15 Temmuz Amerikancı terörist saldırıları sonrasında bir devlet yetkilisi bireysel silah satın almanın kolaylaştırıl- ması için kanuni düzenlemeye

15 Temmuz Amerikancı terörist saldırıları sonrasında bir devlet yetkilisi bireysel silah satın almanın kolaylaştırıl- ması için kanuni düzenlemeye gideceklerini açıklamıştı. Son derece talihsiz olan bu açıklamanın ardından, ABD ve diğer emperyalist güçlerin, Türkiye’de bir iç savaş istedikleri de açıklanmıştı. Onlar iç savaş isterken halkın silahlandırılması ne kadar vahim bir durum. Öyle değil mi? Geçtiğimiz akşam Gaziosmanpaşa Pazariçi mahallesinde, evinin balkonunda oturan yaşlı bir teyze bir maganda kurşunu sonucu malesef hayatını kaybetti. Akşamları ilçe merkezlerinde düzenlenen demokrasi mitingleri sonrasında İstanbul’un çeşitli yerlerinden silah sesleri yükseliyor. En iyi ihtimalle havaya ateş ediyor olsalar bile, ülkemize gelen bir turist bunları iç savaş göstergesi zannedebilir. İnsanlar arasında siyasal kutuplaşma had safhada. Anadolu’daki bazı köylerden kahvehanelerin bile siyasi görüş, mezhep gibi farklılıklara göre ayrıştığına dair haberler geliyor. Başı açık bir kadın, oturduğu sitedeki tüm hanımlar başörtüsü taktığı için dışlandığını, kendisine selam bile verilmediğini ve dinden çıkmış muamelesi gördüğünü belirtiyor. İstanbul’da başka bir sitede de başörtüsü giyen 70 yaşındaki bir kadına kıyafeti nedeniyle orada bulunan çocuklar tarafından “dilenci” diye hitap edildiği ve alay edildiği belirtiliyor. Bizim kardeşliğimize ne oldu? Barut gibi olmak, sağa sola saldırmak kime ne fayda getirir? Barışı, demokrasiyi havaya ateş açarak mı sağlayacağız? Farkında olmadan Türkiye’de iç savaş çıkarmak isteyen emperyalist güçlerin ekmeğine yağ sürüyoruz. Lütfen biraz sağduyu. Soru, görüş ve önerilerinizi lütfen [email protected] adresine iletiniz.