Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen ikinci "Muhtarlar Toplantısı"nda, 10 ilden gelen 382 muhtara hitap etti. Sözlerine, "milletin evine, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na hoşgeldiniz" diyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek hafta da yine bir grup muhtarla bir araya geleceğini, yapılacak diğer toplantılarla 50 bin muhtarın tamamının Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ağırlanacağını söyledi.

Siyasi hayatında, "muhtarlık" kavramının ayrı bir yeri ve anlamı olduğuna işaret eden Erdoğan, 1998'de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde Milli Eğitim Bakanlığınca tavsiye edilmiş bir şiiri okuduğu için hapis cezasına çarptırıldığını ve o dönemde kendisi için "Muhtar bile olamaz" dendiğini anımsattı. Bu ifadenin rastgele seçilmediğini, muhtarlığın seçimle, milletin iradesiyle gelinen bir görev olduğunu kaydeden Erdoğan, "Muhtarlıktan başlayan milletin tercihiyle görev alma silsilesi artık Cumhurbaşkanlığına kadar uzanıyor" dedi.

"Gücün yetiyorsa gel başbakan ol, olamıyorsun"

"Muhtar, belediye başkanı, milletvekili ne demektir, bunları bilmezler" diyen Erdoğan, milletin değerlerine, inancına, kültürüne, tarihine, kılığına kıyafetine savaş açanların demokrasiden, egemenlikten, eşitlikten ve özgürlükten söz etmeye hakkı olmadığını ifade etti.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Önce bunlara şunu söylememiz lazım, 'Siz millete saygı duymayı öğreneceksiniz, milletin tercihlerine saygı göstermeyi öğreneceksiniz'. 'Ne olacak köy muhtarı, ne olacak bu mahalle muhtarı' diyemezsin arkadaş, diyemezsin. 50 kişi de 100 kişi de 30 bin kişi de 20 milyon kişi de seçse seçilmiştir, saygı duyacaksın.

Bu aralar, ben 'başkanlık sistemi' diyorum, onlar 'diktatörlük' diyor. Daha düne kadar başkanlık sistemini savunanlar dahi ben bunu gündeme getirince 180 derece dönüp aksini söylemeye başladılar. Geçmişte tek parti döneminin Milli Şefi'ne itaati vatandaşlık borcu olarak görenler, şimdi kalkmış diktatörlükten bahsediyorlar. Bu nasıl bir diktatörlük ki ülkemizde faal durumda 87 parti var."

Erdoğan, 7 Haziran seçimlerine 31 partinin katılacağını, diktatörlükte bu kadar partinin seçime katılmasının mümkün olmadığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bu ithamın bir türlü milletin yanında, milletin safhında olmayı beceremeyenlerin dolayısıyla onun teveccühüne mazhar olamayanların sayıklamasından öte bir anlamı yoktur. Muhtardan diktatör olabilir mi? Tevessül eden çıkarsa ilk seçimde köy halkından, mahalle halkından cevabını alır, vatandaş onu al aşağı eder. Öyleyse cumhurbaşkanınından da devlet başkanından da böyle bir şey olmaz, olamaz. Bunlar, işin ruhuna karşı. Ülkenin millet iradesiyle yönetilmesine karşı. Kendileri bilirler. Siyaseti sadece karşıtlık, bir şeylere, birilerine karşı çıkmak değil milletin yanında yer almak olarak görene kadar sandıkta derslerini almaya devam edecekler.

Çıkmış diyor ki bir tanesi, 'Ben burada olduğum sürece bu ülkeye başkanlık sistemi gelemez'. Bu millete saygısızlıktır, ayıptır. Sen kimsin ya? Milletin iradesinin karşısında durulmaz. Millet istediği zaman, milletin istediği olur. Sen kimsin ya? Gücün yetiyorsa gel başbakan ol, olamıyorsun. Yetiyorsa belediye başkanı ol, olamıyorsun."

AA
Editör: TE Bilisim