TEKİRDAĞ - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tekirdağ'ın Ergene ilçesinde Mav Elyaf Fabrikası'nın açılış törenine katıldı. Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Gaziantep Valisi Davut Gül, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gülsan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Topçuoğlu ile davetliler ve çalışanlar katıldığı törende konuşan Bakan Varank, yapılan her açılışın ve porgramın kendisini çok heyecanlandırdığını söyledi. Varank, şöyle konuştu:

"Açılan her yeni fabrika, bulunduğu yerin istihdam ve ihracat potansiyeline sunduğu katkının yanında, aslında Türkiye'nin sanayi altyapısını da besliyor ve zenginleştiriyor. Dünya ekonomisi salgınla ivme kaybederken, Türkiye, vizyoner projeler ve yeni yatırımlarla bu süreçte emsallerinden ayrıştı. Bakın sadece son 6 ayda, bizzat benim katıldığım programlarda hangi yatırımlar hayata geçti, kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum. Salgın döneminin en kritik ihtiyaçlardan olan, yoğun bakım solunum cihazımızı rekor sürede seri üretim bandından indirdik. Türkiye'nin otomobili fabrikasının temellerini Gemlik'te attık. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programımızın, makine sektöründeki 10 projesine destek vermeye başladık. Bu sayede makine alanında dışa bağımlılığımızı azaltacak yaklaşık 1 milyar liralık sabit yatırımın önünü açtık."



'MUHALEFET NASIL SALDIRICAĞINI ŞAŞIRDI'

Türkiye'nin son dönemlerde açtığı fabrikalara değinen Varank, "Hele bir Gaziantep tecrübemiz var ki; bu konuya değinmeden olmaz. Biliyorsunuz bu sene Teknofest'i Gaziantep'te düzenledik. Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle, son dönemde üretime başlayan 300 fabrikanın resmi açılışını yaptık. Sadece Gaziantep değil, Türkiye ekonomisi açısından bu büyük ve önemli tören öylesine dikkat çekti ki; muhalefet partileri bu töreni nasıl saldıracağını bilemedi. Açtığımız, yüzlerce binlerce vatandaşımıza istihdam sağlayan devasa tesislere lokanta, eczane ve market dediler. Biz bu tesislerin ne olduğunu kendilerine tek tek gösterdik. Bugün de devasa bir fabrikanın açılışını yapıyoruz. Bu töreni içerde yaptık neden; dışarıdan bakıp da 'terzihane açtılar' demesinler diye bu muhteşem fabrikayı içeride açıyoruz. Çünkü şunu anlayamıyorlar; burada Gülsan Holding var. Biraz önce sordum, 'siz ne zaman iş hayatına atıldınız' diye. '1940'lı yıllarda iş hayatına başladık' dediler. Sadece Antep'te 5 fabrikaları var. Bugün yeni fabrikayı Tekirdağ'da açıyorlar. Yani muhalefet bir firmanın birden fazla fabrikasının olabileceğini akıl dahi edemiyor" diye konuştu.

Fabrikada yılda 36 bin ton nonwoven kumaş üretileceği bilgisini veren Bakan Varank, "Bu kumaşlar; maske, tulum, önlük, bebek bezi ve hasta bezi gibi ürünlerin temel girdisi. Yani salgınla birlikte stratejik hale gelmiş temel bir üründen bahsediyoruz. Sadece bu fabrikamız, 56 ülkeye ulaşıp yılda 35 milyon dolar ihracat yapmayı hedefliyor. Türkiye; Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya'da, nonwoven kumaş üretiminde önemli bir merkez olma yolunda hızla ilerliyor. Ben Gülsan Holding'e, Tekirdağ'a ve ülkemize bu kritik yatırımı kazandırdıkları için teşekkür ediyorum. Bol bereketli ve hayırlı kazançlar diliyorum" dedi.

'HIZLI BİR TOPARLANMA SÜRECİNE GİRDİK'

Türkiye'nin salgınla mücadelede pek çok ülkeden pozitif yönde ayrıştığının altını çizen Varank, şöyle konuştu:

