8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebeti ile FB Spor Kulübü’nün Kalamış tesislerinde eski ve yeni bayan şampiyon sporcularını toplayarak, düzenledi

8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebeti ile FB Spor Kulübü’nün Kalamış tesislerinde eski ve yeni bayan şampiyon sporcularını toplayarak, düzenlediği etkinliğin şeref konuklarından biri de Dr. Ayten Berkalp idi. 
Bu tören için Kıbrıs’tan gelen Dr.Ayten; sporculuğu ve doktorluğu yanında, Kıbrıslı Türk Kardeşlerimizin var olma mücadelesine, başından sonuna kadar katılan, çok başarılı hizmetler yapan yiğit ve kahraman bir MÜCAHİDE’dir. Ben de Ayten Hanım’ı o mücadele günlerinden, 1965’lerden beri tanırım. 
FB’nin tertiplediği bu törene KKTC İstanbul Başkonsolosluğu ataşelerinden Cahit Kayıarslan ve Fatoş Anıl Öder ile birlikte, Ayten Hanım’ın davetlisi olarak ben ve E.Tümg. Tarık Özkurt hep birlikte katıldık. 
FB Spor Kulübü Başkanı Sayın Ali Koç ile kulübün üst düzey yöneticileri ve FB’nin genç bayan sporcularının da katıldığı ve Dr.Ayten’in de güzel bir konuşma yaptığı törende; 1954 yılında kurulan ve yıllarca şampiyonluklar kazanan FB’nin voleybol, basketbol, atletizm ve kürek takımlarının eski bayan yıldız sporcuları tanıtıldı, şilt ve FB formaları hediye edildi ve hazırlanan fotoğraf sergisi gezildi. 
Kıbrıs’ta Mağusa’da, Polis Komutanlarından Salih Bey’in kızı olarak dünyaya gelen Ayten Hanım, Kıbrıs’ta başladığı eğitimini Çamlıca Kız Lisesi’nde ve ardından da tıp eğitimini İstanbul Tıp Fakültesi’nde tamamlamıştır. Daha Çamlıca Kız Lisesi’nde öğrenimi sırasında okulun, kaptanı olduğu voleybol ve basketbol kız takımları İstanbul Şampiyonu olur, akabinde de 1954 yılında FB Kız Basketbol ve Voleybol takımlarının kuruluşunda görev alır. Bu takımların kaptanlığı yanında aynı zamanda Atletizm ve Kürek takımlarında da spor yapar, müsabakalara katılır ve başarılar kazanır. 
FB’nin yeni kurulan basketbol ve voleybol kız takımları; 1961 yılına kadar düzenlenen toplam 21 İstanbul ve Türkiye Şampiyonluklarının 19’unu kazanarak ulaştıkları büyük başarılarla FB’nin unutulmaz yıldız sporcuları arasında yer alırlar. 
Törende yaptığı konuşmada spor hayatını kısaca özetleyen Ayten Hanım; Büyük Atatürk’ün “Dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir” sözünü hatırlatarak, “Biz kadınlar olarak eğitim, spor ve iş hayatındaki başarılarımızı Mustafa Kemal Atatürk’e ve O’nun yaklaşık bir asır önce başlattığı devrimlere borçluyuz” diye tamamlamıştır. 
Değerli okurlarım, 
Tıp tahsilini müteakip 1963 yılında Kıbrıs’a dönen Dr. Ayten; 3 yıl önce kurulan Kıbrıs Cumhuriyetinin Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde Cerrahi Bölümünde göreve başladığında, Kıbrıs Cumhuriyetinde yönetimi ele geçiren Rumlar, Ada’yı Yunanistan’a bağlamanın gizli hazırlıkları içinde idiler. Cumhuriyetin bütün imkanlarını kullanan Rumlar; teşkilatlanıyor, eğitiliyor ve silahlanıyorlardı. 
Çok geçmedi 21 Aralık 1963’de Lefkoşa’da, Rum polislerin iki Türk gencini katli ile Kıbrıslı soydaşlarımıza saldırılar başladı. Ardından Rum polisi Lefkoşa Türk Lisesini yaylım ateşine tutarak iki öğrenciyi yaraladı ve pusuya düşürdüğü iki soydaşımızı da katletmişti. 
Lefkoşa birden karışmış, gittikçe artan olaylar kısa sürede bütün Ada sathına yayılmış, Türk mahallerine baskınlar başlamıştı. Dr.Ayten’in görev yaptığı Lefkoşa Devlet Hastanesi de silahlı Rum çetelerince işgal edilmişti. Çatışmalar nedeni ile Türk kesiminde kliniklerde yaralı soydaşlarımızı tedavi etmekte olan Türk doktorlar, Devlet Hastanesinden kan talep etmekte idiler. Çünkü bu hastane; Türk-Rum ortak devletine ait, her iki topluma hizmet vermekte idi. Hastanede kendisine lojman gibi tahsis edilen bölümünde Dr.Ayten de kan teminine çalışıyor, ancak bir türlü başaramıyordu. 
