Lefkoşa

Cumhurbaşkanlığı ofisinde AA muhabirine son gelişmeleri değerlendiren Tatar, 40. kuruluş yıl dönümünü kutlamaya hazırlanan KKTC'nin egemenliğinden asla taviz vermeyeceğini dile getirerek, KKTC gerçeğini tüm dünyanın kabul etmesi gerektiğini vurguladı.

Trump’ın kampanyası için satışa koyduğu ürünler ABD’de gündem oldu Trump’ın kampanyası için satışa koyduğu ürünler ABD’de gündem oldu

Kıbrıs'ta bir sorunun bulunduğunu ve bu nedenle uzlaşmaya ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Tatar, uzlaşma ve işbirliğinin yolunun iki egemen eşit devletten geçtiğini, sorunun çözümünün bir tarafının mutlak surette Kıbrıs Türklerinin devleti KKTC olduğunu ifade etti.

Tatar, başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası toplumun bir kısmının yaptığı birleşme çağrılarının gerçeklerden uzak olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

"Rumlar ile bizi birleştirecek, bir devlet içinde yaşatacak doğal mekanizmalar yok çünkü Kıbrıs’ın kendine has gerçekleri vardır. 60 yıldır artık herkes pozisyonunu belirlemiştir. Ben Rumca bilmem, o Türkçe bilmez. Ben onu tanımam, o beni tanımaz. İş dünyası iki tarafta bambaşka. O bakımdan iki toplumlu federasyon söylemleri ile bir yere varılamaz."

BM Güvenlik Konseyinin 1964 yılında aldığı karar doğrultusunda iki toplumlu federasyon modelinde ısrarcı olunmasının anlamsız olduğunu vurgulayan Tatar, "Size röportaj verdiğim bu odada yaklaşık 60 yıl önce Kıbrıs Türk Federe Devleti süreci başlamış. 60 yıldan sonra siz bandı geri sarıp 'Sizi birleştireceğiz, 1960’lara geri götüreceğiz.' şeklindeki bir anlayışın başarılı olması mümkün değildir." diye konuştu.

"Bir anlaşma olursa her iki tarafa da büyük faydalar getirecektir"

Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) yeni seçilen lideri Nikos Hristodulidis'in, kilise ve aşırı sağcı Rum Ulusal Halk Cephesinin (ELAM) desteği nedeniyle "Birleşik Kıbrıs" fikrini savunduğunu belirterek, Hristodulidis'in seçildikten sonra uluslararası toplumu dikkate alarak iki toplumlu federasyon modelini benimseyen profil çizdiğini fakat tavrında değişiklik olmadığını söyledi.

KKTC'nin bugüne kadar uluslararası görüşmelerde hep uzlaşmadan yana tavır sergilediğini vurgulayan Tatar, şunları kaydetti:

"Güney Kıbrıs'ın egemen eşit iki devletli bir zeminde bizimle anlaşması, iki tarafa da fayda sağlayacaktır. Türkiye’nin desteğiyle gerek denizlerdeki hidrokarbon, doğal gaz zenginliklerinin araştırması olsun, gerek yenilenebilir enerji kaynaklarında işbirliği olsun, gerek sadece 40 mil uzaklıktaki Türkiye üzerinden elektrik kablosu ile Avrupa’ya enterkonnekte sistemine bağlamak ve buradaki enerji politikasını sürdürebilmek olsun, bunlar hep olabilir ve her iki tarafa da fayda sağlayacak önerilerdir."

İşbirliği ve uzlaşma durumunda KKTC'ye Türkiye'den gelen suyun da Güney Kıbrıs ile paylaşılmasının mümkün olacağını anlatan Tatar, "Kuraklık ve küresel ısınmanın olduğu bir dönemde Türkiye'den gelen su bir nimet. Bir anlaşma olursa Güney Kıbrıs, Türkiye’nin limanları, hava sahası, Türkiye’den buraya akacak olan daha fazla turist ve tüm bunlar, kazan kazan durumunu ortaya çıkaracağı için her iki tarafa da büyük faydalar getirecektir." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, anlaşma olmaması durumunda ise KKTC'nin zaten kendi yolunda ilerlediğini ve tanınması için Türkiye'nin dostları, İslam ülkeleri ve Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üyelerine yönelik çabalarını sürdürdüğünü sözlerine ekledi.