TÜRKİYE DİYABETİN EN SIK GÖRÜLDÜĞÜ ÜLKELER ARASINDA

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Diyabet Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Serpil Salman, diyabetin toplumda oldukça sık rastlanan bir hastalık olduğunu belirterek,  “Pankreasta  insülin üretilemediği için kan şekerinin çok yükseldiği, genelde çocukluk çağında görülen tip 1 diyabet, insülinin keşfinden önce ölümcül bir hastalıktı. Dr. Frederick Banting tarafından 1921 yılında insülinin bulunup ilaç olarak kullanılmasından sonra, milyonlarca diyabet hastasının hayatı kurtulmuş oldu. Hastalığın önemine dikkat çekmek ve farkındalığı artırmak amacı ile Banting’in doğum günü olan 14 Kasım ve haftasında, her yıl Dünya Diyabet Günü aktiviteleri yapılmaktadır.” dedi.

“Diyabet oldukça büyük bir toplum kesimini ilgilendiren ve sıklığı giderek artan bir hastalık, ancak diyabetlilerin birçoğu hastalığının farkında değil”

Diyabetin yaşam boyu süren kronik bir hastalık olduğuna dikkat çeken Salman, şöyle devam etti: 

“Oluşumunda iki temel sorundan biri vardır; Pankreasın yeterli insülin hormonu üretememesi (Tip 1 diyabet) veya üretilen hormonun dokular tarafınca yeterince kullanılamaması (Tip 2 diyabet). Tip 1 diyabet daha çok çocukluk çağında, tip 2 diyabet ise erişkinlerde görülür. Son yıllarda obezitenin artışıyla çocukluk çağında da tip 2 diyabet görülmeye başlanmıştır. Kan şekerinin çok yükselmesi diyabetin tipik klinik yakınmaları olan çok idrar yapma, çok su içme, ağız kuruması gibi yakınmalarla kendisini belli eder. Tüm diyabet olgularının %90’nını tip 2 diyabet oluşturur. Tip 2 diyabet genellikle kilo fazlalığı zemininde gelişir ve çoğu hastada kan basıncı ve kan yağlarının yüksekliği ile birlikte seyreder. Bu olgularda şeker yüksekliği başlangıçta çok fazla olmadığı için şikayetler genellikle geç ortaya çıkar. Bu nedenle hastalar bazen yıllarca, diyabet olduklarını fark etmeyebilirler. Her iki diyabetliden biri diyabetinin farkında değildir ama bu kişilerde hastalık bir yandan kalp damar sistemi başta olmak üzere birçok organa zarar vermektedir. Ailesinde tip 2 diyabet öyküsü olanlarda diyabete yakalanma riski daha fazla olduğu ve bu kişilerin daha da dikkatli araştırılması gerektiği bilinmelidir. Dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de sosyoekonomik seviyesi daha düşük olan kesimlerde diyabet farkındalığı daha azdır.”

Dünyada yaklaşık 463 milyon diyabet hastası olduğu düşünüldüğünü belirten Salman, bu rakamın hızla arttığına dikkat çekerek, “Dünya yüzeyinde körlüğün, böbrek yetmezliğinin, travmaya bağlı olmayan bacak kayıplarının, kalp krizi ve inmelerin en sık nedeni diyabettir. Türkiye Avrupa’da diyabetin en sık görüldüğü ülkedir. Epidemiyolojik araştırmalara göre 1997 yılında %7.2 olan diyabetli oranı 2010 yılında %13.7’ye çıkmıştır. Bu artış devam ederse ülkemiz 2045 yılında, dünyada erişkin toplumda en fazla diyabetlinin yaşadığı ilk 10 ülke arasına girecektir. Ülkemizde her 7 erişkinden biri diyabet hastasıdır ve sağlık bütçemizin yaklaşık dörtte biri diyabete ve neden olduğu komplikasyonlarının tedavisine harcanmaktadır.

