ANKARA - Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen tarafından hazırlanan 'Türkiye'de Okul Öncesi Din ve Ahlak Eğitimi' raporunu açıkladı. Yalçın, okul öncesi eğitimin, çocukların gelişimleri ve öğrenmeleri açısından oldukça kritik bir dönem olduğunu söyledi. Yalçın, bu dönemde alınan desteklerin çocukların gelişimini doğrudan etkilediğini belirterek, "Erken yaşlarda alınan eğitim ve eğitimin niteliği de önemli bir husus hâline gelmektedir. Okul öncesi eğitimde diğer bir önemli husus ise din ve ahlak eğitimi alanında var olan boşluktur. Ülkemizde ilk ve ortaöğretimde din eğitimi ve öğretimi alanında önemli mesafeler alınmasına rağmen aynı şeyi erken çocukluk din ve ahlak eğitimi için söylemek mümkün değildir. Çünkü okul öncesi eğitim programlarında dinî ve ahlaki gelişime yönelik bir içerik bulunmamaktadır. Bu nedenle, bugün okul öncesi din ve ahlak eğitiminin dünyada ve Türkiye'de yerini görmek ve mevcut durumunu analiz ederek sonuç ve önerilerimizi ortaya koymak üzere toplanmış bulunuyoruz. Raporumuzda Türkiye'de okul öncesi din ve ahlak eğitiminin imkânı tartışılarak bu konuda yeni eğitim politikalarının geliştirilmesine dair öneriler sunulmaktadır. Bu kapsamda raporumuz beş ana bölümden oluşmaktadır" dedi.

'EN SOMUT GÖSTERGESİ'

Yalçın, Türkiye'de ilkokul öncesi din eğitimine yönelik Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 4-6 yaş grubu Kur'an kursu uygulamasının bulunduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:

"2011 yılında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı'nca açılan yaz Kur’an kurslarına katılım için ilkokulu bitirme şartı kaldırılmıştır. Bu gelişme sonucu 2013 yılından itibaren Diyanet İşleri Başkanlığı 4-6 yaş Kur'an kursları açmaya başlamıştır. Bu uygulama 2014-2015 öğretim yılında 15 bin 265 olan 4-6 yaş Kur'an kursu öğrenci sayısı her yıl artmış ve 2019 yılı sonuna doğru 150 binlere ulaşmıştır. Halkın bu yüksek talebi, okul öncesi din eğitimine ihtiyacın olduğunun en somut göstergelerinden biri olarak düşünülebilir. 4-6 yaş grubu Kur’an kursları, öğrencilerin düzeylerine uygun olarak Kur’an okuma becerisini kazandırmayı, temel dinî bilgileri öğretmeyi ve İslam dininin temel değerlerini benimsetmeye dönük çocuğu dinî ve ahlaki açıdan bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) 2015-2016 istatistiklerine göre 4-6 yaş grubu Kur'an kursları 'Toplum Temelli Kurumlar' kategorisine girmiştir."

ÜÇ MODEL ÖNERİSİ

Yalçın, raporda 3 önerilerinin mevcut olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bu modellerin ilki, 'Din ve Ahlak Eğitimi' modelidir. Bu modelde, uzun yıllardır ilk ve ortaöğretimde uygulanan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi müstakil bir ders olarak okul öncesi eğitimin bir parçası hâline getirilebilir. Böylelikle uzun uygulama deneyimine sahip ve kapsamının neler olduğu hususunda tecrübe kazanılan bu ders okul öncesi çocuğun duygusal ve bilişsel açıdan gelişimine uyarlanarak okul öncesi programa dâhil edilebilir. İkincisi, 'Çoğulcu-Tercihli Din ve Ahlak Eğitimi' modelidir. Bu model, okul öncesi eğitim kurumlarına iki seçenek sunmaktadır. Bu seçeneğin ilki 'okul öncesi ahlak eğitimidir'. Bu derste çocuklara dinî referansı önceleyen bir ahlak eğitimi önerilmektedir. İkinci seçenek ise 'okul öncesi din-İslam eğitimi' modelidir. Burada İslam dini ve değerleri öğretisinin eğitim konusu yapılması esastır. Şüphesiz soyut dinî konular okul öncesi dönemin gelişim seviyesine uyarlanarak veya daha somut konular bu konuda geliştirilen pedagojik yaklaşımlardan yararlanarak öğretim konusu yapılacaktır. Bu modele göre okul öncesi ahlak eğitimi seçeneğinin resmî okul öncesi eğitim kurumlarında ve isteyen özel okullarda uygulanması önerilmektedir. Okul öncesi İslam-din eğitimi modelinin ise Diyanet İşleri Başkanlığı'nca 4-6 yaş grubu Kur'an kurslarının okul öncesi eğitim formatına dönüşmüş şeklinde uygulanması önerilmektedir. Bu modeli, isteyen özel okullar da uygulayabilir."

3'üncü modelin ise, 'Değerler Eğitimi' modeli olduğunu söyleyen Yalçın, "Mevcut okul öncesi eğitim programında ilk ve ortaöğretimle kıyaslandığı takdirde değerler eğitimine özel bir atıfta bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Değerler eğitimi modeli ile okul öncesi programın içerisinde değerler eğitimine ayrı bir alan olarak yer verilmesi önerilmektedir. Böylelikle okul öncesi pedagojisine uygun bir şekilde hangi değerlerin öncelikli olarak eğitim konusu yapılacağı ve değerler gerekçelendirilirken kullanılacak referanslar konusu açıklığa kavuşmuş olacaktır" diye konuştu.

Editör: TE Bilisim