyu uygulama gayreti ve bu uğurda evrensel değerleri herşeyin önünde tutma bilinci gelişmiş bir insanın yansımalarıdır. Evrimi içindeki yetkin insan kendi yönünü bulur. Pusulasıyla kendi yolunu açar. Kendi zaferlerini kendi kazanacağını bilir ve umutsuzluğa düşmez. Çağımızın en büyük hastalığı umutsuzluk ve endişe… Düşüncenin yaratım gücünü keşfetmiş birey kendi negatif düşüncelerinden bile sakınır. Pozitif çözümler üreterek anı’ı bereketli kılar. İşte böyle bir bilinçte olan kişi kendi içsel ışığını yakalamış, bütünlüğe kavuşmuştur. Dışardan hiçbir darbe onu yenilgiye uğratamaz. Çünkü bütün zaferleri önce kendi içinde kazanmıştır. Tüm durumları ortaya çıkmadan önce duygusal hallerimiz oluşturur. O yüzden duygusal hal iyileştirilmeden yaşam iyileştirilemez. Hastalıklı düşüncelere pozitif bir yaşam eklenemez. Gerçeğin yörüngesinde olmayan bilinçler düşünce gücünün yaratımda bir hükmü olmadığını umabilir. Fakat düşüncenin gerçeğine varan kimse önce düşüncelerine gereken önemi vermesi gerektiğini bilir. Umut da bunlardan biridir…
Yaşamın, neyi besleyip büyütüyorsan o yere penceresini açar ve sen farkında veya olmadan o yeri dünya kabul edersin… İnsan gerçeği algılama ve onu yaşamına uyguladığı kadar bir hayat yaratır. Fakat herkesin gerçeği farklıdır. Bu yüzden her hayat birbirinden bambaşkadır.
İnsan düşüncesinde neyi büyütüp geliştiriyorsa bilincini o yönde çalıştırır. Pozitifse pozitif, negatifse negatif bir işleyişi olacaktır. Yaşadığı hayatta eksi ve artı kuvveler olmak üzere iki değer de mevcuttur insanın. Düşüncelerinde hangisini seçeceğine kendi karar verir. Bu yüzden bilinci eğitmek çok önemlidir. Bilincini geliştiren ve öğrenmeye açık insan çözümcül yaklaşımlarla pozitif değerler yaratarak yaşamını güzelleştirir. Çünkü insan baktığı kadar yaratabilir. Görmek ona kalmıştır…
Ama insan hiçbir zaman görebileceklerini yine de veremez kendisine. Bu yüzden birçokları yaşar ama ölüdür haline… Çok azlarıdır ki onlar karanlıktan korkmadan, umutsuzluğa varmadan yaşamın dengesinde güzellikleri bulabilir… Bu üst bilinçteki insanın gerçeğidir…
İnsanın varması gereken en son nokta kendisidir. Aradığı yaşam çiçeği yine kendisinde gizlidir.