Zor, öyle böyle değil çok zor günlerdeyiz… Kolay mı geliyor sanıyorsunuz şehit haberleri varken burada müzik,magazin hakkında köşe yazısı yazma

Zor, öyle böyle değil çok zor günlerdeyiz…
Kolay mı geliyor sanıyorsunuz şehit haberleri varken burada müzik,magazin hakkında köşe yazısı yazmak..
Halkın gözü yaşlıyken inanın hiç kolay değil..
Tıkanıyor insan düğüm düğüm oluyor boğazım, ama mesleğimiz bu.
Tıpkı sabah 4’te ekmeği fırına veren bir fırıncı gibi düşünün bizi de; yazınızın çıkacağı günden bir gün önce sabah 8’e kadar yazı işlerine teslim etmeniz gereken bir köşe yazısı var elinizde..
Sanıyor musunuz çok hoş bir durum, inanın değil.. İçimiz acırken onlarca şarkı dinleyip onları eleştirecek güç bulmak kolay mı sanıyorsunuz..
6 ayda 700 şehit verdik ve köşe yazısı yazmak zorunda kaldım bu altı ay boyunca ve hep paylaşırken zor günler olduğunu belirttim..
Eleştirildim, eleştirilecektim çünkü eğlence sektörü gibi gözüküyordu.. 15 Temmuz Cuma günü yaşanan bir darbe girişimi olmasaydı köşe yazım hazırdı. Tarkan, Murat Dalkılç, Tuğba Yurt, Aydın Kurtoğlu gibi isimlerin yeni şarkılarını yazacaktım ama yapamadım..
Mesela ben bugün bildiğiniz o renkli sayfayı yapamayacağım.. Bir tarafta havalimanına bomba koyulduğu için göreve geldiğini zanneden askerimiz var, bir tarafta demokratik hak olarak darbeye karşı milli iradeye sahip çıkmak isteyen halkımız var, bir tarafta da ikisini de korumak zorunda olan polisimiz var..
Sıla bir şarkısında ne güzel demişti; bu nasıl tuzaktır, kaç kişi haberdar,elini vicdanına koy, yıkılmadan duvar..
Nasıl bir hafta atlattık, nasıl bir Cuma gecesiydi. Kabuslar üzerine kabus gördüm.. Bir yanda TSK, yönetime el koydu açıklaması yapıyor bir yanda ise masum ufacık 18-20 yaşında erler eğitime geldiğimizi sandık diyor. Ne suçu var da askere ve polise saldırıyor bu halk. Her olayda asker ve polisi suçlu görüyoruz halbuki onlar bir emir kulu değil mi?
Peki halkın ne suçu var ki;gökyüzünden jetler halkı tedirgin ediyor.. Aklımızın almadığı sorular yok değil..
Hepimiz kardeş değil miyiz? Benim apartmanımda her partiden insan var ve o kadar güzel komşuluk ilişkileri kuruyoruz ki..
Şimdi de Şebnem Ferah’ın sözleri geliyor aklıma; birileri var diyor Şebnem Ferah. Ruhunu,şerefini,zalimin gölgesine satmayan, masumu koruyan birileri var.
Olmaz mı.. Biz öyle bir milletiz ki yardım etmeyi seviyoruz, birlik olmayı seviyoruz. Atatürk’ün bizlere emanet ettiği milli egemenliği bugünlere kadar getirmiş bir milletiz, zulme uğrayanları korumayı bilen bir milletiz. Masumun hep yanındayız. Neden kardeş kardeşi öldürsün.. Zaten ne kadar bir ömrümüz var ki? Mutlu olmayı hak etmiyor muyuz geri kalan günlerimizde.
Bizler genç neslin yoğunlukta olduğu bir milletiz, ateşlenmeyi seviyoruz,genciz normal. Siyasiler bunun bilincinde olup, gençlerimizi birarada birlik ve beraberliğe çağırmalı. Yıpranmayalım artık..
Ölen asker de benim kanımdan, poliste.. Emir yüzünden bu ikisi halka güç gösterebilir ve orada yaralanan halk da benim kanımdan.. Kardeşiz yahu.. Ötesi mi var..
Demet Akalın ile Sinan Akçıl Polis düetinde ne güzel diyorlar; Bu vatan bizim, aşk-ı cennetim.Can fedadır ölmek bile az,son laf olsa da Türkiyem derim kalbimiz kırmızı beyaz..
Ne güzel bir coğrafyaya sahibiz, kimselere bırakmaya niyetli değiliz. Batımızdan, doğumuza o kadar güzel topraklarımız varki, o kadar güzel insanımız var ki hiçbirine zarar gelmesin..
Batımız olmazsa doğumuz yarım, doğumuz olmazsa batımız yarım kalır. Bir bütün olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet ayakta tutmak görevimiz.
Ama çok yıprandık.. Nasıl kara bulutlardan kurtulacağız hiçbir fikrim yok. 2016 yılındayız, demokrasinin en güzel yapısını inşa etmeye devam etmeliyiz.
Daha kötüye gitmeyelim,hepimizin çocuğu var, yeğeni var, kuzeni var,onlara en güzel günleri yaşatmak için birlik olalım.
Onur Akın ne güzel demiş; Memleket isterim;gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun, kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Ülkemiz kuşların, çiçeklerin diyarı olsun. Her taraf huzur dolsun artık, nefes alıp verirken içimiz daralsın istemiyoruz.
GÜN BİRLİK OLMA GÜNÜDÜR, UNUTMAYIN, MÜZİK YALNIZCA EĞLENDİRMEZ, AYNI DUYGULARI HİSSETTİRMEYİ, AYNI DUYGULARDA BULUŞUP BİRLEŞMEYİ DE SAĞLAR.
Yazımı demokrasiden vazgeçmeyeceğimizi dile getirerek Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle tamamlamak istiyorum; Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir.