Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye İş Dünyası Liderleri Forumu'nda, küresel ekonomideki sorunların kronik hale gelmeye başladığı bir dönemde G20 dönem başkanlığını üstlenmiş olmalarının, sorumluluklarını daha da artırdığını söyledi.

G20'nin 2008'de yaşanan kriz sonrasında, küresel ekonomik iş birliğinin temel platformu olarak kabul gördüğünü ifade eden Erdoğan, o günden bugüne Avustralya hariç hepsine katıldığını bildirdi.

Bu kriz sonrasında G20'nin ilk defa liderler düzeyinde toplandığını ve bu tarihten itibaren G20 liderlerinin düzenli olarak bir araya gelmeye başladığını anlatan Erdoğan, küresel ekonominin yeniden güçlü bir büyüme sürecine girmesi doğrultusunda, G20 çatısı altında önemli adımların atıldığını aktardı.

Türkiye'nin böyle bir dönemde G20 dönem başkanlığını üstlendiğini belirten Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın idare ve koordinasyonunda bir ekip kurduklarını anlattı.

Erdoğan, önceki dönem başkanının tecrübelerinden de azami ölçüde istifade etmeye çalıştıklarını dile getirerek, şunları söyledi:

"Bütün muhataplarımızla istişare halinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. G20'nin küresel ekonomik sistemdeki önemli rolüne vurgu yapan bir yaklaşım benimsedik. Dönem başkanlığımıza ilişkin önceliklerimizi bildiğiniz gibi 'kapsayıcı ve sağlam büyüme için ortak eylem' sloganı etrafında şekillendirdik. Şunu memnuniyetle ifade etmek isterim ki bu öncelikle G20 ülkeleri tarafından da güçlü bir şekilde destekleniyor. Bu kapsamda çalışmalarımız birçok kulvarda, büyük bir hızla devam ediyor. Başkanlığımız dönemindeki çalışmaların nihai hedefini, 15-16 Kasım 2015 tarihlerinde Antalya'da yapılacak G20 Liderler Zirvesi oluşturuyor. Öyle tahmin ediyorum ki 'G20 Liderler Zirvesi 15-16 Kasım Antalya', bugüne kadar yapılmış olan tüm zirvelerden çok daha farklı, çok daha dolu dolu, çok daha inanıyorum ki geleceğe yönelik farklı bir milat oluşturacaktır."

"Görüş ve öneriler çok kıymetli"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya Zirvesi'ne giden süreçte, diğer ülkelere ve taraflara yönelik açılım çabalarının G20'nin meşruiyetinin güçlendirilmesi için özel bir önem taşıdığına işaret ederek, dışa açılım çalışmalarını, üye olmayan ülkeleri, uluslararası kuruluşları, sivil toplum temsilcilerini, ticaret birliklerini, araştırma merkezleri ve diğer kar amacı gütmeyen kuruluşları kapsayacak şekilde yürüttüklerini söyledi.

İş dünyasının, işçi temsilcilerinin, düşünce kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin ve genç nüfus temsilcilerinin görüş ve önerilerinin çok kıymetli olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu görüş ve önerilerin bizi daha kapsayıcı, daha demokratik bir G20 idealimize yaklaştıracağına inanıyorum" dedi.

Erdoğan, yürüttükleri çabalar kapsamında özellikle iş dünyasının ve B20 Platformu'nun kendileri için çok değerli olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz, her zaman özel sektör yoluyla büyümeden ve istihdam oluşturmadan yana olduk. Bu süreçte tabii ki en önemli adımlardan bir tanesi de bütün iş dünyasının, işçi temsilcileri, düşünce kuruluşları, sivil toplum örgütleri, genç nüfus temsilcileri ve bu defa bir de Kadın20, bu da ilk defa Türkiye, Antalya'da gerçekleşiyor. Bu bakımdan bu da bir milat oluyor. Ülkemizde son yıllarda istihdamın ağırlığının özel sektöre kaymış olması bunun en önemli göstergesidir. Küresel ekonomide de büyümeye ulaşmak için özel sektörün daha çok yatırım yapması, daha çok istihdam sağlaması gerektiğini düşünüyoruz. Bizler, hükümetler ve devletler olarak sizin yolunuzu açmak, önünüzdeki engelleri temizlemek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz ancak daha çok büyüme, istihdam, vatandaşlarımızın refah düzeyini artırmak için iş dünyamızın bizimle birlikte hareket ettiğinden emin olmalıyız. Siyasi irade olarak aldığımız kararların ve uygulamaya koyduğumuz politikaların iş dünyası tarafından sahiplenilmesi şarttır."
Editör: TE Bilisim