Hastaneye gelen yaralı Rumların ameliyatı için Hastanenin Baş Hekimi Dr. Fessa(*), Dr.Ayten’in derhal ameliyathaneye girmesini emreder.  
Dr.Ayten’in Türk kesimine kan gönderilmesi şartını koşması üzerine çılgına dönen Baş Hekimin, Dr.Ayten’e tokat atma teşebbüsünü Dr.Ayten de hemen tekme atma pozisyonu olarak karşılar. Diğer sağlık personelinin araya girmesi ile Dr.Ayten ameliyathaneye girer ama daha sonra Türk kesimine kan gönderildiğini de öğrenir. 
O günlerde Rumların hastanede yatan hasta Türklerden aşırı kan alınarak öldürüldüklerini ve taburcu olan Veli ve Menteş adında iki Türk gencinin Rum çapulcular tarafından kurşuna dizildiklerini, Dr.Ayten anılarında acı acı anlatmaktadır. 
Kanlı Noel’de beş gün Devlet Hastanesinde, Dr.Ayten’le birlikte diğer Türk hemşire ve sağlık personeli, ölüm korkusu içinde yaptıkları görevden sonra Türk jetlerinin Lefkoşa üzerinde yaptıkları ihtar uçuşunu müteakip bizzat Makarios’un yardımı ile Türk kesimine geçebilirler. 
Dr.Ayten daha sonra Lefkoşa’da Türk hekimlerle birlikte kliniklerde ve Boğaz Sancağında görev yaptı. Adanın dört bir yanında Rumların tecrit ettiği birçok köy ve kasabada soydaşlarımıza acil sağlık hizmeti sunmak üzere, birçok tehlikeli yolculuklar yapıyordu. Adı Uçan Bayan Doktor’a çıkmıştı. 
60’lı yılların sonunda Limasol Türk Hastanesinde görev yapan Dr.Ayten; yine köy ve beldelerde esaret hayatı yaşayan soydaşlarımıza, her türlü risk altında sağlık hizmeti sunmaya devam eder. 
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı başladığında, başlangıçta Limasol’da büyük bir sessizlik içinde olan Rumlar saat 10:00’dan itibaren Türk kesimini yoğun bir ateş altına alıp ardından taarruza geçtiler. 
Limasol’da dar bir alanda çepeçevre sarılmış mücahitlerin olanca güçleri ile karşı koymalarına rağmen, Rumlar saat 17:00’dan itibaren Türk kesimine girmeye başladılar. Limasol’da mukavemet gece geç vakte, bir kısım yerlerde de günün ilk ışıklarına kadar mevzi mevzi devam etmişti. 
Sonunda Rumlar genç yaşlı bütün Türkleri Limasol Türk Hastanesi bahçesinde topladılar. Ertesi gün Limasol Futbol sahasına götürülen ikibini aşkın Türk tam 14 gün açıkta, güneş altında aç susuz tutulup daha sonra bir Rum Okulu’na tahliye edildiler. 
Bu esaret sırasında akıl almaz işkence gören, bir kısmı esaretten kaçarken hayatlarını kaybeden Türkleri genç yaşına rağmen, iyi İngilizce ve Rumca da bilen Dr.Ayten; BM, Kızılhaç, Barış Günü gibi teşkillerle kurduğu irtibatlarla soydaşlarımıza alabildiğince yardımcı olmuş, önderlik etmiştir. Bütün bunların yanında bu buhranlı yıllarda da bulunduğu her yerde gizli hareket tekniklerinin gerektirdiği tüm iş ve işlemleri de yerine getirerek, Lefkoşa’ya döndüğü 20 Temmuz 1975’e kadar, Limasol Sancaktarı olarak da hizmet etmiştir.
Kıbrıs’ta azgın Rum çetelerine karşı kahraman soydaşlarımızın efsane direnişlerinde kadın-erkek, yaşlı-genç, isimli-isimsiz binlercesi arasında; yıldız bir sporcu, kendini halkına adamış iyi bir doktor, Kıbrıs’ın korkusuz mücahidesi ve Limasol’un son askeri valisi, sancaktarı Dr.Ayten Berklap’in çok özel bir yeri vardır. 
Yüksek hizmetleri ile Türk kadınlarının gururu Dr.Ayten Berkalp’i saygı ile selamlıyor, sağlıklı sıhhatli mutlu uzun ömürler diliyorum. 

(*) Dr. Fessa, Kıbrıs’ta Türk kasabı olarak anılan terörist, Makarios’tan sonra Cumhurbaşkanı ilan edilen Nikos Sampson’un kayınpederidir.