İSTANBUL (DHA) - Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı Dr. Alp Keler, Türkiye’nin sağlıklı büyümesinin ve kalkınmasının yolunun güçlü sermaye piyasalarından geçtiğine inandıklarının belirterek, sermaye piyasalarının büyümesi ve derinleşmesinin; ekonominin daha istikrarlı, daha paylaşımcı, daha kapsayıcı, daha aydınlık hale getireceğini söyledi.

TSPB'nin, bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi; T.C Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, Sermaye Piyasaları Kurulu Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Borsa İstanbul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erişah Arıcan ve Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı Alp Keler’in açılış konuşmalarıyla başladı. Borsa İstanbul Genel Müdürü Hakan Atilla da Konferans’a katıldı.

Dönüşüm çağının fırsatlarına dikkat çekmek amacıyla “Dönüşüm” temasıyla iki gün sürecek olan Kongre’de; “İnsanın Dönüşümü”, “Şirketler- Sektörlerin Dönüşümü” ve “Finansal Mimarinin Dönüşümü” olmak üzere üç ana tema altında farklı başlıklarda 28 panel, 30 eğitim programı yer alıyor.

Kongre'nin açılış konuşmasını yapan Keler, Türkiye sermaye piyasalarının geniş bir yatırımcı kitlesinin ihtiyaçlarına hitap edebilecek ürün çeşitliliği ve teknolojik alt yapı sunduğunu hatırlattı ve ekledi:

"Son 15 yıllık dönemde düzenlemelerimiz, ürünlerimiz, teknolojik altyapımız dünyadaki gündemle eş yönlü olarak gelişti ve iyileşti.

"Yatırımcılara pay, tahvil, türev araçlar, yatırım fonları gibi geleneksel ürünlerin yanı sıra, gayrimenkul fonları, girişim sermayesi fonları, kira sertifikaları, varlık finansmanı yatırımları gibi alternatif ürünler de sunuyoruz.

"Bireysel emeklilik ve otomatik katılım sistemindeki birikimlerimizi sektörümüzdeki uzman kişiler yönetiyor.

"Türkiye’deki nüfusun yaklaşık 6’da 1’i BES ve OKS, 20’de 1’i yatırım fonları, 49’dan 1’i de paya yatırım yapıyor.

"Hane halkı varlıklarının yatırımlarından kamu ve özel sektör tahvillerine, doğrudan hisse ve fon yatırımları aktarılan tutar, toplam tasarrufların sadece yüzde 17’sini oluşturuyor.

"Bu rakamları gelişmiş ülkelerle kıyasladığımızda Türkiye’de gerek yatırımcı sayısı gerekse hane halkı varlıkları içerisinde sermaye piyasalarının aldığı payın düşük kaldığını ve bu alanı geliştirmemiz gerektiğini görüyoruz."

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, 4. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nde yaptığı konuşmada, finans sektörünün insanla olan bağını tekrar kurması gerektiğini belirterek, “Alternatif finans çalışmaları buna yöneliktir. Bunu da göz ardı etmiyor olmamız lazım. Dönüşümün, refahın bütün coğrafyada yeniden nasıl dağıtıldığını görmeliyiz” dedi.

Tüm dönüşümler ve refahın yeniden dağılımının barışçıl bir havayla olmadığına dikkat çeken Aşan, "Büyük dönüşümler ve bu dönüşümlerin getirdiği zenginlikteki kaymalar insanlık tarihinin en büyük en ızdıraplı dönemlerinin de müsebbipleri. Şu anda dünyanın yaşadığı böyle bir dönem. Bizim hem içinde yaşadığımız sürecin olabilecek bütün faydalarından istifade etmemiz gerekiyor hem de bu dönüşümün basit bir süreç olmadığının farkında olup stratejilerimizi belirlememiz gerekiyor" diye konuştu.

Sermaye Piyasaları Kurulu Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu da, yüksek ve sürdürülebilir refah seviyesini yakalayabilmek için reel ekonominin uzun vadeli bir şekilde fonlanması, sermayenin tabana yayılması, uluslararası sermayenin yurtiçine çekilmesi ve güçlü bir finansal mimariye sahip olunması gerektiğine işaret etti ve "Bu hedeflere ulaşabilmek ise büyük oranda sermaye piyasaları yoluyla olacaktır. Bu yüzden, sermaye piyasalarının geliştirilmesi, ekonominin tüm paydaşlarının ortak amaçları arasında yer almalıdır” dedi.

Son dönemde yapılan araştırmalarda, yatırımcıların, özellikle Y kuşağının, alternatif yatırım araçlarına yöneldiğini ortaya koyduğuna da işaret eden Taşkesenlioğlu, “Y kuşağının bugün itibariyle servetlerinin yüzde 52’sini nakit olarak tuttukları düşünülmektedir. Bu kişilerin 2023 itibariyle 300 milyar dolarlık bir nakit varlığa sahip olacağı ve bunun 55 milyar dolarını kitle fonlaması vb. alternatif yatırım kanallarına aktaracakları düşünülmektedir” dedi ve ekledi:

"Küresel sermaye piyasalarının hızlı bir şekilde değişim geçirdiği bu süreçte, yerli piyasalarımızı gidişata uyumlu hale getirmek, bir vizyon meselesinden ziyade bir mecburiyet meselesi haline gelmiştir.

"Kurul olarak, yeni ihtiyaçları yakından takip etmekte ve gerekli altyapıyı oluşturmak için çalışmalarımıza devam etmekteyiz.

"Bu kapsamda, küresel finansal mimarideki dönüşümün anahtar kelimeleri olan blockchain teknolojileri, dijital paralar ve fintek gibi kavramları gündemimize almış ve gelişimlerini yakından takip etmekte olduğumuzu belirtmek isterim.

"Özellikle yıllık ortalama yüzde 15 civarında büyüdüğü tahmin edilen yerli fintek ekosistemi, Türkiye’nin global ölçekte ön plana çıkabileceği alanların başında gelmektedir."

Borsa İstanbul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erişah Arıcan da konuşmasında kongrenin ana teması olan dönüşümden bahsederek, Borsa İstanbul Grubu için "dönüşüm" ün çok önemli ve anlamlı bir kavram olduğunu söyledi.

Borsa İstanbul Grubu olarak, dönüşümü öncelikle 2019-2021 dönemi içinde dikkate aldıklarını dile getiren Arıcan, stratejik önceliklerini Türk sermaye piyasalarının derinleştirilmesi olarak belirlediklerini anımsattı. Prof. Arıcan, "Bu noktada Türk Lirasının finansal piyasalardaki ağırlığını artırmak da bunun önemli bir parçası olmakta ve bu kapsamda sermaye piyasaları paydaşlarıyla süregelen yakın iş birliğimizin de devamına öncelik vermekte ve devamını hedeflemekteyiz" diye konuştu.
Editör: TE Bilisim