ÜNLÜ MAKYAJ SANATÇISI GÜZELLİK MAĞDURU

Televizyon ekranlarında başta Alişan ve Saba Tümer olmak üzere yaptığı yaşlandırma ve çeşitli tarzlardaki makyajlarıyla ünlenen ve magazin dünyasının yakından tanıdığı Arzu Yurter, güzellik mağduru oldu. Yaşlılığa bağlı olarak oluşan deformasyonlar için ve engellemek amaçlı ameliyat yerine küçük donuşları tercih eden ünlü makyaj sanatçısı Arzu Yurter, medikal işlemleri tercih etti. Arkadaş tavsiyesi üzerine gittiği ve kendisini doktor olarak tanıtan Secret Lifting markası altında çalışan Nalan Aydın’a kendini emanet etti. Dolgu işlemi yaptıran usta makyöz Arzu Yurter, işlem sonucunda yüzünde ağrılı bezeler oluştuğunu ve bezelerin ses tellerine baskı yapması neticesinde sesinin kısıldığını, zaman zaman çeşitli şişliklerle de karşılaştığı vurgusu yaparak avukatı aracılığıyla dava açtı. Başarılı makyaj sanatçısı Arzu Yurter “Tavsiye edilen Nalan Aydın’a gitmeden önce sayfasını inceledim benimde yakından tanıdığım ünlüleri görünce rahatladım, ilk planda düşünemedim o ünlüler parasını alıp reklam yapıyor, kendisine uygulatmıyorlar, bende aldandım ve cezasını çekiyorum, hakkımı arayacağım” dedi. Güzellik sektörünün her geçen gün geliştiğini ifade eden Arzu Yurter, çok iyi araştırmazsanız benim gibi mağdur olursunuz, yaptırdığım işlemi düzeltmesi için kapı kapı doktor geziyorum ve arıyorum, aman dikkat, vurgusunu yaptı.

Cilt Dostu SİNOZ'dan Efsane Kasım İndirimi

Doğadan ilham alan kokularıyla nemlendiriciden yüz bakım maskesine, leke kreminden vücut peelingine pek çok ürün seçeneğiyle cilt dostu SİNOZ, sonbaharı efsane bir kampanya ile kapatıyor.

Sonbaharın kapanışını büyük indirimlerle kutlayan SİNOZ,  tüm ürünlerde Kasım ayı boyunca geçerli olacak net yüzde 50 indirim kampanyasını güzelliğine değer veren kadınlara sunuyor.  Kendini şımartmak ve tüm sene bakımlı kalmak isteyenlere, SİNOZ tüm ürünlerinde geçerli olan Efsane Kasım kampanyası ile sonbahara veda ediyor. Doğanın zengin özlerini teknoloji ile birleştiren SİNOZ, cildinizin ihtiyacı olan her türlü vitamin, kolajen ve nemi efektif ürünleri ile sunuyor. 

BİLİM İNSANLARI, GELENEKSELLEŞEN VERTİGO’YA PRATİK YAKLAŞIM TOPLANTISI’NDA BİR ARAYA GELDİ

Bilimsel çalışmalarını hız kesmeden sürdüren Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Sağlık Grubu, bu yıl da denge ve denge hastalıkları alanındaki çalışmalarına devam etti. İç kulakta bulunan vestibüler (denge) sistemdeki hastalıklara bağlı ortaya çıkan ve denge bozukluğuna neden olarak gündelik hayatı etkileyen vertigo hakkında birikime sahip bilim insanları, Bayındır Sağlık Grubu ve Uluslararası Vertigo Derneği’nin desteği ile bu yıl 12’ncisi düzenlenen “Vertigo’ya Pratik Yaklaşım” Toplantısı’nda bir araya geldi. 

