Dünyanın bugün kullandığı çeşitli ölçü birimleri vardır. Bunların içerisinde binyıllardır en öne çıkanı ise iki tanedir; birincisi uzunluk ölçüsü olarak “metre” ikincisi ise ağırlık ölçüsü olarak da “kilogramdır” Tabii ki, diğer ölçülerdeki düzenleme ve geliştirmenin esasını bu iki ölçü birimi oluşturur. Dünyadaki iç ve dış ticaretin detaya inecek olursak günlük yaşamsal fiyatların düzenlenmesinde malın ederi hususunda da bu iki ölçü temel alınmıştır.

Ölçülerin tarihçesindeki gelişme kısaca şöyle bir doğrultuda yol aldığı kuvvetle muhtemeldir. İngiltere Kralı I. Heinrich ülkesinde temel alınacak ölçü birimini belirlerken kendinden önce gelen hükümdarlar gibi kendi beden ölçülerinden yola çıkmıştı. Emrindekilere burnunun ucundan, uzattığı sağ kolunun başparmak tırnağına kadar olan uzaklığını tam olarak ölçmelerini emretmişti. Bu uzunluk ölçüsü hala birçok ülkede kullanılmaya devam edilen “Yard”tır.

Fransız devrimi ile beraber tüm dünyada ortak olarak kullanılacak ölçü birimlerinin oluşturulması kararı çıkmıştı. Konu üzerinde tartışan bilim insanları farklı öneriler getirmişlerdi.  Sonunda kuzey kutbundan ekvatora kadar olan uzaklığın yani bir çeyrek meridyenin uzaklığının ölçülmesi kararlaştırıldı. Fransa’nın en ünlü astronomları Paris rasathanesinden geçen meridyenin Fransa Dürkinchen ve İspanya Barcelona arasındaki mesafeyi özel ölçme araçları ile ölçmeye başladırlar. Bu çalışmalar 7 sene sürdü. Peru biriminde alınan ölçümlerin on milyonda biri yeni birim olarak kabul edildi. Sonunda, bilim insanlarının Fransız halkına ve dünyaya sunacakları metre adını verdikleri ölçü birimi ortaya çıkmıştı. 

Metre, ilk kez 1793 yılında, ekvatordan kuzey kutbuna kadar olan mesafenin on milyonda biri olarak tanımlanmıştır ki o yıllarda dünyanın çevresinin uzunluğu yaklaşık 40.000 km olarak biliniyordu. 1799 yılında, metre ilk örnek çubuk temel alınarak yeniden tanımlanmıştır. Günümüzde kullanılan metre 1899 yılında değiştirilmiştir. 1960 yılında metre tanımı, krypton-86 elementinin belirli bir elektromanyetik radyasyon dalgasının, belirli sayıdaki dalgalarının toplam uzunluğu temel alınarak yeniden tanımlanmıştır. 1983 yılında günümüzde kullanılagelen tanım kabul edilmiştir.

Fransız devrimcileri için ikinci adım kütle için bir birim belirlemekti. Kütle tanımı 19. Yüzyılın başlarında Newton tarafından yapılmıştı.  Newton kütleyi, bir cismin hacmi ile cismin birim hacimdeki bölünemez parçacık sayısının çarpılması ile hesaplanan madde miktarının bir ölçümü olarak tanımlamıştı. Fransız araştırmacıların da belirledikleri tanım Newton’un tanımı ile uyumluydu. Yayınlanan bildirilerden birinde aşağıdaki ifadeler yer alıyordu:

Bir cismin kütlesi içerdiği madde miktarını ifade eder, ancak her cisim farklı miktarda madde içerir, yani aynı hacimdeki cisimlerin bazıları daha yoğun madde içerdiğinden, sadece madde içeriği dikkate alınırsa bu durumda belirsiz ve tam olarak tanımlanamamış bir ifade ortaya çıkar. Mantıksal olarak cismin kütlesinin biriminin tanımını yapmak, bir hacimde tercihen kullanılan madde miktarını tanımlamak, bu miktara göre ölçüm yapmaktır.  Hacmin tanımlanması uzunluk ölçülerine bağlı olduğunda “kütle birimi nedir?” sorusu metre vs.. gibi uzunluk ölçülerinin tespitine dayanır. (egitimdebilimtarihi.org)

Kütleyi, hacimdeki madde miktarı olarak tanımlamayı düşünen bilim insanları önce uzunluk birimlerine dayalı bir hacim belirlediler. Daha sonra suyu kullanarak kütle birimine karar verdiler. Sonuç olarak 1889 yılında kütle birimi olarak “kilogram” bir desimetre litre damıtılmış suyun kütlesi olarak tanımladı.

Fransa, metreyi uzunluk ölçüsü birimi olarak kabul ettikten sonra dünya ülkelerine dağıtıyor. 1869’da 12 Avrupa ülkesi metreyi kabul ediyor. Avrupa’daki gelişmeleri yakından takip eden Osmanlı Devleti ilk kabul eden devletlerdendir. Yani Sultan Abdülaziz döneminde 1869’da metrik sistemi kabul etmiştir(milliyet.com.tr).