Op. Dr. Zekeriya Kul (Plastik Cerrahi Uzmanı)

“YENİDEN YÜZ GERME CERRAHİSİNE DÖNÜŞ BAŞLADI”

Tüm dünyada estetik cerrahiye olan ilginin her geçen gün arttığını görüyoruz.

Bununla birlikte, özellikle 90’lı yılların sonlarına doğru , daha az invaziv, daha kısa iyileşme sürecine sahip ve daha az ağrılı yöntemler olarak sunulan ameliyatsız veya medikal estetik olarak da bilinen  uygulamaların popülerlik kazandığı da bir gerçek.

Her ne kadar kulağa hoş gelen söylemlerle tanıtımları yapılsa da,  bu uygulamaların uzun dönem etkilerinin ne olduğu hatta etkili olup olmadıkları konusu  hep tartışılmış, kimi zaman da basit ve masum gibi görünen bir ameliyatsız uygulamanın çok ciddi komplikasyonlara yol açabildiği de tecrübe edilmiştir.

Kliniğime, yüz gençleştirme ameliyatı talebi ile başvuran hastalarımın ortak geçmişine baktığımda, en az bir kez, cerrahi olmayan herhangi bir uygulama yaptırdıklarını ve beklentilerinin karşılanmadığını görmekteyim. Özellikle yüz bölgesinde gevşeklik ve sarkma şikayeti bulunan hastalarımızın bir çoğu ip ile askı uygulamaları yaptırmış ancak tatmin edici bir sonuç elde edilemediği için bize başvurmuş oluyorlar. Şunu unutmamak lazım ki; yüzün yüzeyel tabakasının yani derisinin, sanki bir akordion gibi kendi üzerine katlanarak yüzde germe etkisi elde etmeye çalışmak fizik kurallarına aykırı olup , erken dönemde elde edilen gerginlik efekti çok kısa sürede mimik kaslarının çalışması  ile kaybolacaktır. Veya bir başka örnek olarak; alt yüzde derin  dokuların sarkmasına bağlı oluşan jowl deformitesinin , dolgu maddesi enjeksiyonu ile doldurulması, oval bir yüz ve keskin çene kontürü isteyen birinde alt yüzün genişlemesine neden olacaktır ki, bu durum bir problemin bir başka problem ile çözülmeye çalışılması anlamına gelmektedir.

Benzer daha bir çok örnekten dolayı, beklentisi ameliyatsız estetik uygulamalar ile giderilemeyen hastaların sayısındaki artış, yeniden estetik cerrahiye dönüşe neden olmuştur. Yüz germe ameliyatlarında teknik anlamda yaşanan gelişmelere  paralel olarak elde edilen  hızlı iyileşme süreleri , sonuçların geçmişte yapılan yüz germe ameliyatlarına göre daha doğala yakın olması  bu dönüşü hızlandırmıştır.

Yüz estetik cerrahisinde en önemli nokta; mevcut yaşlanma ile ilgili patolojinin adının iyi konulması ve ona yönelik çözümün sunulmasıdır. Bunun yanısıra, günümüzde derin doku planında çalışıp, yaşlı-yorgun görünüme neden olan patolojinin kaynağında çözülmesi etkili ve kalıcı sonuçlar elde edilmesine imkan tanımaktadır. Derin dokularda ve özel tanımlı anatomik boşluklar içinde çalışarak gerçekleştirdiğimiz “derin plan yüz germe ameliyatı”nın klasik ameliyatlara göre dokularda daha az travma oluşturması bu ameliyattan, genç hasta grubunun da faydalanmasına imkan tanımaktadır.

Türk firmalarına atılan iftiraya İtalya Başbakanı Türk maskesi takarak cevap verdi

İtalya'da Roma Başsavcılığı'nın, Ffp2 tipi maskelerin AB normlarına uygunluğu ile ilgili başlattığı soruşturmada merkezi İstanbul'da olan bir firmanın verdiği sertifikalara sahip Çin menşeili ürünler incelenme altına alınmıştı. İtalya Başbakanı Mario Draghi ise Türkiye'den gelen CE 2163 sertifikalı maske takarak Türk maskelerin atılan iddialara cevap verdi

İftiralar Çin menşeili

İddialar hakkında tüm dünyaya yüzde 99.9 filtrasyona sahip CE 2163 sertifikalı maske ihraç eden TT Medical firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Tarhan Telli şu açıklamayı yaptı:

