Herkese selamlar, 

Biliyorsunuz 2022 yılında empoze edilen bilinçaltına yerleştirilmeye çalışan bir konu var. 

Kıtlık!

Yine bir koro toplandı ve kıtlık açlık geliyor demeye başladı! 

Yani yine bir kaos geliyor ve sonra onların düzeni gelecek! 

Çok sevdikleri bir husus var!

Kontrol edilebilir insan modeli!

Bunun içinde deyim yerindeyse arı gibi çalışıyorlar.

Kontrol edilebilecek insan sayısının fazla olması her zaman kontrol etme mekanizmasında zaafiyetlere yol açar. 

Aynı zamanda külfetlidir de!

Bu yüzden az insan öz insan!

İşte bu nedenle filmlerde, filim insanlarıyla, pardon bilim insanlarıyla ya da politikacılar ya da sanatçılarla, şarkıcılarla Dünya'da insan popülasyonunun çok fazla olduğunu anlatıp duruyorlar! 

Evet haklı da olabilir dünya nüfusu çok kalabalık da olabilir ancak haklı olmadıkları bir şey var Allah'ın bu dünya da yarattığı rızık varolan ve yaratılan herkese yeter! 

Şimdiyse önlerinde kitlesel bir yok oluş fikri var! 

Yani masada ki son çare kırmızı buton!

Son iki yılda sözde pandemi patladığından beri gördük ne kadar ileri gidebileceklerini neler yapabileceklerini! 

Yine yapacaklar! 

Ama bir sorun var!

Kitlesel yok oluş için bir sorun var!

Büyük sıfırlamayı, kitlesel yok oluşu başlattıklarında kendileri de dünya da olacak ve yanan ateş onlara da sıçrayabilir!

İşte bu yüzden en kısa ve en güvenilir çareyi bulana kadar bekleyecekler! 

Aslında bunun için hazırlıklar yaptılar!

Fema kampları mesela bunlardan bir tanesi. 

Yine Cyronix dondurulmuş insanlar projesi de bunlardan bir tanesi. 

Ama yeterli değil! 

Bunun için dahi adam çılgın girişimci Elon Musk'ın projesi en popüler ve en gözde olanlardan biri. 

Yani Mars'a taşınma projesi! 

Elbette ki Mars'a ilk giden küresel baronlar olmaz, önce piyonlar gider yaşam için gerekli fedakarlıkları yaparlar tüm düzen kurulduğunda onlar giderler. 

Şimdi bazılarınız ya burnumuzun dibinde ay varken neden Marsa'a gitsinler ki! 

Burnumuzun dibinde ki Ay'a nükleer bomba attıklarını duymuşsunuzdur, yani adamlar iddialarına göre deney yapmak için Ay'ı bombaladı!

Düşünebiliyor musunuz ya Ay'ı bombaladı!

Acaba gerçekten Ay'ı mı bombaladılar? Yoksa orada birileri ya da bişeyler vardı da onları mı bombaladılar! 

Bu başka videonun konusu çok girmeye gerek yok ama Ay'a asla gidip koloni kuramazlar! 

Gerçi Mars'a gideceğini iddia edenler gökkubbe'yi geçti mi? 

Ya da geçmek için mi uğraşıyorlar orası da ayrı mesele ama!

Velhasılı kelam küresel baronların aradığı çarelerden biri bu Dünya'yı terk etmek!

Çünkü büyük sıfırlama kitlesel yok oluş için artık geri sayım başladı! 

2023'mü olur 2030'mu olur bilemem! 

Ancak ilk sıfırlamayı yani o büyük sıfırlama dediğimiz şeyi ya da kitlesel yok oluşun ilk fitilini ekonomik olarak yapacaklardı ve artık yavaş yavaş başladılar!

Bu baronların ayakta kalması için kapitalizm gerikiyor sürdürülebilir kapitalizm gerekiyor! 

Ancak çağın getirdikleri, teknolojinin götürdükleri ile bu hayli zor bir hale geldi. 

İşte bu nedenle de sermaye hareketleri serbest kaldı. 

Bu durum ise küresel baronların hoşuna giden bir durum değil çünkü onlar kontrolü seviyorlar! 

Ancak özellikle kripto para çağı ile bu kontrol elden çıkmış halde. 

Bunu düzenleyen organize eden ilginç bir aile var. 

Hani şu dünyayı yönetenlerin arasında yer alan aileler varya onlardan birinin temsilcisi olan Klaus Schwab... 

Davos konferanslarının da düzenleyicisi biliyorsunuz. 

Endüstri 4,0 kılıfının altına minareyi gizliyorlar o minare de ekonomide büyük sıfırlama! 

Aslına bakarsanız George Orwell'ın 1984 isimli distopik politik romanında olanları şuan gerçek hayata taşıdılar ve tıpkı romanda ki gibi bir uygulama ile bizlere insanlara davranıyorlar. 

1984 isimli romanda distopik bir dünya var ve bu dünyada totaliter merkezi tek bir yönetim var, yani tek dünya devleti, tanıdık geldi değil mi ?

Bu tek dünya devleti halkı ve hayatı maniple ediyor! 

Neyle yapıyor sizce?

Propoganda ile!

Peki propaganda malzemesi ne? Korku! Açlık! Muhtaciyet duygusu! Ölüm duygusu! 

Bunları nasıl yapıyor! Beyin yıkama ve zihin kontrol operasyonları ile! 

E şimdi bu düşünün 1984 isimli romanda kurgulanan bu dünyanın tam ortasında yaşamıyor muyuz şuan?

Bu saydıklarımın hepsi günümüzde olmuyor mu?

Pandemi, savaş, arkasından sürekli tekrarlanan kıtlık geliyor propagandaları hemen hemen aynısı değil mi?

Sözde geçtiğimiz yüzyılın başlarında ortaya koydukları neo liberal politikalar ile dünyaya nizam ve düzen getireceğini iddia edenler sadece zenginleri daha elit yaptı, fakirleri ise daha fakir bir nevi modern köle haline getirdi! 

Bir tarafta sosyalizmi çökerttiler,  diğer taraftan başka seçenek kalmadı diyerek küreselleşme kapitalizm tenceresinin içine hepimizi atıp alttan ateşi yaktılar. 

Su soğuktu önce insanlık yandığını anlamadı ancak su kaynamaya başlayınca kurbağalar gibi zıplamaya başladık! 

İnsanlar sanıyordu ki neo liberal politikalar ile güllük gülistanlık bir dünya olacak, toplumsal ahlaki değerler daha önemli hale gelecek, eğitim düzeylerine yatırımlar yapıp düzenlenecek ve tum uluslarda eğitim düzeyi yükselecek, gelir dağılımında ki eşitsizlik kalkacak özellikle doğa konusunda daha dikkatli, daha korumacı bir politika gözetilecek falan filan! 

Ancak bu saydıklarımın tam tersi oldu!

Küresel kapitalizm elinde oyuncak olduk ve onlarla beraber dünyanın canına okuduk! 

Eh, bu dünya alma verme dünyası, bu dünya denge dünyası, biz ondan aldıysak, ona da sıra gelecek, o da bizden alacak! 

Şu zamanda edilecek en iyi dua ne biliyor musunuz?

Allah hepimizin idrakini açsın, anlamayı, anlamlandırmayı nasip etsin! 

Farkına varmayı nasip etsin! 

Kalın sağlıcakla...