İSTANBUL

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yasaları değiştirmekle Türkiye'nin demokratikleştirilemediğini belirterek, "Eşitlik ve adalet konusundaki mantaliteyi değiştiremiyoruz. Bunun biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu görüyoruz" dedi.

Kadın ve Demokrasi Derneği'nce (KADEM) İstanbul Ticaret Üniversitesinde düzenlenen Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi'nde konuşan Bozdağ, toplumsal cinsiyet adaletinin, demokrasinin temel ilkelerinden ve sürdürülebilir kalkınmanın ana koşullarından olduğunu söyledi.

Bozdağ, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olduklarının uluslararası insan hakları belgelerinde, uluslararası sözleşmelerde, ülkelerin anayasa ve yasalarında olmasına rağmen, bunun tam olarak hayata geçirilemediğini vurgulayarak, pek çok gelişmiş devletin eğitim, sağlık, çalışma ve siyaset gibi hayatın temel alanlarında kadınlara fırsat eşitliğini sağlayamadığını, kadınların haklarını erkekler gibi koruyamadığını anlattı.

Toplumsal cinsiyet adaleti anlayışının hayatın tüm alanlarında etkin uygulanmasının sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruşları ile sivil toplum örgütlerinin işbirliği halinde çalışmalarının esas olduğunu belirten Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bu konuda herkese bazı görevler düşmekle birlikte esas görevin elbette devlete düştüğü de açıktır. Ama maalesef pek çok devlet bazı nedenlerle bu konuda cesur adımları atmamıştır, atamamıştır da. Attığını söyleyenlerden de maalesef kadına dönük ayrımcılık ve haksızlık, eşitlik adı altında sürdürülmektedir. Bir toplumda kadın ve erkeğin toplumsal hayata katkılarını adaletle belirlememiz gerekir. Adalet kadın ve erkek eşitliğinin esası, hayatın her alanında başarılı olmanın temel şartıdır. Kadın ve erkek ile bütün varlıklar için adaleti ve ölçüyü korumak, huzuru ve adaletli düzeni korumak ancak bunların gereğini sağlıklı bir şekilde yapmakla mümkündür."

"Tek tipçi kadın anlayışı dayatılıyor"

Türkiye'de bu konuların uzun yıllar tartışma konusu olduğunu, herkesin birbirini suçladığını, kadın haklarının "Siz yapıyorsunuz, kaldırmak için de biz uğraşıyoruz" gibi bir kutuplaşmaya da kurban edildiğini dile getiren Bozdağ, bunun birlikte çalışmayla ortadan kaldırılabileceğini kaydetti.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, KADEM'i çalışmalarından dolayı kutlayarak, "Çünkü Türkiye'de tek tipçi kadın anlayışını dayatmak isteyen bazı dernek, vakıf ve sivil toplum kuruluşları, onun dışında başkaca bir anlayış, düşünce, yol, yöntem yokmuş gibi topluma dünden bugüne devletin dayattığı bir anlayışı sivil toplum kuruluşları şemsiyesi altında dayatıyorlar. Bu da tek tipçi bir anlayış. KADEM ise kadın anlayışına ve konusuna farklı bir pencereden bakışı ortaya koymuştur" diye konuştu.

Türkiye'de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması amacıyla hükümet olarak kendilerine de görevler düştüğünü belirten Bozdağ, bu anlamda yapılan çalışmaları anlattı.

Bozdağ, eşitsizlik haksızlık, hukuksuzluğun diz boyu olduğunu, bunu düzeltmek için ilk defa hükümetleri döneminde Anayasa'da yapılan değişiklikle "kadın ve erkek eşit haklara sahiptir ve devlet bunu eşitliği hayata geçirmekle yükümlüdür" kuralının getirildiğini hatırlattı.

Yükseköğrenim kurumlarında başı örtülü olarak eğitim almak isteyenler için Anayasa'da düzenleme yapıldığını, arkasından AK Parti hakkında kapatma davası açıldığını anımsatan Bozdağ, 2010'da Anayasa'nın 10. maddesine yeni bir madde daha eklenerek, pozitif ayrımcılığı kadınlar lehine getirdiklerini kaydetti.

