Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Polis Teşkilatı'nın 170. kuruluş yıl dönümü münasebetiyle 81 ilde görev yapan 400 polis memurunu, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda kabul etti.

Polis memurlarını, "Cumhurbaşkanlığı külliyesine, milletin evine hoş geldiniz" diyerek selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında şehit polislere Allah'tan rahmet diledi.

Kabule en yaşlı polis memurları olan 1928 doğumlu Ahmet Çakmak ile 1929 doğumlu Müfide Şeref Karahan'ın katılacağını ancak rahatsızlıkları nedeniyle gelemediklerini bildiren Erdoğan, Çakmak ve Karahan'a acil şifa diledi.

Erdoğan, görevleri sırasında gösterdikleri üstün gayretler nedeniyle kamuoyunda takdir toplamış 3 polis memurunun da aralarında olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karaman'da su ve çamur dolu bir çukura düşen 8 yaşındaki çocuğu kurtaran Alper Arıcan, Karabük'te caddede yürüyen kadınları rahatsız eden bir kişiyi linçten kurtararak, adalete teslim eden Abdullah Kaplankıran ile Zonguldak'ta Kilyos Çayı'na atlayan genç kızı ayağının kırılmasına rağmen kurtaran Serkan Aslan'a teşekkür etti.

"Polisin serüveni, bir bakıma Türkiye'nin de serüvenidir"

Erdoğan, polisin bu milletin sadece öz evladı değil aynı zamanda günlük hayatının da ayrılmaz parçası olduğunu dile getirdi.

Ne yapılırsa yapılsın, milletle polis arasındaki güçlü bağın kopartılamadığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Polisin serüveni, bir bakıma Türkiye'nin de serüvenidir. Türkiye üzerinde oynanan oyunların hedefindeki kurumlardan biri de daima polisimiz, emniyet teşkilatımız oldu. Her dönemde bir başka fitne ateşi yakılarak, polisler de kendi içinde bölünmeye, çekişmenin tarafı yapılmaya çalışıldı. Bu teşkilat bir bütündür, bu teşkilat bölündüğü anda millet bölünür, devlet bölünür, bu teşkilat bölündüğü anda vatan, Allah göstermesin elden gider. Bu teşkilatın önemi bu denli ileridir. Aynı şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri. Buradaki hassasiyetlerimiz çok çok önemlidir. İşte bunu bölmeye yönelik en son örnek paralel devlet yapılanmasıdır. Bu örgütün her yerde olduğu gibi polis içinde de ne yazık ki mensupları çıktı. Ama bu asla emniyet teşkilatımızın tamamının üzerine gölge düşürmek, tamamını itham altında bırakmak için bir bahane olarak kullanılamaz."

"Operasyonu başarıyla yerine getirdiler"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Çağlayan Adliyesi'ndeki Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'a yönelik saldırıya değinerek, 8 saatlik operasyon sürecinin daha birinci saatinde de operasyon yapılabileceğini, ama emniyet güçlerinin "hiçbir operasyona gerek kalmadan, görüşmeler yoluyla Mehmet Selim kardeşimizi kurtarabilir miyiz" diye sabırla bu süreci işlettiklerini söyledi. Erdoğan, Savcı Kiraz'ın odasından silah sesleri gelmesi üzerine polisin içeri girdiğini belirterek, "Son anda gelen silah sesleri... Artık içeriye girilerek, o iki tane katilin de orada haledilmesinin gereğini ortaya çıkardı. Ben, o operasyondaki kardeşlerimizin tamamını tebrik ediyorum, kutluyorum. Onlar bu operasyonu başarıyla yerine getirdiler" diye konuştu.

"Ben damdan düştüm, nerede ne tür aksamalar var bunları gayet iyi biliyorum"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nasrettin Hoca'nın "damdan düşme" fıkrasına atıfta bulunarak, "Ben damdan düştüm ve biliyorum, nerede ne tür aksamalar var, bunları gayet iyi biliyorum. Yerel yönetimde de biliyorum, çünkü İstanbul gibi bir şehrin 4,5 yıl belediye başkanlığını yaptım. 12 yıl başbakanlığım, burada da merkezi yönetimin nerelerde nasıl aksamaları var bunları da gayet iyi biliyorum" dedi.

Erdoğan, Türkiye'de 10 Ağustos 2014 tarihindeki Cumhurbaşkanlığı Seçimiyle yeni bir dönemin kapılarının aralandığını belirterek, "Biz, buna yeni Türkiye diyoruz, her değişim gibi bu da sancılı olacak. Şunu unutmayın; her kutlu doğum sancılı olur, bu bir vakadır. Karşı çıkanlar, direniş gösterenler olacak, ama beyhude" diye konuştu.

Geçmişte enerjisi iç çekişme ve iç çatışmalara harcanan Türkiye'nin enerji ve gücünü 2023 hedefleriyle birleştirerek, bu enerjiyi yeni bir geleceğin itici gücü haline dönüştürmek istediklerini anlatan Erdoğan, "Bu sebeple Türkiye çok büyük bedeller ödedi. Binlerce, on binlerce evladını kimi zaman sağ-sol, kimi zaman bölücü terör görüntüsü altında toprağa verdi. Kalkınması, gelişmesi, büyümesi için ihtiyacı olan kaynağı adeta kül edip havaya savurdu. Bu oyunlar, tezgahlar bitmiş değil, bu ilanihaye devam edecek" değerlendirmesinde bulundu.
Editör: TE Bilisim