ADANA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi'nde düzenlenen, Samsun Makina Sanayi AŞ Adana Fabrikası ile yapımı tamamlanan diğer tesislerin toplu açılış töreninde vatandaşlara hitap etti.

Açılışı yapılan 130 milyon dolarlık fabrikanın yıllık 300 bin tonluk üretimi, 500 kişilik istihdamıyla sadece ülkede değil dünyada da önemli bir yere sahip olacağını belirten Erdoğan, bu tören vesilesiyle tekstilden makineye, gıdadan plastiğe kadar farklı alanlarda 49 ayrı fabrikanın toplu açılışlarını yaptıklarına işaret etti. Erdoğan, toplam 1 milyar lirayı aşkın bu yatırımların binlerce kişilik yeni istihdam alanı oluşturduğunu kaydetti.

"Gerçek Türkiye fotoğrafı işte bu eserlerdir" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Türkiye'ye bakınca sadece hendekleri görenler, bunlara sesleniyorum, 'Bu hendekleri kazdıranlara bakın' diyorum. Türkiye'ye bakınca, sadece terör olaylarını görenler, o olayların müsebbibi olan, örgütü besleyen, teşvik eden ve destekleyenlerdir. Türkiye'ye bakınca sadece Suriyelileri, sadece çaresiz göçmenleri görenler, o insanların ülkelerini yaşanmaz hale getirenlerdir. Halbuki gerçek Türkiye, üreten Türkiye'dir, büyüyen Türkiye'dir, her alanda tarih yazan Türkiye'dir. Adana'ya, Adanalı kardeşlerime işte bu çabalarıyla, gayretleriyle, azimleriyle Yeni Türkiye'nin inşasına verdikleri destek için şükranlarımı sunuyorum."

"Bizi bölemeyecekler"
Her fırsatta tek millet, tek bayrak dediklerini ve vatanı kimsenin bölemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, "Rengi, şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin ta kendisi. Her şehit bizim için bir yıldızdır." diye konuştu. Erdoğan, bir toprağın şehit kanıyla yoğrulmazsa vatan olamayacağını kaydetti.

Tek devletin önemine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletimizden başka devlet var mı? Neymiş o, paralel devlet. Ne paralel devleti ya ne paralel devleti? Pensilvanya'da oturuyorsun hadi çık gel, orada niye duruyorsun? Çık gel. Suçlu değilsen gel. Hepsi kaçıp gittiler. Ne demiştim, inlerine gireceğiz demiştim. Girdik mi, girdik. Hala devam ediyoruz. Onlar kaçıyor biz takip ediyoruz. Neden? Bu ülkeyi bölmeye hiçbirinin gücü yetmeyecek. Bizi bölemeyecekler, onun için işte bizim işaretimiz bu, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, olay bu."

"Ülkemizin ve milletimizin değerlerine, tarihine, kültürüne kin kusan son çene kapatılana kadar bu mücadele bitmeyecek" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Demokrasiye eyvallah, hak ve özgürlüklere eyvallah, hukukun üstünlüğüne eyvallah, ifade ve basın hürriyetine eyvallah, siyasetçinin kendini güvende hissetmesini sağlayacak dokunulmazlıklara eyvallah ama bunların hiçbirinin milletimizin birliğine, ülkemizin bütünlüğüne, devletimizin varlığına yönelik saldırılar için kalkan olarak kullanılmasına asla izin vermeyeceğiz."

"İktidarın terör örgütüyle bir mutabakatı söz konusu değildir"
Demokrasinin, hakların, özgürlüklerin ölçüsünün Türkiye'de başka diğer ülkelerde başka olması durumunda, bunun adının "çifte standart olacağını" ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu anda bize karşı takınılan tavır da tam olarak işte budur. Hiç kimse kusura bakmasın, biz bir yanağımıza tokat atana diğer yanağımızı dönmeyiz. Binlerce yıllık devlet geleneğine, dünyanın en kadim medeniyetine sahip bir millet olarak, hangi durumda ne yapacağımızı gayet iyi biliyoruz. Bugün kendi akıllarınca bizi tedip etmek için terör örgütlerinin sırtını sıvazlayanlar, yarın aynı kuyuya kendileri düşeceklerdir. Dün Meclis'te konuşma yapıyorlar siyasi partilerin başkanları. Bir tanesi 'iç savaştan' bahsediyor, terör örgütü arkasında ya. Çıkmış ikide bir 'Dolmabahçe mutabakatından' bahsediyor. Ne Dolmabahçe mutabakatı? Nereden çıkmış böyle bir şey? Böyle bir mutabakat falan söz konusu değil. Bu iktidarın terör örgütüyle bir mutabakatı söz konusu değildir, olmamıştır. Bugün bize yöneltilen eleştirileri biz yarın onlara yöneltir miyiz bilmiyorum ama şurası bir gerçek ki içinde bulunduğumuz şu zor şartlarda insani ölçüleri kaybetmeyen bir millet olarak, asla onlar gibi zalim olmayacağız. Çünkü biz insanı yaratılmışların en şereflisi olarak gören bir inancın mensuplarıyız."
Editör: TE Bilisim