Hindistan'da, kız çocuklarının %47'si 18 yaşından önce evleniyor.


Üstelik bu oran karşılaşılan en yüksek oran değil, popülasyonun büyüklüğü düşünülünce karşılaşılan en yüksek sayı.



Çocuk evlilikleri aynı zamanda ekonomik bir problemdir.
Halkın sadece yarısı okuma fırsatı yakalayabiliyor, geri kalan yarısı sosyal sermayeye hiç bir katkıda bulunamadığı gibi ekonominin gelişmesinde de etkili olamıyor.



Erkek çocukları da aynı şekilde erken yaşta evlilik için zorlanıyor fakat kız çocuklarında görüldüğü kadar sık rastlanan bir durum değil bu.
Fotoğrafta Rajani ve evlendirildiği eşi, çocukluk dönemlerini atlatana kadar ailelelerinin yanında yaşayacaklar.



Bangladeş, çocuk yaşta evliliği yasaklamış olmasına rağmen, bu konuda dünya üzerinde karşılaşılan en yüksek oranlardan birine sahip.
Kadınların sadece %29.3'lük kesiminin okur yazar olduğu tespit edilmiş.



Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi kapsamında 18 yaşının altındaki her birey, çocuk olarak kabul edilir.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi zoraki çocuk evliliklerini yasaklamıştır fakat asıl sorun, bu bildirgede kaç yaşındaki çocuğun evlenmeye razı olabileceği açıkca belirtilmemiş, sadece yaşını doldurmuş her kadın ve erkeğin evlenebileceği belirtilmiştir.



16 yaşındaki gelin Surita, evleneceği kişinin köyüne taşınırken feryat ediyor.



"Onu gördüğümde gerçekten saklanmak istedim, onu görmekten nefret ediyordum."
Bu sözlerle evliliğinin ilk günlerini anlatıyor Tahani, evlendiğinde kendisi henüz 6, eşi ise 25 yaşındaymış.



2010 yılında, Afgan Sağlık Bakanlığı, 20-24 yaş arasındaki kadın ölümlerinin %47'sinin hamilelikle alakalı olduğunu, her iki saatte bir kadının bu tür nedenlerden öldüğünü tespit etmiştir.



Dünya genelinde, günde yaklaşık 39.000 kız çocuğu erken yaşta gelin oluyor.



Henüz 9 yaşındayken 30 yaşında bir adamla evlendirilen Nujood Ali, işkence ve tecavüze uğramasından aylar sonra, babasının ikinci eşinden yardım alarak evden kaçıp adliyeye gitmiştir.
Boşanmak istediğini söyleyen bu küçük kızı gören mahkeme durum karşısında şaşırmış ve bayan avukatlardan biri bu davayı üstlenerek 10 yaşına geldiğinde Nujood'un boşanmasını sağlamıştır.



1985 yılında Etiyopya'da ortalama evlilik yaşı 15 olarak tespit edilmiş, bundan yaklaşık 30 yıl sonra sonra, zaman içinde değişen yasalara ve halkın eğitim düzeyine bağlı olarak, ortalama evlenme yaşı 19'a kadar çıkmıştır.



Tanzanya'daki bir geleneğe göre; yaşlı ve zengin kadınlar, parayla kendilerinden daha küçük bir kadın satın alıp eşleri ilan edebiliyorlar.
Bu ilişkinin baskın tarafı olan yaşlı ve zengin kadınların uygun gördüğü erkekler, yaşça küçük olan kadınları hamile bırakmaları için özenle seçiliyorlar. Diğer bir deyişle; bebek makinası olarak kullanılan bu kadınlar, ilişkiden meydana gelen bebeklerini, kendilerini satın alan kadına veriyorlar.



Kaliforniya'lı 13 yaşındaki genç kız Jesse Bender, 2011 Şubat ayında evden kaçmış ve ülke çapında FBI tarafından aranmaya başlanmıştır.
Amcasının evinde saklandığı anlaşılan Jesse'nin, kendisini Pakistan'a götürüp üvey babasıyla evlendirmek isteyen annesinden kaçtığı öğrenilmiştir.


 

"Çocukların saçlarını yapmayacağız"


 



 

Türkiye'nin ve dünyanın en önemli toplumsal sorunlarından biri olan çocukların erken yaşta evlendirilmesine Manisalı kuaförler aldıkları kararla tepki gösterdi. Manisa Kuaförler ve Berberler Odası, küçük yaşta evliliklere karşı olduklarını ve üyelerini evlenecek olan çocukların saçlarını yapmamaları konusunda uyaracaklarını açıkladı.
Manisa Kuaförler ve Berberler Odası Başkanı Ali Bartu çocukların erken yaşta evlendirilmesine karşı olduklarını vurguladı.
Oda başkanı Ali Bartu Doğan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Küçük yaşta evlendirilmeye karşıyız. 9 yaşında, 10 yaşında, 12 yaşındaki çocuk evlendirilir mi hiç? Bu konuları her zaman tartışıyorduk. Küçük yaşta ne kız çocuğu ne de erkek çocuğu evlendirilir.''
Kuaförler olarak ortak tepkilerini ortaya koyacaklarını da belirten Bartu, ayrıca reşit olmayan çocukları evlendirenleri de şikayet edeceklerini belirtti.
"Küçük yaşta gelin vakaları gelirse biz üstümüze düşeni yaparız. Böyle bir durumla karşılaşan üyelerimiz bunların saçını yapmasın. Biz de çocuk gelinlerin saçını yapmayacağız ve gerekli yerlere şikayet edeceğiz. Üyelerimizi de uyaracağız."

