ANKARA

Mustafa Kemal, Dumlupınar'da, eşi Latife Hanım ile 30 Ağustos 1924 günü katıldığı ''Meçhul Asker Anıtı''nın temel atma töreninde, zaferin kazanıldığı o günleri adeta yeniden yaşadı.

''Tıpkı bugün gibi'' dediği konuşmasında, anıtın temelinin atıldığı tepeye 2 yıl önce gelişini ve alevlerin yükseldiği savaş alanını anlatan Mustafa Kemal, ''29/30 Ağustos sabaha karşı'', Garp Cephesi Harekat Şubesi Müdürü Tevfik Bey'in (Bıyıklıoğlu) getirdiği, savaşta son durumu gösteren harita üzerine ''Derhal Fevzi (Çakmak) ve İsmet (İnönü) paşaları'' çağırtarak, düşmanı yok edecek yeni emrini verdi.

Kendisi de cepheye hareket eden Mustafa Kemal, saatler ilerleyip sonuç alınınca, 31 Ağustos sabahı savaş meydanını dolaştı. Mustafa Kemal, gördüğü manzarayı törende aktarırken, ordunun zaferinin büyüklüğünü, buna karşılık ''hasım ordunun'' uğratıldığı felaketin dehşetini ve savaş meydanından toplanan ölülerin, esir kafilelerinin oluşturduğu görünümün ''bir mahşeri'' andırdığından söz etti.

Gazi Mustafa Kemal, bu anıtın Türk vatanına göz dikeceklere, Türk'ün 30 Ağustos günündeki ateşini, süngüsünü, hücumunu, kudret ve iradesindeki şiddeti hatırlatacağını da kaydetti. ''Yeni Türk Devleti'nin, genç Türk Cumhuriyeti'nin temelinin burada sağlamlaştırıldığını; ebedi hayatının burada taçlandırıldığını'' vurgulayan Mustafa Kemal, konuşmasının sonunda gençlere şöyle seslendi:

''Gençler! Cesaretimizi takviye ve idame eden sizsiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık meziyetinin, vatan muhabbetinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu ila ve idame edecek sizsiniz. Arkadaşlar, bu gaza ve şehadet diyarını terk ederken, 'Şehit Asker'i hep beraber hürmet ve tazimle selamlayalım.''