ANKARA


AK Parti ve MHP'ninsiyasi partilerin seçim ittifakına ilişkin düzenlemeyi içeren ortak kanun teklifi TBMM Başkanlığına sunuldu.


Ortak kanun teklifi, AK Parti Grup Başkanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım ile MHP Genel Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli'nin imzasını da taşıyor.



Ortak kanun teklifinin gerekçesinde, "Teklifle siyasi partilerin milletvekili seçimine ittifak yaparak girmelerine imkan veren düzenlemeler yapılmakta, siyasi partilerin seçimlerde ortak hareket etmelerine dair usul ve esaslara yer verilmektedir. Böylece ülkemizde uzun zamandır yapılmakta olan fiili ittifakların kanuni temelde yapılmasına imkan sağlanmaktadır." denildi.


TBMM Başkanlığına sunulan Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin genel gerekçesinde, özgürlükçü ve çoğulcu demokratik rejimlerin özgür, eşit, serbest ve dürüst şekilde yapılan seçimlere dayandığı belirtildi.


Seçimlerin, demokratik düzenin başlıca meşruiyet kaynağı ve yönetimlerin halk tarafından benimsendiğinin göstergesi olduğu vurgulanan gerekçede, demokratik yönetimin temeli olan serbest seçim hakkının, her türlü etkiden uzak, hür iradeyle kullanılan oylarla bir anlam ve değer taşıdığına dikkati çekildi.


Kanun teklifinin gerekçesinde, "Anayasa'nın 67. maddesinde yer alan seçimlerin serbestliği ve gizli oy ilkeleri, seçimlerin güvenli ve huzurlu bir ortamda gerçekleştirilmesi ve seçmenin hiçbir etkiye ve baskıya maruz kalmadan hür iradesini sandığa yansıtabilmesidir. Bu konuda gösterilecek özen, demokratik rejimin geliştirilmesi için büyük önem taşımaktadır. Seçimlerin dürüstlük kurallarına uygun biçimde yapılmasını sağlamak devletin en önemli görevleri arasındadır." ifadesine yer verildi.


Gerekçede, bu görevin bir gereği olarak, seçimin güvenli ve tarafsız olmasını sağlayacak ilave tedbirlerin alınmasına ihtiyaç bulunduğu anlatılarak, bu kapsamda teklifle, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'da ve diğer seçim kanunlarında bazı değişikliklerin yapılmasının öngörüldüğü aktarıldı.


Gerekçede, şu değerlendirilmelerde bulunuldu:


"Teklifle, seçim güvenliğinin sağlanmasında güçlük yaşanabilecek yerlerde, seçimlerin serbestliği ve gizli oy ilkeleri gereğince seçmenlerin hiçbir etki ve baskı altında kalmadan seçme haklarını kullanabilmeleri amacıyla, sandıkların seçim güvenliğinin tam olarak sağlanabileceği en yakın seçim bölgelerine taşınmasına, sandık bölgelerinin ve muhtarlık seçimleri hariç olmak üzere seçim bölgelerinin birleştirilmesine, birleştirilen seçim bölgeleri veya sandık bölgelerinde seçmen listelerinin karma şekilde düzenlenmesine Yüksek Seçim Kurulunca karar verilebilecektir."


Anayasa'nın 76. maddesinde yapılan değişiklikle, milletvekili seçilme yaşının 25'ten 18'e indirildiği hatırlatılan gerekçede, anayasal bir zorunluluk bulunmamakla birlikte, teklifle mahalli idare organlarına seçilme yaşının da 18'e indirildiği, böylece genç nüfusun yerel yönetimlerin karar alma organları ile idaresinde daha fazla temsil edilmesinin önünün açıldığı vurgulandı.


Teklifle, sandık kurulu başkanının iyi ün yapmış kişiler arasından belirlenmesi ve sandık kurulunun siyasi partiler tarafından bildirilenler dışındaki üyesinin ihtiyar meclisi ve ihtiyar heyeti üyeleri arasından belirlenmesi yerine, bu kişilerin ilçede ikamet eden kamu görevlileri arasından belirlenmesine yönelik değişiklik yapıldığı bildirildi.


Gerekçede, şu görüşlere yer verildi:


"Buna göre, ilçe seçim kurulu başkanı, mülki amirler tarafından yerleşim yeri esasına göre bildirilen kamu görevlileri arasından önce ad çekmek suretiyle ihtiyaç duyulan sandık kurulu başkanının iki katı sayıda kamu görevlisini tespit edecek, sonra bu kamu görevlileri arasından mani hali bulunmayanları sandık kurulu başkanı olarak belirleyecektir. Sandık kurulunun siyasi partiler tarafından bildirilenler dışındaki asıl ve yedek üyesi de aynı usulle belirlenecektir.


Halen mahalli idare organları seçimlerinde il genel meclisi üyeliği ve muhtarlık seçimleri ile belediye seçimlerinde oy pusulaları farklı zarflara konulmaktadır. Bu durum, seçmenlerce başka seçim türüne ait oy pusulalarının sehven farklı zarflara konulması veya zarfın atılacağı sandıkların karıştırılması gibi nedenlerle oyların geçersiz sayılmasına sebep olmaktadır. Bu itibarla uygulamada ortaya çıkan sorunların önüne geçilmesi amacıyla, mahalli idare organları seçimlerinde oy pusulalarının tamamının aynı zarfa konulmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır."


Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin aynı gün yapılmasının hükme bağlandığı hatırlatılan gerekçede, mahalli idare organları seçimlerinde yaşanan benzeri sorunların önüne geçilmesi amacıyla birlikte yapılan Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde de oy pusulalarının aynı zarfa konulmasının öngörüldüğü aktarıldı.


Gerekçede, mevcut düzenlemeye göre kolluk güçlerinin sandık çevresine sadece sandık kurulu başkanı veya üyelerden birinin çağrısı üzerine gelebildiğine işaret edilerek, "Teklifle, seçmenlerin şahsen yapacakları ihbar üzerine de kolluk güçlerinin sandık çevresine gelebilmeleri öngörülmektedir. Kolluk güçleri sandık kurulunun talimatına uymak zorunda oldukları gibi çağrı veya ihbar sebebi ortadan kalkınca sandık çevresinden ayrılacaklardır." ifadesi kullanıldı.


Kanun teklifinin gerekçesinde, şunlar kaydedildi:


"Teklifle Siyasi Partiler Kanunu ve seçim kanunlarında yer alan yasaklar kaldırılarak, siyasi partilerin milletvekili seçimine ittifak yaparak girmelerine imkan veren düzenlemeler yapılmakta, siyasi partilerin seçimlerde ortak hareket etmelerine dair usul ve esaslara yer verilmektedir. Böylece ülkemizde uzun zamandır yapılmakta olan fiili ittifakların kanuni temelde yapılmasına imkan sağlanmaktadır."