BERLİN

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Alman RTL kanalına yaptığı açıklamada, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi ve AB'nin tutumu, vize muafiyeti ve Alman yargısı hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan, Avrupa'nın verilen sözler noktasında taahhütlerini tutmadığı eleştirisinde bulunarak, ''Vize muafiyeti ve geri kabul çok önemli, süreç işliyor. Maalesef bu bağlamda Avrupa verdiği sözü yerine getirmedi. Eş zamanlı olarak biz de adım atmak istiyoruz. Oldu oldu, olmadı kusura bakmasınlar biz geri kabulü yapmayız.'' diye konuştu.

"Avrupa yeterince destek vermedi"
Avrupa'ya, darbe teşebbüsüyle Türk demokrasisine yapılan saldırıya karşı Türkiye'ye yeterince destek vermediği eleştirisini de yönelten Erdoğan, ''15 Temmuz gecesi darbe teşebbüsü oldu. 18 Temmuz'da ise Almanya Başbakanı Merkel aradı. 'Yaşananların bizi endişeye sevk etmeyecek şekilde olması' mealinde bir ifadede bulundu. Tabii bunlar bizi üzüyor. İntikam hırsıyla bir şey yapmıyoruz.'' diye konuştu.

Darbe girişimine karşı Avrupa'nın yanlarında olmasını beklediklerini dile getiren Erdoğan, Paris'te teröre karşı bir araya gelen Avrupalılardan, aynı şeyi Türkiye için beklediklerini, Avrupa ülkelerinin en azından birer temsilci gönderebilmeleri gerektiğini ancak bunun yapılmadığını vurguladı.

FETÖ'nün darbe girişimi nedeniyle 240 vatandaşın hayatını kaybettiğine, 2 binin üzerinde vatandaşın da yaralandığına dikkati çeken Erdoğan, "Türk demokrasisine yapılan bu saldırının ardından sadece Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, bir Avrupa bakanı ve Katar Dışişleri Bakanı geldi. Bunun böyle olmasından üzülüyoruz.'' ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İdam cezasının tekrar gelip gelmeyeceği" sorusuna da, ''Yenikapı'da geçen pazar günü mitinge yaklaşık 5 milyon insan katıldı ve hepsi 'idam, idam, idam isteriz' dedi. Parlamentodan çıkarsa ben onay makamıyım, bana gelir, ben de onaylarım.'' yanıtını verdi.

Erdoğan, bir başka soru üzerine de, Türk halkının kendisine her seçimde diğerine göre daha fazla oy verdiğine işaret ederek, ''Yüzde 52 oy alan birisi olarak nasıl oluyor da ben kutuplaştırıcı oluyorum.'' değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya'nın Köln kentinde iki hafta önce gerçekleştirilen Darbe Karşıtı Miting'e telekonferansla bağlanmasına Almanya Anayasa Mahkemesinin izin vermemesini de eleştirerek, ''Ben Alman yargısına bu noktada saygı duymuyorum.'' dedi.

"Rusya ile farklı bir heyecanla yeni döneme başladık"
Rusya ile askeri, siyasi, ekonomik, kültürel ve turizm alanlarında farklı bir heyecanla yeni döneme başladıklarını kaydeden Erdoğan, bu ülkeye yaptığı ziyarete birçok bakanın da katıldığını hatırlattı.

Erdoğan, gelecek yıl bir kez Rusya'da, bir defa da Türkiye'de olmak üzere karşılıklı görüşmelerde bulunulacağını ifade etti.

"NATO, kendi üyesini yalnız bırakmamalı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Suriye sınırında yaşadığı sıkıntılarla ilgili NATO'nun Türkiye'yi yalnız bıraktığını dile getirdi.

Türkiye'nin NATO ile herhangi bir sıkıntısının olmadığına dikkati çeken Erdoğan, "NATO, kendi üyesini yalnız bırakmamalı. Suriye sınırında çok ciddi sorunlar, travmatik sorunlar yaşıyoruz. Suriye tarafından atılan bombalar neticesinde insanlarımız ölüyor. Bugün değilse ne zaman NATO yanımızda olacak? Halep zor bir dönemde. İnsani ihtiyaçlarını gidermek için ne yapabiliriz; soru bu." diye konuştu.

Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinde Halep konusunu da ele aldıklarını aktardı.

Bölge halkını korumanın önemine işaret eden Erdoğan, "Koridorlar olacak. İnsani yardım gönderilmesi için koridorlar olacak. Rusya'nın desteğiyle bu sorunu çözmüş olacağımıza inanıyorum." dedi.

"AB bizi 53 yıldır oyalıyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin 53 yıldır AB'ye üye olmayı beklediğini anımsattı.

Kendisinin görevinin doğruları söylemek olduğunu anlatan Erdoğan, "AB bizi 53 yıldır oyalıyor. Siz bir gazeteci olarak şunu soruyor musunuz; AB, Türkiye'yi 53 yıldır niçin oyalıyor? Hep şunu söyledim; Türkiye'yi alacak mısınız, almayacak mısınız? Açık açık söyleyin, niye oyalıyorsunuz? Şunu yaparsanız şu olur, bunu yaparsanız şu olur." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, Almanya'nın Köln kentinde iki hafta önce gerçekleştirilen Darbe Karşıtı Miting'e telekonferansla bağlanmasına Almanya Anayasa Mahkemesinin izin vermemesini eleştirdi.

Mahkemenin, yüzde 52 ile seçilmiş bir cumhurbaşkanının konuşmasına izin vermediğini vurgulayan Erdoğan, "Ben bunu dile getirmeyim mi? Bunu Merkel'e de ilettim. Bana, 'bağımsız yargı' dedi. Nasıl bir bağımsız yargı? Bağımsız yargı dediğiniz adil karar vermelidir." ifadelerini kullandı.

Uluslararası Af Örgütünün iddiaları
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Af Örgütünün Türkiye'de işkence yapıldığı iddialarına da değindi.

Örgütün iddialarını somut olmaktan uzak, dezenformasyon ve yanlışlara dayalı olarak nitelendiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Uluslararası Af Örgütü, sosyal medyadaki bazı haberlere itibar ediyor. Acaba buraya gelip TBMM'yi gezdi mi? Adalet ve İçişleri Bakanlarını dinledi mi? Onları dinlemeden, onların yaptıkları hiçbir açıklamanın benim nezdimde bir kıymetiharbiyesi yoktur. Ben şiir okudum diye içeri alınacağım zaman onların kapısını çaldım. Benimle ilgilenmediler. Uluslararası Af Örgütü dürüst ve doğru davranmıyor. İdeolojik bir örgüttür, dürüst bir örgüt değildir. Bu kadar açık konuşuyorum." (AA)