Dünya düzenini şekillendiren dış güçlerin şeytanca planları dünya halklarının kanını emerken şeytan bile şeytanlığından utanıyordur.  Dün

Dünya düzenini şekillendiren dış güçlerin şeytanca planları dünya halklarının kanını emerken şeytan bile şeytanlığından utanıyordur. 
Dünya yangın yeri!
Katliamlar, savaşlar almış başını gidiyor ama öyle böyle değil. Para üzerine kurulu, hırs üzerine, çıkar amaçlı.
Bombalar içimizde patlıyor bir bir. Her gün, her saat, her an. 
Dünyada çocuklar ölüyor, ölmüyor aslında bildiğin öldürülüyor. Kana susayan faşıstler tarafından.
Umut değil midir? insanı ayakta tutan.
Her yeni güne iyi dileklerde bulunarak başlarız. 
Yeni başlangıçlar, daha iyi bir yaşam dileriz... Her umudun içinde çocuğumuzdan bir parça barındırırız.
Büyüsünler, okula gitsinler, vatana yakışır hayırlı evlat olsunlar.
Sonra ülkemizi ve dünyayı sarsan çocuk ölüm haberlerini duyarız. İçi yanan analar, ağlayan babalar, kardeşlerin yürek burkan feryatları içimizi ürpertir. Daha bi sıkı sarılırız evlatlarımıza. 
Artık huzurlu ebeveynlerden eser yoktur. Huzurun yerini kaygı ve endişeye bırakmıştır.
Ve tüm iyi dileklerin yerini tek bir cümleye sığdırmıştır evlat acısından korkan analar. “Ben öleyim, çocuğum ölmesin.”
Ne yazık ki çoğu zaman, İyi dilekler, güzel temenniler çocukları ölümsüz kılmıyor. Çocuklar ölüyor, çocuklar tecavüze uğrayıp hunharca öldürülüyor. Ölümsüz olan tek şey evladını yitirmiş anaların yürek acısı.
Oysa bir çocuk ne zorluklarla dünyaya geliyor. Nasıl büyüyüp, nasıl binbir güçlükle yetişiyor. 
Tüm bunlar kimin umurunda ki.
Geçtiğimiz günlerde Şehitlerimiz için ağlaşıp dururken "Çocuk tecavüzleri" zınk diye şehitlerin önüne geçti, hoş nasıl geçmesin ki. Onlarca çocuğun hayatları karartıldı, yaşarken ölüm fermanları yazıldı. Aynı günlerde İstanbul Kartal"da kaybolduktan 15 gün sonra Tuzla’da cesedi bulunan 10 yaşındaki Beratcan’ın ölümüyle sarsıldık.  
Ne yazık ki çocuklar sadece öldürülmüyor. Çoğu zaman yaşam ile ölüm arasındaki ince çizginin ortasında bırakılıyor. 
Çocuklar taciz ediliyor. Tecavüze uğruyor. Bebekleri ile oynama çağındaki anneler, sokaklarda dilendirilen yavrular. 
Ve tüm bu olanlar karşısında, avazı çıktığı kadar susuyor susturuluyor insanlar. 
Çocuk tecavüzlerinde suskunluğu tercih edenlerden dem vurmayacağım şimdilik. Şimdilik diyorum çünkü sonra ki günlerde çocukların uğradığı cinsel istismar ve tacavüz konularını uzun uzun köşemde yazacağım. 
Son olarak söylemek istediğim. Sevgi durmuşken, çocukların kanıyla bedellendirilmiş acımasız hırsların kurbanı olmasın dünya. Bırakın da çocuklar gülebilsin, gizli hesaplarınıza rağmen, mutluluğu teneffüs edebilsin.