İSTANBUL -  Ekonomistler, 7 Mart Çarşamba günü gerçekleştirilecek PPK toplantısında, faizlerde değişiklik yapılmayacağı, sıkı duruşun sürdürüleceği ve bunun karar metnine yansıtılacağı öngörüsünde bulunuyor.


Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ziraat Bankası Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, mart ayı PPK toplantısında, mevcut para politikası parametrelerinde değişiklik beklemediklerini söyledi.


Dünya ekonomisinin canlı seyrettiğini ve dış talebe yönelik çalışan sektörlerde hareketlilik gözlemlediklerini ifade eden Yılmaz, "Buna karşın iç talep görece daha sakin. Para politikasındaki kararlı sıkı duruş iç talepte beklenen etkisini gösteriyor. Karar metninin odağında enflasyonun eğilimi yer alacak. Sıkı para politikası, baz etkisi ve gıda fiyatlarında ortalamaya dönme gibi istatistiksel özelliklerle birleştiğinde manşet enflasyonun tek haneye doğru düşmeye başladığını görüyoruz." şeklinde konuştu.


Yılmaz, geçen yıl ham madde fiyatları, girdi maliyetleri ve kur şokuna bağlı ortaya çıkan enflasyonist dinamiklerin gücünün azaldığını ifade etti.


Üretici enflasyonunda dünya genelindeki gibi ciddi bir rahatlamanın söz konusu olduğunu ancak çekirdek enflasyonun seyrinin henüz manşet göstergelerle aynı şekilde olmadığını vurgulayan Yılmaz, bu nedenle enflasyon eğiliminin daha istendiği kadar iyileşmediğini, buna istinaden Merkez Bankası'nın sıkı duruşundaki kararlılığı metne yansıtacağını söyledi.


Gelecek aylarda reel faizin artmasına bağlı olarak enflasyon eğiliminde iyileşmenin belirginleşebileceğini kaydeden Yılmaz, "İç talepteki sakin seyir göz önüne alındığında, yılın ilerleyen döneminde nominal faiz koşullarında yumuşama görebiliriz." dedi.



"Faizleri sabit tutabilir"


Odeabank Ekonomik Araştırma ve Stratejik Planlama Müdürü Şakir Turan da çarşamba günkü toplantıda TCMB'nin faizleri sabit tutmasını beklediklerini ifade ederek, aralık ve ocakta genel enflasyonun, baz etkisinin de desteğiyle gerilese de çekirdek enflasyon göstergelerinde iyileşmenin şu ana kadar sınırlı kaldığını söyledi.


Turan, "Şubat enflasyon rakamlarının da bu durumu teyit edebileceğini ve TCMB'nin faizleri sabit tutma yönündeki muhtemel kararını destekleyeceğini düşünüyoruz. Ayrıca, küresel piyasalarda Fed'in bu yıl 4 faiz artırımı yapabileceğine yönelik beklentiler de bir miktar güçlendi. Ancak TCMB'nin, bu gelişmenin finansal koşullara etkilerini net olarak görmek için bir süre daha beklemeyi tercih edeceğini değerlendiriyoruz." diye konuştu.


TCMB'nin, PPK karar metninde çok fazla değişiklik yapma ihtiyacı duymayacağını ifade eden Turan, mevcut haliyle TCMB'nin ekonomik tabloya ve para politikası duruşuna ilişkin sözel olarak verdiği mesajların aldığı kararlarla oldukça uyumlu olduğunu kaydetti.


Turan, "Bunun yanında, TCMB'nin önceki mesajlarındakine paralel olarak enflasyon görünümünde baz etkisi ve geçici faktörlerden bağımsız, belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun kararlılıkla sürdürüleceğinin altını çizmeye devam etmesinin olumlu bir nokta olarak öne çıkacağını öngörüyoruz." dedi.



"Merkez Bankası, enflasyon beklentilerinin iyileşip iyileşmediğini takip edecek"


AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi ise Merkez Bankası'nın, bu ayki PPK toplantısında, faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmesini beklemediğini söyledi.


Bürümcekçi, Merkez Bankası'nın, 18 Ocak tarihli son PPK toplantısında, Geç Likidite Penceresi (GLP) faizi dahil hiçbir faizde değişikliğe gitmediğini hatırlatarak, şunları kaydetti:


"Merkez Bankası, 'enflasyon görünümünde baz etkisi ve geçici faktörlerden bağımsız, belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir' diyerek ortalama fonlama maliyetinin uzun bir süre mevcut seviyesinde korunacağı mesajını vermişti. Bankanın, önümüzdeki 2 ayda da lehte görünen baz etkisine güvenerek ilave sıkılaşmaya veya tersine gevşemeye yönelmeden devam etmeyi planladığı söylenebilir."


Bürümcekçi, mevcut yapının, yüzde 12,75 olan GLP faizini artırmadan ilave bir parasal sıkılaşmaya da izin vermediğini vurguladı.


Gelecek dönemde enflasyon beklentilerinin yüksekliğini koruması ve kur sepeti bazında döviz kurlarında yükselişin devam etmesi halinde bankanın duruşunda faiz koridorunu biraz daha genişleterek sıkılaştırma gereğinin ortaya çıkabileceğini kaydeden Bürümcekçi, "Buna karşılık, manşet enflasyon, beklenenden güçlü geriler ve kurlarda daha sakin seyir izlenirse zaman içinde TCMB'nin ortalama fonlama maliyetini geriletebileceği beklentisi de tekrar oluşabilir. Ancak Merkez Bankası, acele etmeyecek ve enflasyon beklentilerinin iyileşip iyileşmediğini takip edecektir." diye konuştu.



"Karar metninde belirgin değişiklik beklemiyoruz"


Garanti Yatırım Başekonomisti Nihan Ziya Erdem, TCMB'nin, faiz oranlarında bir değişiklik yapmasını beklemediklerini ifade ederek, "TCMB, geçtiğimiz haftalarda paylaştığı mesajlarında enflasyonda kalıcı bir düşüş sağlanana ve hedef seviyelerle uyum yakalanana kadar para politikasında bir değişiklik yapmayacağı sinyalini vermişti." dedi.


Mevcut enflasyon görünümünün para politikasında bir değişime işaret etmediğine dikkati çeken Erdem, TCMB'nin faiz kararıyla birlikte yayımladığı metinde de belirgin bir değişiklik beklemediklerini kaydetti.


Erdem, "TCMB, son dönemdeki küresel gelişmeler nedeniyle finansal piyasalarda yaşanan oynaklığa yönelik ifadeler ekleyebilir. Enflasyon görünümü ve para politikasına ilişkin mesajlarını ise koruyacağını düşünüyoruz." dedi.



"Merkez'den değişiklik beklemiyorum"


QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı de faizlerde ve karar metnindeki söylemde bir değişiklik beklemediğini söyledi.


Yıllık enflasyonda düşüş eğiliminin devam ettiğini ancak hem manşet hem de çekirdek enflasyonun hala çok yüksek seviyelerde bulunduğunu ifade eden Kanlı, şunları kaydetti:


"Üstelik TCMB, önceki karar metinlerinde, enflasyon görünümde baz etkisi kaynaklı düşüşlere tepki vermeyeceğini ifade ederek kendisinden erken bir gevşeme gelebileceğine dair beklentileri ortadan kaldırmayı amaçlamıştı. Sonuç olarak, faizler sabit kalacaktır ve sıkı para politikasının enflasyon görünümünde hedeflerle uyumlu olacak biçimde bir iyileşme görülene kadar sürdürüleceği vurgusu da karar metninde korunacaktır."