- O şehir çok mu uzak abi? - Aşağı yukarı bir saat. - Gittin mi? - Hayır. - Gidecek misin? - Hayır. - Neden? - Çok uzak. - Bir saatlik yola '

- O şehir çok mu uzak abi?
- Aşağı yukarı bir saat.
- Gittin mi?
- Hayır.
- Gidecek misin?
- Hayır.
- Neden?
- Çok uzak.

- Bir saatlik yola 'çok uzak 'mı diyorsun abi?
- Oğlum sen gerizekalı mısın?
- Neden öyle dedin ki abi?
- Bir saatlik yol uzak olur mu?
- Ama 'gitmeyceğim, çok uzak' dedin ya, Ondan söyledim.
- Oğlum uzak olan, yol değil. Ben burada farklı bir şey anlatmaya çalışıyorum, anlıyor musun?
- Ne anlatmaya çalışıyorsun abi?
- Boşver, Anlamazsın sen.

- Neden abi, neden böyle diyorsun ki, Kalbimi kırıyorsun.
- Ben kızınca 'gerizekalı' derim.
- Niye kızdın ki abi?
- Boşver...Sana kızmadım.
- Kime kızdın abi?
- Sana ne oğlum...
- Ama bana 'gerizekalı' diyorsun abi...
- Lan git başımdan.
- Tamam abi.

- Bak oğlum bazen uzak olan mesafeler değildir. İnsan atlar bir araca çıkar gider. Bu tren de olur, otobüs de, uçak da...Ama mesele o değil, mesele başka. Anladın mı?
- Anladım abi.
- Ne anladın?
- İstersen trenle, otobüsle, uçakla gidilebilirmiş...
- Eeee?
- Gidilebiliyormuş işte abi.
- Lan harbi gerizekalısın sen.

- Yine ne oldu abi?
- Yok bir şey.
- Nasıl yani?
- Bir şey yok işte.
- Uzak diye bir yer yoktur abi.
- Vayy güzel söz. Sen mi uydurdun?
- Yok abi. Geçen geldiğinde senin kitaplarını karıştırıyordum. Orada gördüm.
Böyle yazıyordu kitabın birinde.... Sen mi yazdın o kitabı?
- Yok. Ben nasıl yazacağım öyle bir kitabı. O kitabın sahibi Rıcard Bach diye bir adam. Büyük yazar o adam.
- Sen de yazar değil misin abi?
- Değilim.
- Ama hep bir şeyler yazıyorsun. Ben seni de yazar zannediyordum.
- Yazar, mazar değilim ben...

- Ne iş yapıyorsun abi sen?
- İşsizim. İş arıyorum.
- Ne işi abi?
- Sana ne oğlum. Sen İş ve İşçi Bulma Kurumu Başkanı mısın?
- Yok abi. Bizim sitede usta arayan yerler var da, onu söyleyecektim.
- Yok, sağol.

- Hadi git çağır ustanı, çabuk gelsin. Gitcem ben.
- Nereye gideceksin abi?
- Uzak bir yere...
- Uzak diye bir yer yoktur abi.
- Uzak diye bir yer vardır. Yanlış yazmış o adam.
- Nasıl abi, iyice kafam karıştı.
- Uzak olan şehirler, ülkeler değildir oğlum. Uzak olan insanlardır.

- İnsan nasıl uzak olur ki abi, memlekete gidince herkesi görürsün işte.
- Ya oradakiler seni görmek istemezse?
- O zaman sen de uzaktan bakarsın abi.
- İşte uzaklık odur oğlum. Uzak olan odur. Hadi git çağır şu ustanı...