Yaşadığımız toplumda kadınların haline bakıyorum da, üzüntüden kahroluyorum. Evden kovulanı mı arıyorsun, hakarete uğrayan taciz edilen kadınlar

Yaşadığımız toplumda kadınların haline bakıyorum da, üzüntüden kahroluyorum. Evden kovulanı mı arıyorsun, hakarete uğrayan taciz edilen kadınlarımızı mı, yoksa dövülen öldürülen kadınlarımızı mı? Saymakla bitmiyor. Kadınlarımıza yapılan bu işkencelerin nedenleri. Araştırdım.

Genelde Türk toplumu ataerkil bir toplumdur. Evinde, kadından ziyade erkeğin sözü geçer. Özellikle, bir erkeğin çalıştığı evde, kadın evin her işini yapar. Gerçi gördüğüm kadarı çalışan kadın da aynı durumdadır. İş yaşamından sorumlu olduğu kadar evinin işinden de sorumludur. . 

Bizim kültürümüzde, erkek çocuklar har zaman ebeveynlerin gözünde, soy kütüğüdür. Ne kadar, yaramaz da olsa baba tarafından korunur. Bunu aksine anne de erkek çocuğuna karşı ayrı bir düşkünlüğü vardır. Kız çocukları ise, anneden çok babaya düşkündür. Anne onun gözünde evde, baba tarafından ezilmiş  bir insandır.. Kız çocukları kendisini koruyabilecek dayanıklı, kendinden üstün inşaları sever. İleride evleneceği insanda, babasının karakterini arar.  Ama kız olsun oğlan babaları onlar için koruyucu bir kalkandır. 

Bunun yanında toplumsal suçları işleyen baba, yaşadığı hayatta, her şeyi yapan insanlardır. Çalışır kazanır alır satar. Babanın bu özgürlüğü,  çocukluğunda miras bırakan ananelerinden kalmıştır. Onun gözünde, evdeki kadın yemek yapan temizlik yapan bir kişidir.. Kadın zaten çocuklarıyla haşır haşır neşir olmuş sorunlu bir kimsedir. Evde babanın sözlü hakaretlerinin yanında, kovma döğme öldürme olayları hep çocukların yanında geçer.  Babanın anneye,  annenin çocuklara yaptığı hakaretlerle yaşanılan bu olaylar ilerde çocuklar içinde iyi bir örnek teşkil etmez çocukların ileride yaşayacağı hayatı için büyük bir tehlikedir.   Çocuklar hayata atıldığında,  annesinde babasında gördüğü davranışları sergiler. Bunun içindir ki özellikle çocuklarımızı yetiştiren,  annelerin eğitilmesi gerekir. Eğitim le bu olaylar düzeltilebilir. Çocuk evdeki yaşantısıyla kalmaz, dışarda eğitildiği bir ortamı da kendine örnek alabilir.  

Yaşanılan kötü ya da iyi olaylar, çocuk gözünde unutulmayacak şeylerdir. Beyinlerinin hep bir köşesinde bu örnekler duracaktır.  Onların eğitilmesi bizim sorumluluğumuzdur.

Çocuklar geleceğimizin mirasıdır.





Aslı Perihan Özcan