“VERTİGO'YA PRATİK YAKLAŞIM, BAYINDIR SAĞLIK GRUBU’NUN TESCİLLİ MARKASIDIR”

Bayındır Sağlık Grubu Genel Müdürü Sezai Sevgin yaptığı açılış konuşmasında; “Tüm dünyada etkisini artıran COVID-19 Pandemisi sebebiyle, bu defa sanal ortamda bir araya geldik. Konusunda uzman, tıbbi gelişmeleri yakinen takip eden, Ülkemizde ve dünyanın muhtelif coğrafyalarında önemli role sahip, dünyaca ünlü, 16sı yurt dışından olmak üzere, 35 çok değerli bilim insanı konuşmacı ve 67 ülkeden 1200’ü aşkın katılımcı ile birlikteyiz… Bayındır Sağlık Grubu olarak tıbbi etiğe, kaliteye ve bilime çok önem veriyoruz. ‘Vertigo'ya Pratik Yaklaşım’ markası Bayındır Sağlık Grubu adına tescilli bir markadır. Bu konuda sorumluluk bilinciyle, özveriyle çalışmalar yapılmaktadır. Bu süreçte cansiparane çalışan, emeklerini esirgemeyen, cephede, en ön saflarda ve her alanda hizmet veren hekimlerimiz, hemşirelerimiz ve sağlık çalışanlarımız teşekkürün en samimi ve en büyüğünü hakkediyor.  Bu zorlu Pandemi sürecini hep birlikte aşacağız…” diye konuştu.

Omurga fıtıklarında, ameliyat tek çözüm mü? 

Omurgada bulunan disklerin, dış zarlarının yırtılması sonucu, içerisinde yer alan çekirdek yapısının diskin dışarısına çıkmasına “fıtık” denir. Omurgamızda, her seviyede bu yaralanma oluşabilir, ancak vakaların sıklığı bel ve boyun omurga eklemlerinde en sık görülendir. 

Her fıtık vakası ameliyat ile mi tedavi edilmeli sorusunu değerlendiren Therapy Sport Center Fizik Tedavi Merkezi’nden Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, şunları söyledi: 

“Fıtıklaşan disk, ya her iki yanında bulunan sinir köklerine, yada omuriliğe  baskı yapar ve genel belirtiler bu baskının olduğu tarafta daha yoğun olarak görülür. Bu belirtilere değinecek olursak; bel yada boyun bölgesinde genel ağrı ve hareket güçlüğü, baskının olduğu tarafta yukarıdan aşağıya doğru yer değiştiren ağrı, bacakta yada kolda uyuşma, ciddi baskılarda genellikle parmaklarda veya ayak bileğinde kuvvet kaybı ve üriner sistemde kontrol azalması gibi belirtiler gözlenebilir. Peki, her fıtık vakası, ameliyatla mı tedavi edilir? İstatistiksel olarak, fıtık olgularının sadece %2 si operasyona gidiyor, diğer %98 ise istirahat, ilaç ve fizik tedavi ile iyileşiyor” dedi. 

Ameliyata karar verirken, oluşan belirtiler nelerdir?

Fıtık tedavisinde ameliyata karar verirken, oluşan belirtiler hakkında bilgiler veren Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, konuşmasına şöyle devam etti:

“Kolda yada bacakta ciddi uyuşma, parmaklarda yada ayak bileğinde kuvvet kaybı, elin yada bacağın bir bölgesinde oluşan his kaybı, mesanede yada bağırsak yapısında kontrol azalması gibi belirtilerin, 6 haftadan fazla sürmesi, ilaçlar ve fizik tedaviye cevap vermemesi gibi durumlarda, fıtığın baskı yaptığı sinir kökünün elektriksel aktivitesinin risk altında olduğu bilinmelidir. Bu durumun, kalıcı hasara yol açmaması için acilen o baskının ortadan kaldırılması gerekiyor. Operasyon, çok korkulacak bir durum değildir. Hastalar, genellikle 24 saat sonra evlerine çıkabilirler ve yaklaşık 4-6 hafta aralığında günlük yaşamlarına dönecek duruma gelebilirler. Fıtık tedavisinde önemli olan, tedavi sıralamasını iyi yapmak ve mümkün olduğunca mucize tedavilerden uzak durmaktır. Fıtıklaşmış disk yapısını, tekrar eski haline döndürecek bir yöntem hali hazırda tıp literatüründe de yer almaz. Nitekim omurga kaslarının kuvvetli ve esnek olması, omurga sağlığının olmazsa olmazıdır” diye konuştu.