“Çok zeki olduğumdan değil, sorunlarla uğraşmaktan vazgeçmediğimden başarıyorum.” der. Einstein Geçmişten günümüze icat serüveni pekte kola

“Çok zeki olduğumdan değil, sorunlarla uğraşmaktan vazgeçmediğimden başarıyorum.” der. Einstein
Geçmişten günümüze icat serüveni pekte kolay olmamıştır. Bu süreçte bazı bedeller verilmiştir. Günümüzdeki insanları da bu mucitler sayesinde daha rahat bir yaşama kavuşmuşlardır.
Bilim insanı olmak ne kolay ne de zordur. Bilime adanmışlık çoğu zaman insana yer vermektedir. İnsanlığın hizmetine sunulacak bir bilgi, bir buluş veya üretilen bir nesne kişinin bilim insanı olmasına vesile olmaktadır.
Bilim insanı çevresini gözlemleyen, araştıran meraklı olan duyarlı insanlardır. Bu durum onların daha çok araştırma ve gözlem yapmasına sebep olmaktadır. Araştırılan konu ya da üzerine düşünülen sorun, onun bir probleme çözüm bulmasını sebep olur. Sorunun kaynağını bulduğunda çözüm yollarını sorgular, çeşitli çözümler bulur ve bulduğu çözümleri analiz eder. İnsanda olumlu ve olumsuz yönlerini araştırır, sorgulama neticesinde bir tasarım süreci oluşturur. Tasarım sürecinde yaşadıklarını, deneylerle sorgulamalarını ve yapılanları günlüğünde kayıt altına alır. Bir planlama dâhilinde çalışır.
Bilim insanlarının yaşam hikâyeleri çoğu zaman bize yol gösterir ve ufkumuzu açar. Onların buluş sürece bizim yol haritamız olabilir. Dikkatli olmak ve iyi bir gözlemci olmak zorundayız. Bilimsel araştırmada tek başına gözlem yetmez. Gözlem yanında bilgi, deneyim, araştırma pratiğe aktarmada yaşanan, yaşanılanlar da çok önemlidir.
Bilim insanı en belirgin özelliklerden birisi araştırma yetenekleridir. Bilimsel icatları kullanırken dikkatli olmak gerekir. İcadın ortaya çıkışındaki yanlışlık büyük yıkımlara sebep olabilir. Üretilen bilimsel icatlar insanoğlunun hayatını olumsuz etkileyebilir.
Her icat yararlı veya zararlı değildir. İnsanların onu hangi amaçla kullandığına göre değişiklik gösterebilir. Tarihte baktığımızla insanların hayata mal olan buluşlar vardır ki onlar yanlış kullanıldığında tüm hayatı olumsuz etkilemiştir.
Kendi icatlarıyla ölen mucitler
Tarih boyunca bilim insanları yeni icatlar ortaya çıkarmıştır. Kimisi icatlarını pazarlayarak güzel başarılar imza atmıştır kimisi de onu bedelini ödeyerek tarihteki yerini almıştır.
İlk zamanlardaki icatlar hayal gücüyle yapılmış daha sonra genelde teknoloji ürünüyle ortaya çıkmıştır. İnsanın uçma tutkusu hep vardı. Bu hayal o mucidinin hayatına mal olmuştur. Mucidinin kanat takarak, insan gücü ile uçurmaya çalışması onu ölüme götürmüştür.
Denizaltının mucidi test denemesinde boğularak hayatını kaybetti.
Fransız devrimi sırasında “giyotin”i icat eden Joseph-Ignace Guillotin, “giyotin” ile ölüme mahkum edildi ise de, bu kararı veren Robespierre’nin devrilip “giyotin”le öldürülmesini takiben özgür kaldı.
Radyoaktivite üzerine yaptığı çalışmalarla iki kez Nobel Ödülü kazanan Marie Curie aynı zamanda Nobel Ödülünü alan ilk kadın ve bu ödülü iki kez kazanan ilk bilim insanı olmuştur. Uranyum la yaptığı deneyler sonucu radyoaktiviteyi keşfetti. Toryum un radyoaktif özelliğini buldu ve radyum elementini ayrıştırdı. Ancak bu deneyler sırasında o kadar çok radyasyona maruz kaldı ki aşırı radyoaktiviteye bağlı kan kanserinden öldü.
Bir diğer uçan araba trajedisi 1973’te gerçekleşti. Smolinski, mekanik bir arıza ( Uçuş esnasında aracın sağ kanadı araçtan ayrıldı) sebebi ile düşen ‘uçan araba’sında hayatını kaybetti. İntihar komandolarının ve teröristlerin “uçan otomobil” kullanarak hedeflerine ulaşabileceği endişesi, bu projelerin tamamen rafa kaldırılması sebep oldu.
Bilim insanları yüreklendiren nedir?
Bilim insanlarının bir buluşu nasıl ortaya çıkardığını hiç düşündünüz mü? İnsanlar farklı fikir ve duygularla doludur. Bu fikirler düşünülmeden, yazılmadan durup dururken ortaya çıkmaz. Yolumuza devam ederken karşımıza sorunda çıkabilir. Önemli olan yılmadan çalışarak sorunlara çözüm bulmak gerekir. Pes etmeden, sorunlara karşı savaşarak, insanlık adına güzel buluşlar bırakma adına çalışmışlardır. Onları yüreklendiren hayata bakışları, farklı düşünmeleri, asla pes etmemeleri vb. birçok seçenek sıralayabiliriz.
İnsanları yaşama bakışı çoğu zaman onun hayatına yön verir. Onu şekillendirir. Bakışı farklı olan, güzel düşünen, üreten insanlar her zaman fark yaratır. Yeter ki bir bakışımız olsun. Bilim insanı bakışına sahip olmak insana yeni ufuklar açar. Hayat bize seçenekler sunarken önemli olan güzel pencerelerden yaşama bakabilmektir.
Bakışınızın bilimsel, insancıl, farklılıkları hoş gören, iyilik ve en önemlisi sevgiyle olması dileğiyle…