Malum yaz mevsimindeyiz, kavurucu sıcaklıklar etkisini iyice arttırdı. Özellikle Akdeniz üzerinden gelen çöl sıcakları, insanları bir hayli bunalttı. Havaların ısınmasıyla birlikte korona virüsün deniz ve havuz yoluyla bulaşıp bulaşmayacağı herkes tarafından merak ediliyor. Bilim insanlarına göre kapalı olan bir suda yani havuz gibi, bulaş oranı daha fazla. Çünkü hasta olan birinin, o suya girdiği zaman tükürük yoluyla hastalığı bulaştırma riski daha fazla artıyor. Bu nedenle özellikle havuz gibi alanı küçük ve sınırlı olan bu yerlerde çok dikkatli olmak ve mutlaka, sosyal mesafe kurallarını uygulamak gerekiyor. Her şeyden önce, havuzun iyice klorlandığından ve kurallara uygun temizlendiğinden emin olduktan sonra havuza girebiliriz. Ayrıca iyi klorlanan bir havuzda virüsün yaşama ihtimali çok zayıftır. Havuzda en önemli kural ise, diğer insanlarla aramıza 2 metre koymaktır. Ama ille de havuzda yüzülecekse, mümkünse havuz temizlendikten sonra ve kimse yokken yüzmek daha mantıklıdır. 
Havuzda durum böyleyken denizin daha güvenli olduğu düşünülüyor. Deniz suyu içerisindeki yüksek tuzun bulunması ve alanının çok daha geniş olması sebebiyle virüsün miktarını seyrelterek, “Hasta etme” etkisini kaybettirebiliyor.  Ayrıca denizde bulunan dalgaların ve akıntıların virüsün işini zorlaştırdığı tahmin ediliyor. İster havuz olsun ister deniz olsun sudan çıktıktan sonra hemen duş alınmalı ve maske takılmalıdır. Bilim insanlarına göre asıl bulaş, denizde veya havuzda yüzerken değil, çıktıktan sonra gerçekleşiyor. O kalabalık ve bilinçsiz ortamlardan kendimizi uzak tutabilirsek bulaş riskini en aza indirebiliriz…