Çin'den üretilen maskelerin kalite standartlarının altında olmasından ve Avrupa'daki CE standartlarını karşılayamamasından dolayı Çin büyük bir darbe yedi. Türkiye'deki maske üreticileri bu işi doğru yaptılar ve CE standartlarına uygun maske ürettiler. Bu maskeler AB ülkelerine ihraç edilmeye başlandı. Bunun üzerine Çin firmaları, Türk firmalarının AB'ye ihracatını engellemek için lobi faaliyetlerine başladılar. Universal Sertifikasyon firması, Türkiye'de kişisel koruyucu ürün alanında CE sertifikasını veren bir kurumdur. Bu standartlara ulaşmak kolay değildir. Çok detaylıca kontroller yapılır. Universal firmasının sahte sertifikasyon verdiği gibi bir karalama kampanyası süreci başladı. Bu tamamen Türkiye'den giden ürünlerin önünü kesmek amacıyla yapılan planlı programlı bir saldırıdır. Bunun önüne geçebilmek için devletimizin standartları karşılayan Türk firmalarına destek olması gerekiyor. Böyle yaparsa AB'daki milyar euro'luk pazarda Türkiye Büyük söz sahibi olur. Universal Sertifikasyon firması Türkiye'de 15 yıldır hizmet veren bir firmadır. İddiaların yer aldığı İtalya'nın Başbakanı bile Türkiye CE 2163 sertifikalı maske takıyor. Bu da karalama kampanyası olduğunun kanıtıdır. Hükümetimizi bu karalama kampanyasına karşı Türk firmalarının yanında olmasına davet ediyorum."

ECZACILAR PANDEMİ SÜRECİNİN İSİMSİZ KAHRAMANLARIDIR

Dijital Eczacılık Zirvesi- 2021, 25- 26- 27 Mart 2021 tarihlerinde online/ canlı yayın olarak, eczacılara özel gerçekleştirildi. İzmir Eczacı Odası ve Eczacının Sesi e-Gazete işbirliği ile yapılan zirvenin yayını, özel bir yazılımla Serenas Group altyapısı ile yapıldı.

Dijital Eczacılık Zirvesi 2021 Düzenleme Kurulu Başkanı Ecz. Hakan Gençosmanoğlu, Dijital Eczacılık Zirvesi-2021’de 12 bini aşkın kayıtlı katılımcının olduğunu belirterek, “Toplam 52 oturumda 103 konuşmacı ve oturum başkanı ile 42 saat canlı yayın yapıldı. Sağlık, ilaç ve eczacılık alanına ilişkin bilimsel oturumların yanında, mesleki ve sosyal oturumlar da yer aldı. Programda, radyocu ve köşe yazarı Nihat Sırdar’la söyleşiler; değerli sanatçılarımız Ebru Cündübeyoğlu, Hakan Bilgin ve Hüseyin Turan ile sosyal farkındalık programları, sokak röportajları ve eczacı söyleşileri yayınlandı. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz. Cenap Sarıalioğlu, Ankara Eczacı Odası Başkanı Ecz. Taner Ercanlı, İzmir Eczacı Odası Başkanı Ecz. Tuncay Sayılkan, Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, zirvede yer alarak ilaç ve eczacılık gündemini değerlendirdiler.” dedi.

Zirvenin hemen ardından 29 Mart 2021 Pazartesi günü, aynı platform ve aynı yazılım programı üzerinden, özel sürprizleriyle Selçuk Ecza Deposu-As Ecza Deposu’nun Sanal Satış Etkinliği başlayacak. Etkinlikte 120’nin üzerinde sektör firması yer alarak eczanelere özel online satışlar gerçekleştirecekler. Etkinlik 11 Nisan 2021 Pazar gününe kadar devam edecek.