Eğitimde fırsat eğitliği

Bozdağ, eşit olanlar arasında eşitliği dillendirmenin çok kolay olduğunu ifade ederek, "Siz bir sınav yapıyorsunuz. Birisinin dersleri tüm yıl boş geçmiş. Diğerininki dolu geçmiş, Türkiye'nin en iyi okullarında okumuş. 'Fırsat eşitliği var' diyorsunuz. Hadi girin sınava. Bunun adı eşitlik değil, fırsat eşitliği de değil. Bir haksızlığın kılıfıdır bu esasında. İmkanları eşitlediğiniz zaman buyurun diyeceksiniz" dedi.

İnsan haklarına ilişkin bütün sözleşmeleri Anayasa gereği iç hukukun üstüne koyduklarını belirten Bozdağ, "Ama uygulayıcılar uygulamıyorlar, onu yok sayıyorlar. Bu bir zihniyet meselesi. Yasaları değiştirmekle Türkiye'yi demokratikleştiremiyoruz. Yasaları değiştirmekle tek başına değiştiremiyoruz. Eşitlik ve adalet konusundaki mantaliteyi değiştiremiyoruz. Bunun biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Ama yasaları değiştirmek, uygulamaları etkinleştirmek bu zihniyet dönüşümünü hızlandırıcı fonksiyona sahiptir" diye konuştu.

Başörtü yasağının kaldırılması

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, üniversitelerde başı örtülü olan ve olmayanlar arasında engel kalmadığını, kamuda kadınların özgür biçimde çalışma hak ve hürriyetine sahip olduğunu, parlemontoda başı örtülü milletvekillerinin bulunduğunu söyledi.

"Kadınlara seçme ve seçilme hakkı Atatürk döneminde verildi. Ama bütün kadınların seçme ve seçilme hakkı, okuma hakkı ilk defa Recep Tayyip Erdoğan döneminde eşit ve adaletli bir biçimde sağlandı" diyen Bozdağ, Merve Kavakçı İslam'ın başı örtülü olduğu için Meclis'teki yaşadıklarını anlattı.

Bozdağ, 2015 genel seçimlerinde ilk defa başı örtülü kadınların kendisine oy verenleri temsil etme imkanı bulacağını kaydetti.

Ortaöğretimde yapılan 4+4+4 düzenlemesinin kadınlar bakımında atılan tarihi bir adım da olduğunu, 12 yıllık zorunlu eğitimin herkese getirildiğini ifade eden Bozdağ, kırsalda okuyan kadınlar için her ilçeye yurt da yapıldığını, başka şehirlere çocuklarını göndermek istemeyenler için her ile üniversite açıldığını kaydetti.

Bozdağ, yasalardaki kadına karşı veya şiddeti teşvik eden düzenlemeleri değiştirdiklerini belirterek, masum bir çocuğu öldürmenin cezasının ağırlaştırılmış müebbet hapis olduğunu dile getirdi.

Kadına şiddet

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, kadına karşı şiddeti sadece yasal düzenlemelerle önleme imkanı olmadığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Cezaları artırdık, daha da artırabiliriz. Suç işleyenler ceza hesabı yaparak suç işlemiyorlar. Suçları doğudan nedenler üzerine yoğunlaşmak, cezayı da etkin bir şekilde uygulamak kaydıyla sorunların çözümünde faydalar meydana getirecektir. Bu noktadaki kültür değişimi üzerinde eğitim, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, siyaset kurumu yoluyla hepimizin gayret sarf etmesinde büyük faydalar var. Kafalar değişmedikçe bu meseleyi çözmeyiz. Bu değişimi de siz, biz, hep beraber yapacağız. Bu noktada maalesef el ele vermiyoruz. Kadın, erkek bir çalışmıyoruz. Ailede 'sen erkeksin, sen kadınsın' diye başlıyor. Ayrımcılığı ana kucağında yapmaya başlıyoruz."

Konferansın açılışının ardından kendisine plaket verilen Bozdağ, istifa ettiğini, ancak yarından geçerli olacağını belirterek, buranın bakan ve milletvekili sıfatıyla katıldığı ve plaket aldığı son örgütlü toplantı olduğunu söyledi.beki
Editör: TE Bilisim