Merhaba Cengiz Bey, yaptığınız müziklerle insanların kalbine dokunuyorsunuz. Müzikle tanışmanız nasıl gerçekleşti?

Hatırladığım kadarı ile anaokulu yıllarımdı. Devamlı olarak etrafımdakiler şarkı söylememi isterlerdi. Bir süre sonra ben de kendi sesimi duymaktan ve dinlemekten zevk aldığımı fark ettim. Derken çevremdekiler istemeden şarkı söylemeye başladım. Bir baktım ki bulunduğum her yerde elimde mikrofon olsun olmasın şarkı söylüyorum. Sanıyorum müzikle aramızdaki bağ bu şekilde başladı ve eğitim yolculuğum da bu şekilde devam etti.

En sevdiğiniz enstrüman nedir?

Tabii ki insan sesi diye cevap verebilirim, çünkü insan sesi de bir enstrüman olarak kabul edilir ve diğer tüm enstrümanlara kıyasla mekanik değildir, insanın vücudunun bir parçasıdır ve iki küçük kas parçasından oluşmasına rağmen çok çeşitli ve duygulu sesler çıkartabilirsiniz. Tıpkı parmak izi gibi kişiye özeldir, eşsizdir.

Müziğin içinde olmak sizi nasıl biri haline dönüştürdü?

Eğer müziğe geç başlayan birisi olsaydım bu soruya farkındalıklarım hakkında bilgi verebilirdim ancak küçük yaşta müzikle tanıştığım ve hayatımda hep var olduğu için onunla yoğruldum. Duygularımı daha yoğun yaşamama ve sabretmeyi hatta affetmeyi öğrenmeme vesile oldu. Bir besteyi yaparken sabırlı olmak yaratıcı süreçte tıkanmamak için kendinizi ve herkesi affetmek zorundasınızdır.

Şarkı yaparken en çok hangi duygudan beslenirsiniz?

Bu sorunun çok spesifik bir cevabı yok bende aslında. O günkü ruh halim, yediğim yemeğin tadı, aldığım bir telefon veya havanın durumu bile bir etken olabiliyor. Ama daha çok negatif duygular içerisinde olduğumda kendimi beste yaparken buluyorum.

Biraz yaptığınız şarkılardan bahseder misiniz?

Beste yapmaya ergenlik yıllarımda başladım. Genelde ya önce beste yapılır ve üzerine sözler yazılır ya da yazılan sözlerin üzerine beste yapılır. Bugüne kadar ki şarkılarımda, önce bestelerini yaptım sonra üzerine sözleri -yazar ve dramaturg olan- çok yakın lise arkadaşım Özden İnal yazdı. Yeni çıkan şarkımız “Aşkım Ezelden” de bu şekilde ortaya çıktı.

Son single “Aşkım ezelden” nasıl dönüşler aldı?

Her yaş grubu dinleyiciden oldukça güzel geri dönüşler aldık, almaya devam ediyoruz. Dinleyici hem müziğin dinamizmini hem de sözlerin derinliğini çok sevdi. Umarım çok daha büyük kitlelere ulaşırız.

Aşka hitap edilen bir şarkı... Bir aşk acısını mı anlatıyor?

Aşkı anlatan bir şarkı. Aşkın hayatımızda pek çok yansıması var. Her dinleyici kendi yaşanmışlıklarına göre farklı izler yakalayacaktır.

Mikrofonu ilk elinize aldığınız anı hatırlıyor musunuz? O heyecanı hala yaşıyor musunuz?

Kendimi bildim bileli mikrofon hep elimdeydi, ama çocukluğumda Gerede Hotel’ de profesyonel orkestra eşliğinde şarkı söyleyişimi anımsıyorum. Müthiş bir heyecandı, sizi dinleyenlerin gözünde aynı duyguda buluştuğunuzu görmek harika bir his.

Şuan bulunduğunuz yerden mutlu musunuz?

