Okula gidiyordum, derslerimde başarılı bir öğrenciydim. Bir gün okul dönüşü, babam yaşındaki bir adama iki davar karşılığı satıldığımı ö

Okula gidiyordum, derslerimde başarılı bir öğrenciydim. Bir gün okul dönüşü, babam yaşındaki bir adama iki davar karşılığı satıldığımı öğrendim. Sonra ne mi oldu? Hayat durdu, umutlarım bitti. Annem ve küçük kız kardeşlerim ağlıyordu, babamın yüzüne yerleşen bir gülümseme! Çünkü iki davarı daha oldu. Bizim buralarda davarlar kız çocuklarından daha önemlidir, çünkü bizler bir kere satılırız… 12 yaşında bacaklarım titreyerek bir adamın arkasından bilinmeze gidiyordum.
"Neden" diye sordum?
"Kes sesini" diye bir cevap yükseldi.
Doğru ya! Sesimi kesmeliydim, çünkü bir davar kadar hakkım yoktu.
Duydun mu çığlığımı?
Tarlada çalışırken, traktörle bir kaç kişi geldi, babam yanlarına koştu.
Sonra kafasını yere eğmiş bir şekilde yanımıza geldi.
"Hadi eve gidiyoruz yarın düğün var" dedi.
Çocuk aklımla sevindim önce, çünkü bizim buralarda düğün demek ziyafet demek, eğlence demek. Eve gittiğimizde babam annemle uzun uzun konuştu, ağıtlar yükseldi annemden, yavrum diyordu, kınalı bahtsız kuzum diyordu. Koştum yanına sordum. Uzun uzun baktı yüzüme ve dedi ki, "artık yüzün gülecek, tarlada çalışmayacaksın, ağa seni istedi."
Beni mi istedi?! Ama ben daha çocuğum, kadın nasıl olunur bilmem...
Çabalarım nafile. Zengin bir ağanın 4. karısı olarak görkemli bir düğünle gittim ertesi gün. Gittiğim gün öldüm ben. Gebe kalmadığım için defalarca dövüldüm. Her gece işkence gördüm, o odaya gelince korkuyordum, gece olmasını istemiyordum.
Sonra ne mi oldu?
Gebe kaldım 14 yaşında, erkek çocuk doğurmadığım için, doğurduğum bebekle birlikte öldürüldüm!
Duydun mu çığlığımı?

Günlerdir çocuk gelinler hakkında yapılmış ne kadar haber varsa okudum, aklımı kaçırmak üzereyim. Okuduklarım, izlediğim görüntüler durumun ne kadar vahim olduğunun göstergesidir.
Bilinmeyenler? Gün yüzüne çıkmayanlar...

Düşünüyorum da, devletin yasalarla koruyamadığı çocuklarımızı nasıl koruyabiliriz? Bu acı durum karşısında mutlaka bir şeyler yapmak zorundayız. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) oransal harita çıkarmış, çocuk yaşta evlendirilenlerin en yüksek olduğu iller sırasıyla, Kilis, Kars, Ağrı, Muş, Niğde, Bitlis, Kahramanmaraş, Aksaray, Gaziantep, Yozgat. Bu diğer illerde olmadığı anlamına gelmiyor. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde de bu oranlar az değil maalesef.

İstatistiklerde resmi olmayan evliliklerle ilgili nüfus idaresine bildirilmeyen çocuk evlilikler TÜİK kayıtlarına geçmiyor. Ancak TÜİK, 15 yaşın altında doğum yapan çocukları kayıt altına alıyor. Bu veri de 13-14 yaşlarında kayıtdışı evliliklerinin bir bölümünü gün yüzüne çıkarıyor.

Buna göre 15 yaşın altında doğum yapan anne sayısı 2001’de 2 bin 729, 2002’de 2 bin 561, 2003’te 2 bin 348, 2004’te bin 940, 2005’te bin 715, 2006’da bin 635, 2007’de bin 415, 2008’de bin 188, 2009’da 822, 2010’da 533, 2011’de 385, 2012’de 377 anne oldu. 15-17 yaş arasında 2010’da 28 bin 901, 2011’de 25 bin 292, 2012’de 21 bin 992 kız çocuğu anne oldu. Bu veriler 2012 yılına ait, aradan geçen yıllarda kim bilir neler oldu, düşünmek bile istemiyorum.

Birleşmiş milletler çocuk hakları sözleşmesine göre 18 yaşını doldurmamış her birey çocuktur beyanı ne oldu? Çocuklar açıkça kanun eliyle cinsel istismara ve sömürüye maruz kalıyor. Bu çocukların çoğu ya doğum yaparken ölüyor, ya da çocuk doğuramadığı için zorla evlendirildiği kişi tarafından öldürülüyor. Hayatta kalanların ise yaşayıp yaşamadığı belli değil, bir çoğu psikolojik sorunlarla boğuşuyor.

Manisa Medya Tv'de program yapan Hüsamettin Edebali, 2016'da cinsel istismar düzenlemesi hakkında kaleme aldığı köşe yazısında ilginç ifadelerde bulunmuştu. Hüsamettin Edebali isimli gazeteci, "Çocuk gelin yoktur, Mervelerde ders çalışan kızlar vardır. Sapığı da katilide, yetiştiren kadındır. Şiddeti de sevgiyi de öğreten kadındır. O zaman beceriksiz kadınlar bu sapıkları sapkın halde yetiştirdiyse erkek olarak masum olanların suçu ne? Haaa unutmadan şunu yazayım da aklınızın bir köşesinde bulunsun. Çocuk gelin yoktur, mervelerde kalması için kızına babasından habersiz ders çalışacaklar diye izin veren kadın vardır" demişti...
Bunları unutmayın.

Çocuk gelin yoktur! Bunu da unutmayın.
Sapık erkek, şerefsiz baba, nikahı kıyan imam, susan toplum, göz yuman ahlak, çanak tutan devlet vardır.

Toplumun eğitim ve ekonomik kalitesi yükselmedikçe bir yerlerde sessiz sedasız çocuklarımız kurban olmaya devam edecektir.