Beynimizin yüzde kaçını kullandığımıza dair son yüzyılda değişik oranlar dolaşmaktadır. % 2.5’unu kullanıyoruz söylentilerinin ardından, şim

Beynimizin yüzde kaçını kullandığımıza dair son yüzyılda değişik oranlar dolaşmaktadır. % 2.5’unu kullanıyoruz söylentilerinin ardından, şimdilerde bu oranın % 10 olduğunu diyenler de var. % 20-30 gibi değişik yüzde söylentileri de vardır.
Dünyadaki ciddi bilim insanları için konu tamamen gayri ciddi açıklamalardır.
- S. Strejilevich, (Arjantin): Bilimsel dayanağı olmayan yanlış bir görüştür. İnsanlar spekülasyonlara çabuk inandığı için bu kadar yaygınlaşmıştır.
- Prof. Dr. R. Sabbatini: Bu tamamen yanlış bir ifadedir. İnsanlar beyinlerindeki bütün nöronları kullanırlar. Ufacık bir hasarda, meselâ, optik sinirleri tutan bir genetik hastalıkta, kişiler kör olmakta ve kısa sürede ölmektedirler. Birçok bilim insanı ’da benzer açıklamalar yapmaktadır.
Yüzde kaçını kullandığımızı bilebilmek için öncelikle beynin tanımı ve kapasitesinin sınırlarını bilmek gerekir. Şu anda böyle bir ölçme metodunu ilim çözmüş değil, beyin hala çözülmemiş bir sırdır bilim için.
İnsan beyni yaklaşık olarak 1.400 gramdır ve insan vücudunda en iyi korunaklı yerdir. Yaklaşık olarak baş yaralanmalarını 5/4’i hemen hastaneden evine gönderilmektedir 1000 yaralıdan yalnızca 70’i bir gün hastanede kalmaktadır % 20’ i ise bir hafta kalmaktadır yapılan bir araştırmaya göre.
Beynimiz, 85 yıllık bir süre boyunca saniyede 600 birimlik bilgiyi hafızamıza kaydedip işlemek ve programlamak kapasitesine sahiptir. Bu da dakikada 3600, saat de 2.160.000 ve günde 51.840.000 bitlik (Bilgisayar alan birimi olarak: 1000 bit = 1 mb.) şimdilik tespit edilebilen rakamlardır.
İnsanlar yaklaşık beyinlerinin yüzde kaçını kullanmaktadır? Bana göre beynimizin kimi koşullarda bazı bölgeleri daha az veya daha fazla çalışıyor olabilir. Yüzdeye vurmak bazı bölgelerin işlevsiz olduğu anlamına gelmez. Bazı bölümlerin daha aktif veya pasif olduğudur aslında.
Beynin her bölgesi belirli konularda özelleşmiştir ve gerektikleri zaman çalışmaları gerekir. Unutulmaması gereken önemli bir nokta; beyin kapasitesinin aynı zamanda zekânın da üst sınırını belirlediğidir.
Belirtmek gerekirse zekâ faktörü önemlidir burada tabi ki. Daha önemlisi bu kapasitenin ne kadarını kullanıldığıdır. Genetik unsurlarda önemli etkendir. Eğer zekâmızı kas yapısına benzetecek olursak kullandığımız oranda gelişecektir lakin üst sınırı vardır, örneğin var olanın % 100 üzerine çıkması mümkün değildir. Ne kadar spor yaparsanız yapın, belli bir kas gücünün üzerine çıkamayacağınız gibi. Bu üst sınır ise nöronlarla belirlenir, nöron üst sınırı kadardır her şey.
Tabi bu kullanma oranı kişiden kişiye göre değişmektedir. ALLAH herkese akıl fikir ve zekâ vermiş. Kullanmayı da biz kullara bırakmış. Doğru karara verebilmemiz için hür irade gibi değişik duygular bahşetmiş yüce yaratan. Kin, nefret, öfke, sevgi, aşk, affetme, hoşgörü ve yardımseverlik gibi değişik duygular bütünüdür insanoğlu. İşte tüm bu duygularımızı nasıl kullandığımızla ilgilidir kişinin karakteri ve yapısı.
Şimdi düşünelim, acaba beynimizin yüzde kaçını kullanıyoruz? Tam kapasitesini bilmediğimiz beynimizi nasıl kullanıyoruz? Bu kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Bazıları tenezzül bile etmez kullanmaya, kimileri işine gelen bölümünü kullanır, bir başkası da kötü yönde bazısı ise iyi yönde. Burada kriter tamamen yüzde kaçını kullandınız değil, ne yönde kullandınız.
Yarın Tanrının huzuruna çıkınca Tanrım bana verdiğin beynimin tamamını kullanmadan hatta kapağını bile açmadan geri getirdim demek mi daha makbul, yoksa Tanrım bana verdiğin aklın zekânın tamamını kullandım elim bomboş geldim demek mi? Tanrının hoşuna giderdi veya hangi kul daha makbul yaratanın yanında.
Adamda kafa var, içerisinde beyni var, akıl var zekâ var ama kullanmıyor. ALLAH sana beyin vermiş, dünya hayatın boyunca sana rehberlik edecek doğru yolu gösterecek en büyük hediyeyi bahşetmiş. Allah’ın sana en büyük yardımı, sana bu beyin sayesinde vermiştir. Sakın kula kulluk etmeyesin yaratan benim. Bu özelliğin sayesinde beni bulacaksın, aklını kullanabilmen için kutsal kitaplar rehberin olacak. Kuranın ilk ayeti oku olduğuna göre aç oku be kardeşim madem inancın var.
Hâlbuki ne yapılıyor adam aklını kullanmaktan aciz. Eğer sen aklını kullanmazsan birileri senin için düşünür sen merak etme, kendini hiç yorma. Şayet sen düşünmeyi bırakırsan ve bir beynin olduğunu aklından çıkarırsan başkalarının senin için kurguladığı hayatı yaşarsın.
Ha böyle daha iyi, kendimi yormaya gerek yok diyorsan, o başka, o zaman o başkaları senin ne yiyeceğini, ne giyeceğini, kaç çocuk yapacağını da söyler. Ayran mı, kola mı içeceğine, nasıl inanman gerektiğini, rakı mı balık mı yoksa yarım ekmek döner mi veya başına gelen felaketin kaza mı, takdiri ilahi mi olduğunu sana söyler, sen hiç merak etme birader. İşte o zaman asıl felaketi yaşarsın. Fakat felaket içerisinde olduğunun farkına varacak kadar bile aklını kullanmadığına göre farkına bile varamazsın.
İşte o senin yerine düşünen, senin yerine karar verenler, bol zenginlik içerisinde yaşarlarken sana şükretmeyi öğretirler. Onlar dünyalıklarını yaparken senin üç kuruşuna gözünü dikerler, elinden alırlar da farkına bile varamazsın. İşte o senin yerine düşünenler, saraylarda yaşarlar da senin gecekonduna bayrak asarlar, bir gün ansızın evladın şehit oldu, cennetlik derler, fakat sen evladının ne için öldüğünün ayrımını bile yapamazsın. vatan sağ olsun demek düşer sana. Başına bilinmedik türlü türlü tüm belalar gelir de sana imtihan dünyası derler.
Beyninin % 0 ‘ını kullanan kardeşim, elinde imkân varken bari beyninin % 1’ini kullanman bile alenen yapılan her türlü adaletsizliği görmene yetecek. Bir kullanmayı denesen bak o zaman her şey değişecek, inan bana, iyi kullanmalar.