"Tabi burada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sunduğu esneklik ve hızlı harekete geçebilme kabiliyeti bizim en büyük avantajımız oldu. Oldukça zorlu geçen nisan ayının ardından, hızlı bir toparlanma sürecine girdik. Reel sektör, her türlü şoka karşı dayanıklılığını gösterdi, yüz akımız oldu. Halihazırda büyümenin öncü göstergeleri gayet olumlu bir seyre sahip. Organize sanayi bölgelerimizdeki elektrik tüketimi, eylül-ekim aylarında, salgının tüm yaralarını sardı. Üretim çarkları, martta, yani salgın öncesi döneme bile daha hızlı dönüyor. Sanayide siparişler, kapasite kullanımı, yatırımlar ve ihracat artıyor. Şunu çok net söyleyebilirim. Yılın üçüncü çeyreğinde güçlü bir ekonomik büyüme göstereceğiz. İnşallah kasım, aralık aylarında da bu performansın devamının gelmesini bekliyoruz. Avrupa'daki son dönem kısıtlamaları malum, lojistik ve dış talep kanallarıyla bizi de etkileyebilir. Tabi bu hususlar doğrudan bizim kontrolümüzde değil. Ancak şundan emin olun lütfen. Bizim en temel önceliğimiz, Türk sanayisinin gücünü her daim muhafaza etmesini sağlamak."

‘BURASI ÇOK ÖZEL BİR COĞRAFYAYA SAHİP’

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, önümüzdeki dönemde, Tekirdağ gibi sanayi merkezlerini daha da güçlendirmenin peşinde olacaklarını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Burası çok özel bir coğrafyaya sahip. Kara, deniz, demir ve havayolu ulaşımının hepsi Tekirdağ'da mevcut. İstanbul ve Avrupa'ya yakınlığınız, tüm yatırımcılar için çok cazip fırsatlar sunuyor. 14 organize sanayi bölgesiyle, Bursa'dan sonra Türkiye'de ikinci sıradasınız. Bu OSB'lerin 10'u 18 yıllık iktidarımızda kuruldu ve biz bu OSB'ler için cari fiyatlarla 1 milyar liranın üzerinde kredi kullandırdık. Yine bu sene; Ergene 1, Ergene 2 ve Çorlu OSB'lerine yaklaşık 14 milyon lira aktardık. Ayrıca Ergene Havzası'ndaki Derin Deniz Deşarjı ile Kolektör Hattına da 16,5 milyon lira verdik. Sanayi sicil kayıtlarımıza göre, ilimizde 2 bin 857 sanayici var. Yani, Türkiye'de en fazla sanayiciye sahip olan 12'nci ilsiniz. Hemen hemen her sektörde de üretim yapabiliyorsunuz. Ekim ayı ihracat rakamlarına da baktım. 101 milyon dolarlık ihracatla, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 8'lik bir ihracat artışı gerçekleştirmişsiniz. Ayrıca yatırım iştahınız da çok güçlü. İlk 9 ayda özel sektörün Tekirdağ'daki 5 milyar liralık yatırımına teşvik vermişiz. Tekirdağ'ın potansiyelini daha ileri taşıyacak projelere de hız vereceğiz. Kalkınma Ajansımız aracılığıyla Çerkezköy OSB'ye bir dijital dönüşüm merkezi kuruyoruz. Bu merkez, hem sanayicilere danışmanlık hizmeti verecek hem de OSB'deki meslek lisesinin müfredatına katkı sunacak. İlk aşamada 100 firmanın dijital dönüşüm seviyesi test edilecek. Orta vadeli hedefse, burada 20 bin kişiye eğitim verilmesi. 6 milyon liralık bu yatırımın, 2021'in ilk yarısında faaliyete geçmesini planlıyoruz. KOBİ'lerin enerji verimliğini güçlendirecek bir projemiz de olacak. Bu kapsamda önümüzdeki 3 yıllık süreçte, Trakya Bölgesi'ndeki 350 KOBİ'nin enerji verimliliğini iyileştirip, rekabetçiliklerini artırmayı hedefliyoruz. Gençlerin ve kadınların istihdama katılımını çok önemsiyoruz. Bu sene başlattığımız Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı ile 13 milyon liralık bir kaynağı bölgeye aktardık. Seracılık ve kırsal kalkınma projelerinde kullanılacak bu kaynak, 365 dezavantajlı kadın ve gencimizin istihdamına vesile olacak. Yine, Trakya'nın tarımsal kabiliyetlerini zenginleştirmek üzere, Milli Hibrit Tohum Geliştirme Projesi'ni başlattık. Bölgede faaliyet gösteren tohum firmalarıyla Namık Kemal Üniversitesi'ni bir araya getirdik. Ortak bir şirket kuruldu. Ar-Ge çalışmalarına hız verildi.13 milyon liralık yatırımla, bölgenin tohum ıslahı ve ticarileştirilmesi alanında önemli bir merkez haline gelmesini sağlayacağız"