Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Başbakanlık Yeni Bina'da düzenlediği basın toplantısında, 4 Ekim'de MHP'nin olağanüstü kongresinin toplanması çağrısında bulundu.

Bir gazetecinin, "Bahsettiğiniz kurultayda lider adayı olarak mı bulunacaksınız" sorusuna Türkeş, "Hayır" yanıtını verdi.

"Partideki bağınızı koparacak mısınız" sorusu üzerine ise Türkeş, "Oradaki sağdan soldan yanaşmış, devşirilmiş, kökten gelmeyen, daldan aşı olmuşlar benimle ilgili karar veremez. Devlet Bey'den talebim, 4 Ekim'e bir ay zaman var, kongreyi toplar, kongrede biz kendi camiamıza sorarız" dedi.

Türkeş, Milliyetçi Hareket Partisini iktidara taşıdığını ifade etti.

Partiden ihracını isteyenlerin, "Tuğrul bugün ülkücülere iş, aş, ekmek kapısı açıyor devlette. Biz de buna kızdık, biz sistemi kilitlemek istiyorduk" diye düşündüğünü ifade eden Türkeş, "Gelin ey ülkücü camia gelin ey milliyetçiler, gelin ey dünden bugüne MHP'ye gönül vermişler, buna bir karar verelim, 'Tuğrul'u atalım mı, atmayalım mı' Bir de onlara soralım" diye konuştu.

MHP'de kendisini eleştirenlere ilişkin, "Orada 3 partinin mandalını aşındırıp, 2'sini batırmış gelmiş adam. Saygısız soyadımı da bilmiyor herhalde" ifadelerini kullandı.

"Bahçeli'nin öfkesinin geçmesi gerek"

Türkeş, disiplin süreciyle ilgili savunmasını ne zaman yapacağına ilişkin soruya "Savunmamı şu anda yapmış bulunuyorum" cevabını verdi.

"Partinizden aday adaylığı başvurusunda bulunacak mısınız" sorusu üzerine Türkeş, Bahçeli'nin öfkesinin geçmesi gerektiğini, sonrasında bir daveti olursa durumu değerlendireceğini söyledi.

Türkeş, 2007 seçimlerinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ısrarıyla aday olduğunu anlatarak, "Sayın Genel Başkan telefon etti ve büyük bir ısrarla dedi ki 'Bu ayrılık yeter, gel Meclise beraber girmemiz lazım'. 2011'de tekrar Genel Başkanımızı ziyaret ettim, 'Ben milletvekilliğini müktesep hak olarak görmem, devam ediyor musunuz yoksa bir dönem çalıştın sağol mu diyorsunuz' dedim. Genel Başkan da 'Hayır, sen evrakını ver, devam edeceğiz' dedi. 7 Haziran öncesinde de tekrar sordum, kendisi, 'Evrakını hazırla beraber dilekçelerimizi vereceğiz' dedi ve kararı bu takdir doğrultusunda verdim" ifadelerini kullandı.

"2 sarhoş ve 3-5 tane çakal derken kimleri kastediyorsunuz" sorusuna ise Türkeş, "Bir hafta içinde benim aleyhimde laf etmeye kalkan 2 sarhoş ve 3-5 çakaldan bahsediyorum. Basında yazılanlara bakarsanız sizler de bulacaksınız" dedi.

"Partimi iktidar yaptım"

Türkeş, "Siyasi partilerin amacı, iktidar olmaktır. İktidarı hedeflemeyen hiçbir parti, demokrasinin gelişmesine katkı sunamaz. Demokrasiyi geliştiremediğimiz takdirde eleştirilere de tahammül gösterilemez. Bu ilkeler ışığında herkes şunu bilsin ki, benim Başbakan Yardımcısı olmam nedeniyle partim MHP de bugün iktidar olmuştur. Bunu kim görmezlikten gelebilir, tabii ki iktidar olmak istemeyenler. Arkadaşlar, ben partimi iktidar yaptım. Şahsıma insafsızca eleştiriler bunun için yapılıyor. Beni bunun için partimden atmaya çalışıyorlar" şeklinde konuştu.

Türkeş, "1970'li yıllarda MHP'nin kurucusu babam merhum Alparslan Türkeş, partimizi 3 milletvekiliyle iktidar ortağı yapabilmişti. Bugün 80 milletvekiline sahip olan MHP ise iktidar sorumluluğundan korkup kaçıyor. Yüz binlerce ülkücünün işsiz olduğu ülkemizde MHP'yi iktidardan uzak tutmak hangi akla hizmet vermektir?" dedi.

Her fırsatta soyadından dolayı 'mirasyedi' olmakla suçlandığını söyleyen Türkeş, "Ben bu ithamı büyük bir memnuniyetle kabul ediyorum. Çünkü bu benim hem dinen helal, hem de hukuken meşru bir hakkımdır. İster yerim, ister yemem. O benim bileceğim bir iş. Bunu söyleyenlere de sormak lazım, siz kimi mirasını yiyorsunuz?" diye konuştu.

'4 Ekim'de olağanüstü kurultayı toplasınlar'

Türkeş, "Ben MHP mensubuyum ve seçim hükümetinde de olsa partimi iktidar yaptım. Kimse beni bundan dolayı partimden atamaz. İlla ki atılmam gerekiyorsa buna, demin bahsettiğim şahsiyetler değil, ülkücü camia karar vermelidir. Buradan Sayın Genel Başkan Devlet Bahçeli Bey'e sesleniyorum, 4 Ekim'de olağanüstü kurultayı toplasınlar. O kurultayda benim üstlendiğim görev hakkında delegeler, partililerim ve ülküdaşlarım karar versin. Yanaşmalar, devşirmeler, bu davaya emek vermemişler, sahibinin sesi sözde ocakçılar benim verdiğim kararın ağırlığını anlayıp, algılayıp, beni yargılayamazlar" dedi.