Başbakan Ahmet Davutoğlu, ISS Dome Spor Salonunda UETD tarafından düzenlenen "Düsseldorf Buluşması"nda yaptığı konuşmada, 7 Haziran Milletvekili Genel Seçimi sonrasında yaşananları anlatarak, seçimlerde yüzde 41 gibi yüksek oy oranına rağmen parlamentoda 4 partinin var oluşuyla tek parti hükümeti kurma imkanı olmadığını belirtti.

AK Parti'nin sorumluluk üstlendiği alanlar ile muhalefetin takip ettiği siyasi çizgiye bakılarak değerlendirme yapılmasını isteyen Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Daha seçim sonuçları ilan edilir edilmez CHP, bir blok tartışması başlattı ve dedi ki 'AK Parti karşısındaki blok, bu seçimi kazanmıştır'. Blok siyasetiyle milleti kutuplaşmaya teşvik ettiler. Aynı gece Sayın Bahçeli, bu kez, 'Biz hiçbir hükümet formülünde yokuz' dedi. Hemen ertesi gün, birkaç gün sonra HDP yetkililerin bir kısmı halkı neredeyse silahlanma çağrısıyla ayaklanmaya davet etti. Bakın bir yerde blok siyaseti vardı, biz ona karşı 'birlik siyaseti' dedik. Bir parti 'hayır' siyaseti dedi, her şeye 'hayır' dedi. Koalisyona 'hayır' dedi, seçime 'hayır' dedi, ne dediysek, ne teklif ettiysek 'hayır' dedi. Biz ona karşı millet ne diyorsa ona 'evet' dedik. 'Başımızın üstündedir milletin iradesi' dedik. Bir başka parti terör siyasetini gündeme getirdi, biz ona karşı 'huzur siyaseti' dedik. Birileri, puslu havaları seven çakallar, Türkiye'ye pusu kurmak için bekleyenler 20 Temmuz günü bir düğmeye basmışçasına hareket ettiler."

"Hep beraber dimdik ayağa kalkacağız"

Davutoğlu, demokratik kazanımlardan bir santim dahi geri adım atılmayacağını belirterek, herkesin bunu bilmesini istedi. Davutoğlu, "Türkiye'de herkes, hangi etnik kökene, hangi mezhebe, hangi dini geçmişe sahip olursa olsun, kendi örfünü, kültürünü, anlayışını, yaklaşımını, lehçesini, dilini özgürce koruyacak, kullanabilecek. Ama bu temeller üzerinde, ülkemizi bölmeye kalkışanlar olursa, o zaman da Türk, Kürt, Sünni, Alevi hep beraber, dimdik ayağa kalkacağız, 'Bu ülke bölünmez', 'Bu millet parçalanmaz' diyeceğiz. 'Çanakkale'ye yürüyen ecdadın torunları arasına nifak sokulamaz' diyeceğiz" diye konuştu.

"Mahallesinden korkan, dağdan korkan, milletle yol yürüyebilir mi?"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, geçici hükümete HDP'nin ise iki bakan verdiğini, bu bakanların da takriben bir ay sonra istifa ettiğini anımsattı.

"CHP ile MHP'de mahalle baskısı vardı, bakan olmamak için. HDP'de ise dağ baskısı vardı. Mahallesinden korkan, dağdan korkan, milletle yol yürüyebilir mi?" diyen Davutoğlu, "İşte biz, Allah'tan başka kimseden korkmadık. Milletten başka kimseye güvenmedik. Onun için en zor şartlarda, her zaman millet bize destek verdi. 1 Kasım'a şimdi AK Parti bakanlarının da olduğu ama içinde Beril Hanım gibi bağımsız bakanlarımızın da olduğu hükümetle gidiyoruz" ifadesine yer verdi.

Başbakan'dan gurbetçilere müjdeler

Başbakan Davutoğlu, 7 Haziran seçimleri öncesi gurbetçilere verilen 10 taahhüdün 6'sının gerçekleştiğini belirterek, bir vaatte bulundukları zaman mutlaka onun gereğini yaptıklarını ve hiç bir zaman verdikleri sözden geri dönmediklerini vurguladı.

Almanya'ya gelmeden raporlarını aldığını ve müjdeleri açıklayacağını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Üçünde yasal düzenleme gereği var, kanunları hazırlandı, gönderildi. İnşallah Meclis açılıp çalışınca, 1 Kasım'dan sonra hayata geçecek. Birinde de mevzuat düzenlemeleri hızla ilerliyor. Birer birer söyleyeyim. Önce hepinizi ilgilendiren hususlardan başlayarak. Siz bizden Türk Hava Yollarından aile indirimi talep etmiştiniz öyle mi? Biz de size buraya gelip 3 Mayıs'ta 'Türk Hava Yolları aile ile seyahat edenlere indirip yapacak' demiştik öyle mi? Türk Hava Yollarının iki ile dokuz kişi arası yani karı koca seyahat ediyorsa yanında da bereketli bir aile olup da yedi çocuğu dahi varsa dokuz kişilik aileye yüzde 20 indirim uygulaması başladı. Bugünden itibaren bilet satışları başladı, 1 Kasım'dan itibaren de uygulama başlayacak. Şimdiden o günler için bilet alanlara indirim yapılmaya başlandı. Allah hayırlı uğurlu etsin.

Gerekli düzenlemeleri yaptık. Artık yurt dışından Türkiye'ye araba, araç getirenlerin kalış süreleri iki yıla çıktı. Yurt dışından gelişlerde mobil cihazların, telefonların Türkiye'de kalış süreleri de dört aya çıktı. Demiştim ki 'yurt dışında okuyan gençlerimiz, okumaları esnasında burs ihtiyacı hissettiklerinde lisansa 500, yüksek lisansa 750, doktoraya bin, doktora sonrası için bin 250 avro burs vereceğiz'. Hepsini başlattık. Bir tek lisans öğrencileri vardı, onu da başlatıyoruz. Allah hayırlı eylesin."