İSTANBUL (DHA) - Cumhurcu, "Seyit Onbaşı'yı hepimiz okuduk. Ama sadece okuyorduk. Biz 15 Temmuz'da bunları canlı yaşadık. O gençlerin, o gece sokaklarda neler yaptığına canlı şahit olduk. Dedelerimizin ruhaniyeti o gece Çengelköy sokaklarındaydı. Bu ruh bambaşka bir ruhtu. Diriliş ruhuydu" dedi.

Çengelköy Polis Merkezi önünde darbecilere karşı direnirken kasığından vurularak yaralanan Can Cumhurcu, "15 Temmuz akşamı bir diriliş, şahlanış hikayesi. İlk yazıldığı yerlerden bir tanesidir Çengelköy. Ülkemizin hiçbir tarafında bir hareketlilik yokken, Çengelköy bu kalkışmanın içindeydi. Kuleli Askeri Lisesi'nde konuşlanmış terör örgütü üyelerinin burayı karargah olarak kullanması bu işi bizim ilk önce yaşamamıza neden oldu. O gece saat 08.30'da başlayan bir koşuşturma, sabah erken saatlerinde biten Allah'a şükürler olsun bir şahlanış, diriliş hikayesi bu" diye konuştu.

"ÇALIŞKAN'IN TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELERİYLE KAVGASINI TELSİZDEN DİNLEMEYE BAŞLADIK"

O geceyi anlatan Can Cumhurcu, "Akşam saat 20.30 civarında Çengelköy'de evime girmek üzereyken, gelen istihbaratlar üzerine Çengelköy Karakolu'na doğru koşmaya başladım. Ulaşabileceğim mülki amirlerime ulaşmaya çalıştım. Ama kimseye ulaşamadım. Karakoldan içeri girdiğimde Sayın Emniyet Müdürümüz Mustafa Çalışkan'ın terör örgütü üyeleriyle kavgasını telsizden dinlemeye başladık. 'Televizyon açık mı?' diye sordum. Televizyon açıktı ve köprünün üzerinde tankları gördüğümde işte bende o zaman şafakların çaktığı dakikaydı. İlk önce aklıma ihtilal gibi bir şey gelmedi. Saat 21.15'e doğru Kuleli Askeri Lisesi'nden bir yüzbaşının havaya silah sıkarak gelmesi ve 'Ordu yönetime el koydu' demesi üzerine artık bizde burada bir direniş, diriliş harekatını başlattık" ifadelerini kullandı.

"8 ŞEHİT, 84 GAZİMİZ VAR. 100 KİŞİYİ ÖLDÜRME MAKSADIYLA ATEŞ ETMİŞLER"

Çengelköy'ün stratejik bir konuma sahip olduğunu belirten Cam Cumhurcu, "Burayı özellikle seçmelerinin amacı, köprüyle aralarındaki en büyük engel burasıydı. Stratejik olarak karakolumuz önemli noktadaydı ve çok önemliydi. Burayı ele geçirmeye çalışıyorlardı. Buradan da köprüye çok rahat bağlantı sağlamayı amaçlıyorlardı. Çengelköy'ün kanaat önderlerini aradık, acilen Çengelköy karakoluna davet ettik. Karakolun içindeki polis araçlarını barikat olarak kullanarak ana caddeyi kapattık. Cumhurbaşkanımızın hiçbir konuşmasına tanıklık etmedik. Çünkü biz direk ateşin içindeydik. Yolu kapattık, geçişi engelledik. Allah'a şükürler olsun. Tabi çok üzüldük. Bugün Çengelköy'de 8 şehit, 84 gazimiz var. Bu rakam olarak çok büyük bir rakam. Bu ne anlama geliyor? Bunlar 100 kişiyi öldürme maksadıyla ateş etmişler" şeklinde konuştu.

"15 TEMMUZ'U UNUTMAMAK, UNUTTURMAMAK ADINA BİZİM ÜSTÜMÜZDE BİR DAMGA BU"

"En büyük zaafa düştüğümüz nokta, 'Türk askeri halkına sıkmaz'. Her ne kadar emir komuta olsa da Türk askeri başkadır bizim gözümüzde. Biz bu zaafa düştük" diyen Can Cumhurcu, "O arada baktık bunlar duracak gibi değil. Yaylım ateşine dönmeye başladı bu iş. O sırada karakolun önündeki projektörler yanıyordu. İçeri girip projektörleri söndürdüm. Dışarı çıktığımda o an G3 kurşunu aldım. Kasığımı parçaladı. Yere düştüm. Çengelköy'ün gençleri beni o ateş hattından çekmeye çalıştı. Diyorum ki çocuklara, 'Çocuklar beni alıyorsunuz ama ayağımı unuttunuz'. Çünkü ben ayağımı koptu zannettim. O arada çok büyük bir yaylım ateşi başladı. Onu almayın ölsün orada der gibiydi. Sağ olsun gençler üzerime kapaklanarak beni oradan aldılar. 4 gün yoğun bakımda kaldım. Ameliyata aldılar. Ayağımdaki kılcal damarların kanaması durmuyordu. Bacağım mosmordu. Sağ olsun devlet büyüklerimiz de başımızda, bütün gazilerimizle ilgileniyorlardı. Biz 15 Temmuz'u onurla üzerimizde taşıyacağız. 15 Temmuz'u unutturmamak, unutmamak adına bizim üstümüzde bir damga bu" dedi.

"DEDELERİMİZİN RUHANİYETİ O GECE ÇENGELKÖY SOKAKLARINDAYDI"

15 Temmuz ruhunu, "Seyit Onbaşı'yı hepimiz okuduk. Sadece okuyorduk. Biz 15 Temmuz'da bunları canlı yaşadık. O gençlerin, o gece sokaklarda neler yaptığına canlı şahit olduk. Dedelerimizin ruhaniyeti o gece Çengelköy sokaklarındaydı. Bu ruh bambaşka bir ruhtu. Diriliş ruhuydu" diye tanımlayan Can Cumhurcu, "Şehitler köyü, Gaziler köyü Çengelköy'ün muhtarısınız. Bu sokaklarda dolaştığınız zaman ya bir şehit ailesine ya da gaziye, gazi ailesine denk geliyorsunuz. Bu 15 Temmuz'u biz aslında her gün yaşıyoruz. Sizler belki bunu dışarıda algılayamıyorsunuz. Bugün bir şehit çocuğu bize koşarak geliyor,  bir baba, anne şefkatini bekliyor. Biz onu yaşatmaya çalışıyoruz. Kolay değil. Biz ölene dek bu 15 Temmuz'u ne unutacağız, ne unutturacağız" diye konuştu.
Editör: TE Bilisim