Hayatta her zaman daha iyisini isteyen ve bunun mümkün olduğuna inanan bir insan oldum. Bu yüzden şu an bulunduğum yer benim için sadece yarın bulunacağım daha iyi yerlerin ilk basamağıdır.

Müzik evrenseldir ve herkesi aynı bugünde birleştirir. Sizin hayattaki müzik görüşünüzü nedir?

Yalnızca müzik değil sanatın tüm alanları yaşantımız için vazgeçilmezdir. İnsan duygularını, hayal gücünü ve zihninin gerisine attığı bastırılmış düşüncelerini yalnızca sanatla tanıyabilir.

Kariyer yolculuğunuzda şimdiye kadar karşılaştığınız en büyük güçlükler nedir?

Sanat kariyeri yaşamımız boyu sürecek ve asla emekli olmayacağımız bir yolculuktur. Sesiniz kısılsa zihniniz melodi üretmeye devam eder, artık sahneye çıkamayacak hale gelseniz yetiştirdiğiniz yüzlerce öğrenci birikmiştir. Dolayısı ile bu çok uzun bir yol ve ben kendi yolculuğumu inşa ederken karşılaştığım her olayı bir güçlük değil bir öğretici olarak görüyorum.

Hayalleriniz mi sizi yönetir yoksa her zaman ayakları yere basan biri mi oldunuz?

Ben hayallerimi ve mantığımı her zaman dengede tutmaya çalışırım. Hayal kurmadan ilerleyemezsiniz ama eyleme geçemeyen hayaller de size sadece yerinizde saydırır.

Kuruluş Osman dizisinde “şaman” karakterine hayat verdiğinizi hatırlıyorum. Oyunculuk da sizin için bir yolculuk mu?

Oyunculuk da tıpkı müzik gibi kariyerimin önemli bir parçası, ancak ben bunların yanı sıra yönetmenlik, sunuculuk ve eğitmenlik de yapmaktayım. Devlet Tiyatrosu sahnesinde seyirci ile buluşma şerefini de yaşadım, özel tiyatrolarda çok sayıda çocuk müzikallerinde de oynadım. Reklam, dizi, sinema filmi de çektim. Yani oyunculuğun her alanında var olmaya, kendimi geliştirmeye çabalıyorum. Kuruluş Osman dizisindeki “Şaman” karakteri çok renkli, çok zengin olması sebebi ile çok keyifli bir roldü.

Hem müziğin içinde hem de kameranın karşısında olmak hayatınıza nasıl yenilikler kattı?

Müzik ve oyunculuk kolayca bir arada yürütülebilen kardeş disiplinler. Hayatıma hiç kuşkusuz pek çok yenilik getirdi. Bunların en önemlisi her iki disiplinin de olmazsa olmazı ekip çalışmasıdır. Bu sayede birlikte üretmeyi ve kolektif düşünmeyi öğrendim.

Sanata olan ilginiz çocukluktan mı geliyor?

Sanat yeteneğinin, sanata yatkınlığın yaradılıştan bahşedildiğine inanıyorum. Ben şanslıyım ki ailem sanat eğitimi almam ve bu mesleği yapabilmem konusunda her zaman destekçimdi. Ailemizdeki müzisyenler de benim yolumu çizmemde bana ışık oldular.

Sizi başka projelerin içinde izleyebilecek miyiz?

Hem müzik hem oyunculuk alanında yakında hayata geçecek projelerimiz var. Ben de sabırsızlıkla dinleyici ve seyirci ile tekrar buluşmayı bekliyorum.

​​​​​​​

Bu keyifli sohbet için teşekkür ederim. Sizin hayatınızın melodisi nedir?

Ben teşekkür ederim, benim için de çok keyifli bir sohbetti. Okurların da aynı keyfi alacağını umuyor ve yeni şarkım “Aşkım Ezelden” de buluşmayı bekliyorum. Hayatımın melodisi olsa olsa bir Melih Kibar bestesidir. Hem dinleyen kimsenin aklından çıkmaz hem de her duyulduğunda tanıdık bir gülümseme bırakır.