Efeler Yalnız Ölür, bir zamanların yeraltı dünyasını anlatıyor. Bu hayatın tam ortasında yer almış hüzünlü insanlarla ve hikâyelerle ilgileniyo

Efeler Yalnız Ölür, bir zamanların yeraltı dünyasını anlatıyor. Bu hayatın tam ortasında yer almış hüzünlü insanlarla ve hikâyelerle ilgileniyor. Malum, edebiyat daha çok insanla, hüzünle ve hikâyeyle var olur ya…

Sinanoğlu, Bozatlı Hızır’ı tekrar görebilecek mi?

Çakırcalı Mehmet Efe, Mikayel Efendi’nin mahremine korkmadan ve palas pandıras nasıl girmişti.

Çakırcalı Mehmet Efe, dağları mesken tuttuğundan dolayı pişman mıydı ve kimi zaman ne olacaksa olsun düşüncesine kapılıp fevri mi davranıyordu.

Yoksa kendine fazla güvendiği için mi cesedi ayağından asılmış ve görsel bir malzemeye dönüştürülmüştü?

Çakırcalı Mehmet Efe nerede vurulmuştu ve neredeki kazanın hükümet konağı önünde tepesi aşağıya gelecek şekilde sallandırılmıştı.

Peki, o meşhur İzmir’in Kavakları türküsündeki Kamalı Zeybek’i kim vurdu?

Çakırcalı'nın has adamı Hacı Mustafa’nın akıbeti ne oldu?

Semitköylü Mehmet, Kamalı’nın intikamını alabildi mi?

Hındıroğlu Halil, Arap Kadir’e neler anlatmıştı?

Kirazlı Düz’de soluklanmış efelerin durduk yere birbirlerine girmelerinin sebebi neydi?

Denizli Postası’nı soyanlar ve paraların başında kavga edenler kimlerdi?

Peki, hiçbir zaman kendi adını kullanmayan, hep başkalarının namıyla iş yapan, o meçhul Efe’ye ne oldu?

Aydın’ın Sultanhisar ilçesine bağlı Atça bucağı işgal edildiğinde, Karakisyan, Yunanların önüne pervasızca ve utanmadan neden düşmüştü?

Niye doğup büyüdüğü memlekete ihanet etmişti? Efeler, Karakisyan’a nasıl bir memat hazırlamışlardı?

Hındıroğlu Hasan, oğlu Küçük Ali’yi gözü yaşlı mı bırakacaktı?

Hasan’ın Debreli ile ne alıp veremediği vardı? Küçük Ali, Debreli’nin kızı ile evlenecek miydi?

Beşpınarlı Mustafa Efe, kime bir mektup bırakmıştı? Bu mektupta ne yazıyordu ve zeybekliğe niye çıkmıştı?

Ona buna adam vuruvermek, kiralık katillik yapmak için kimse Efe, Zeybek olmamalıydı öyle değil mi? Öyle ya bunun gibi pespaye işleri ancak çalıkakıcılar ve baldırıçıplaklar yapardı.

Zaten, o zamanın yeraltı dünyasının da kendine göre yasaları ve kuralları vardı.

Beşpınarlı Mustafa Efe’nin aşkı ve acısı dağlardan büyük müydü?

Sahi, İçelli Karısı’nın başına neler gelmişti?

Yörük İsmail akıllı mıydı yoksa ahmak mı? Araplı Abdullah kimin göbeğine kızgın yağ dökmüştü?

Ya zavallı Esma’ya ne olmuştu? Lütfi, Esma’yı kaçırıp Ayrıdağ’a doğru giderken, o yaşanacakları tahayyül edebilir miydi?

Son efelerden Kara Veli, kimin fincancı katırlarını ürkütmüştü?

Kara Veli, başından beri suyolunda kırılacak bir testi miydi ve İsmet Paşa’ya neler yazmıştı.

Kara Veli’nin konsomatris sevgilisine ve doğmamış çocuğuna ne olmuştu?

Ölümden çok korkan Yetim Ali Efe, kendisini kaçırdığını düşündüğü kamyondan atlayıp inebildi mi?

Kozalaklı Mehmet Efe’yi de kamyon içinde elli okkalık kalın zincirlerle, demir prangalarla bağlı böyle nereye götürmüşlerdi.

Efeler; çatal yürekli mi olurdu.

Efeler; hep yalnız mı ölürdü?

Peki, neden?

Tüm bu soruların cevabı, Onur Kitap etiketiyle piyasaya çıkan Efeler Yalnız Ölür isimli kitabımda… Meraklısına… Postmodern Efe ve Zeybek Hikâyeleri…