İzmir Eczacı Odası Başkanı ve Dijital Eczacılık Zirvesi 2021 Düzenleme Kurulu Onursal Başkanı Ecz. Tuncay Sayılkan, Covid-19 ile mücadelede acılar ve zorluklarla dolu bir yılı geride bıraktıklarını ifade ederek, “Dünyanın her tarafında olduğu gibi ülkemizde de aşılama süreçleri devam ederken mutasyona uğramış yeni tip virüsün çok daha hızlı yayılıyor olması tedirginlikleri artırıyor. Pandemi sürecinin başından bu güne sağlık çalışanları inanılmaz bir özveriyle çalışıyor, toplumun her kesiminden takdir ve saygı görüyorlar. Herkes kendince önlemler almaya, kendini korumaya ve yaşamını sağlıklı olarak sürdürmeye çalışıyor. Bağışıklık sistemini güçlendireceğine inanılan ya da virüsten koruduğu iddia edilen her ürün ve yöntem büyük ilgi görüyor. İşte bu noktada en yakın sağlık merkezleri olan eczaneler ve sağlık danışmanı kimliği ile eczacılar öne çıkıyor. Doğru ve güvenilir ürün kullanımı noktasında halka en yakın sağlık danışmanı eczacıdır söyleminin gereğini yapıyor, vatandaşı bilgilendiriyor ve doğru yönlendiriyorlar.” dedi.

Ev işleri yaparken sağlığa dikkat etmenin 7 temel kuralı

Ev işleri çoğu insan tarafından küçümsenen, ama aslında insanların en çok travmaya uğradıkları günlük hayat aktiviteleridir. Spor yaparken önce ısınır ve germeler yaparız, ancak içerisinde pek çok sportif uygulama olan ev işlerine ise, hemen başlarız.

Ev işleri yaparken günlük rutin içerisinde fark edemediğimiz bazı kas ve eklem travmalarının zamanla kronik sorunlara neden olabileceğini kaydeden Therapy Sport Center Fizik Tedavi Merkezi’nden Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, kendimizi travmalardan korumak için ev işlerini yaparken dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi. 

Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, ev işleri yaparken dikkat edilmesi gereken temel kurallar hakkında şunları anlattı:

1- Yerleri silmek hem diz, hem bel, hem de omuz ve sırt bölgesi için en zorlayıcı ev işlerindendir. Eğilerek yerleri silmek yerine, sopalı olan paspasları tercih etmek bizi bu sorunlardan korumakta etkili olacaktır.

2- Mutfak dolaplarının ve tezgahlarının yüksekliği hem belimizi, hem de sırtımızı aşırı zorlar.  Bunların ergonomik olarak ayarlanması önemlidir.

3- Banyolarda en çok rastlanılan travmalar, kayma ve düşmelerden kaynaklanmaktadır. Altları kaymayan ev ayakkabıları kullanmak ve kaymayan paspaslar bizi bu kazalardan koruyabilir.

4- Perdelerin ve giysi dolaplarının yerleştirilmesinde de en büyük tehlike üzerine çıkılan merdivenlerden veya sandalyelerden düşmektir. Maksimum dikkat ve emniyet için bu işleri yanımızda birisi varken yapmak en güvenlisidir.

5- Çamaşırları gerek asmak, gerekse de ütülemek, bel ve sırt bölgesi için en zorlayıcı işlerdendir. Bir seferde hepsini yıkamak yerine, günlük az miktarda çamaşır ve ütü işleri omurga sağlığımızı koruyacaktır.

6- Özellikle bebek ve küçük çocuğu olan ailelerin çocuklarını uyutmak için dizlerinde sallamaları dizler için aşırı zorlayıcıdır. Bunun yerine beşik yada ana kucakları daha sağlıklı olacaktır.

7- Evin yerleşim düzeni sıklıkla olmasa da, gerek mevsimsel, gerekse değişiklik ihtiyacından kaynaklanan nedenlerle değiştirilir. Ağır ve hacimli olan mobilyaları kaldırmak belimiz için aşırı zorlayıcı olacaktır. Bunun yerine kaydırmak yada çok kişi ile bu işleri yapmak daha sağlıklıdır.

Henkel, Sürdürülebilirlik Hedeflerinin Ötesine Geçmeyi Başardı

Yarınlara yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için sürdürülebilirlik alanındaki stratejilerini büyük bir kararlılıkla uygulayan Henkel, bu alanda hedeflerinin de üzerinde bir başarı yakaladı. 2010 yılında, 2030 yılı için somut hedeflerle desteklenen uzun vadeli bir sürdürülebilirlik stratejisi belirleyen şirket, 2020 yılı için belirlediği hedeflerin üzerinde bir performansa ulaştı. 2020 itibarıyla çevresel ayak izini yüzde 39 oranında azaltmayı başaran şirket, ambalajlarının da yüzde 89 oranında geri dönüştürülebilir olmasını sağladı.