BİTLİS - Zengin bitki türüne sahip Bitlis ve yaylalarında, mayıs ayından beri arıcılık yapanların zorlu hasat mesaisi başladı. Arıları ile birlikte yaylalarda yılın büyük bölümünü geçiren arıcılar, sıcak havaların etkisini sürdürdüğü bugünlerde taktıkları maskeler ve arıları kovanlardan uzaklaştırmak için duman çıkaran körük ile kovanlardaki bal petekleri çıkarıp, bal süzme işleminin yapıldığı çadırlara taşıyor. Taşıdıkları bal peteklerini kavurucu sıcağa rağmen bal süzme makinesinden geçiren arıcılar, süzdükleri balları teneke ve şişelerde paketleyip, Türkiye'nin dört bir yanına gönderilmek üzere satışa sunuyor. 

'FAYDASI BALDAN UZAKLAŞTIRILMADAN DOLUM YAPILIYOR'

Arıcı Medeni Avcil, bu sezon rekoltenin geçen yıla göre yarı yarıya düştüğünü söyledi. Avcil, "Şu anda kovanlardan aldığımız kasnaklarla süzme bal sağımımızı yapıyoruz. 2020 yılına süzme bal hasadını gerçekleştiriyoruz. Önce petekli ballarımızı aldık. Daha sonra bunları ambalajladık. Doğal petekli ballarımızı yani kasnak bal dediğimiz balları hasat ettik. Şimdi sıra süzme ballara geldi. Daha çok sofralık olmayan, esmer olan polenli olmayan çerçevelerimizi üzerindeki mühürleri söktük. Sırlarını alarak süzme bal kazanında santra fişten geçirdikten sonra tekrar eleklerden geçirerek içindeki mumları ayıkladıktan sonra dinlenme kazanına aktarıyoruz. Burada bir süre dinlenen balı, tenekelere koyarak pazara sunulur hale getiriyoruz. Son dönemlerde ifade edildiği gibi bu ballar arıdan aldıktan sonra herhangi gibi ısı işlem görmeden ham bal dediğimiz bal bu baldır. Bu balın içinde arı tarafından üretilmiş olan ve faydalı olan bazı şeyler baldan uzaklaştırılmamak suretiyle tenekelere dolum yapılmaktadır" dedi.

'BİTLİS'TE KARAKOVAN BALI DAHA YAYGIN'

Medeni Avcil, kentteki arıcıların daha çok petekli bal çalışması yaptıklarını dile getirerek, "Doğal petekli kasnak balı bir de kara kovan balı daha yaygın durumda. Bitlis’te süzme bal üretimi, petekli bal üretimi kadar yoğun değil. Bu tamamen bir üretim geleneğidir. Arıcılarımız içinde çok az sayıda süzme çalışan arkadaşlarımız var. Genelde arıcılarımızın çoğu petekli bal çalışıyor. Ancak sofralık olmayan, piyasada albenisi olmayan daha çok polenli esmer çerçeveleri arıcı arkadaşlarımız filtre ederek makinelerde süzerek üreticiye ulaşacak hale getiriyorlar. Bu yıl ilimizde iklimsel nedenlerden dolayı yüzde 50-60 civarında bir ürün kaybı yaşandı. İl genelinde yaklaşık 150 bin arılı kovan varlığına sahibiz. Yaklaşık 30-40 bin civarında kara kovan dediğimiz eski geleneksel kovanlarımız var. Bunun dışında Türkiye’nin çeşitli illerinden gelip Bitlis’te arıcılık yapan çiftçilerimiz var. Bunlarla beraber bu rakam neredeyse ikiye katlanıyor. Dolayısıyla her yıl 2 bin ile 3 bin ton arasında bal üretimi gerçekleşmektedir. Çeşitli lokasyonlar ve bazı bölgeler hariç ilimizin tamamında bir ürün düşüşü yaşanmıştır. Bununda sebebi mayıs ayında dengesiz yağışların olmasıdır. Bir de havaların soğuk geçmesi" diye konuştu.