 

Diyanet'ten yeni açıklama: Kız çocukları en az 17 yaşında olmalı


 



 

Diyanet'in sitesinde yer alan ve büyük tepki toplayan “Kızların 9, erkeklerin 12 yaşında buluğ çağına geçtiği” ve “Buluğ çağına gelenlerin evlenebileceği” ifadelerinin yankıları sürerken kurumdan yeni bir açıklama daha geldi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş, Diyanet’in “Kızlar 9, erkekler 12 yaşında buluğ çağına girer”, “Buluğ çağına giren kişiler evlenebilir” tanımlarının çarpıtıldığını söyledi. Başkan Keleş, “Bu insanlıkla ahlakla bağdaşmaz. Diyanet’in görüşü, bir kız 17, erkek 18 yaşından önce evlenmemeli. Kimse çocuğunu 9-10-15 yaşlarında evlendirmemeli. Bu İslam’a aykırıdır yönünde” dedi.
Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş, sosyal medyada tartışılan çocuk yaştaki evlilikle ilgili görüşlerini şöyle açıkladı:
"Bırakın 9-10 yaşı bir çocuk 15 yaşında da evlenmemeli, evlendirilmemeli. Yapılan tanım biyolojik bir tanımdır ve buluğ çağına girmeden kimsenin evlendirilmemesi gerektiğini anlatıyor. Bir çocuk 9 yaşında buluğ çağına girdi diyelim hangi vicdan onu evlendirebilir. Bu kadar yanlış bir düşünce olabilir mi? Bu eleştiriler ne ahlaka, ne insanlığa sığar. Diyanet çocuk yaşta evlilikleri engellemek için yıllardır çaba harcıyor. Bu konuda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile bir sürü çalışmamız oldu. Şimdi kim çıkıp bizi suçlayabilir? 1917 yılında Aile Hukuku Kararnamesi yayınlandı. Bu kararname tamamen İslam fıkıhından kaynağını alıyor. Orada evlilikte alt sınır kızlarda 17, erkeklerde 18’dir. Diyanet de her zaman bunu savundu. Bir kişi psikolojik olarak hazır değilse evlenmemeli. Bu yaşlardan önce kim hazır olabilir? Bir kişi anne ve baba olmanın sorumluluğunu taşıyabilmeli. Aksi halde toplumda sorunlar ortaya çıkar. Hiç kimse çocuğunu 9-10 hatta 15 yaşında evlendirmemeli. Bunu düşünmek bile büyük yanlıştır."

 

Çocuk gelinin babasına 5, kocasına 11 yıl hapis


 



 

Erzurum’da, eşinin rahatsızlığını bahane ederek 14 yaşındaki kızını kendisinden 20 yaş büyük adamla evlendiren baba 5 yıl 8 ay, küçük kızla evlenen 34 yaşındaki adam ise 11 yıl hapis cezasına çarptırıldı
Erzurum'un Pasinler ilçesinde 2006'da yaşanan olayda, 14 yaşında olan Tuğba Uğurlu, babası Mehmet Şerif Uğurlu tarafından 34 yaşındaki İsrafil Erol ile evlendirildi. İki yıl sonra eşini terk eden çocuk gelin, İstanbul'da yaşayan ailesinin yanına döndü. Bir süre sonra ise bu kez, resmi nikahlı bir eşi bulunan komşuları Halil İbrahim Bekir ile dini nikahla evlendi. Durumu öğrenen babası ise komşusundan şikayetçi oldu. Arandığını öğrenince karakola giden Tuğba Uğurlu yaşadıklarını anlattı. Ardından da kimseden şikayetçi olmadığını söyleyerek Sosyal Hizmetler Yurdu'na yerleşmek istediğini bildirdi. Tuğba Uğurlu'nun henüz 14 yaşında evlendirildiği ortaya çıkınca baba Uğurlu hakkında "Küçük çocuğa karşı cinsel istismara iştirak" ve "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya iştirak", İsrafil Erol hakkında da "Küçük çocuğa karşı cinsel istismar" ve "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından kamu davası açıldı.

KARISINI BAHANE ETTİ
Erzurum 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, eşinin ruhsal sorunları olduğunu öne süren baba Mehmet Şerif Uğurlu, "Sürekli evden kaçıyordu ve 4 çocuğum da perişan durumdaydı. Kızımı, kaçıp kötü yola düşmesin diye evlendirdim. O tarihte yaşı küçük görünse de normalde 5-6 yaş daha büyük" dedi. Babasının ifadesine benzer ifade veren Tuğba Uğurlu da şikayetçi olmadığını söyledi. 14 yaşındaki kız çocuğu ile evlenen İsrafil Erol ise "Yaşının küçük olduğunu biliyordum. Bu sebeple resmi nikah yapamadık. 6-7 ay karı koca ilişkisi yaşadık. Daha sonra ayrıldık" diye konuştu. Davayı sonuçlandıran mahkeme, 14 yaşındaki kız çocuğu ile evlenen İsrafil Erol'u, yargılandığı iki suçtan 12 yıl, baba Uğurlu'yu da bu suçlara iştirak etmekten toplam 5 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Temyiz üzerine Yargıtay, kararı bozunca yeniden görülen davada, İsrafil Erol bu kez 11 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Babaya da ilk aldığı ceza verildi. Tutuklanan sanıklar, cezaevine gönderildi.

 

 

Hazırlayan: Yağmur TANYILDIZ
Editör: TE Bilisim