Suriyeli genç anne ve çocuklarına yapılanları duymayan kalmadı herhalde. Ayrıntılara girmeye yüreğim dayanmıyor.

Suriyeli genç anne ve çocuklarına yapılanları duymayan kalmadı herhalde.


Ayrıntılara girmeye yüreğim dayanmıyor.


Tüm neşemi, yaşam enerjimi kaybettim desem inanır mısınız?


İşin garibi bu korkunç olayın istisnasız herkesi en az benim kadar etkilediğini düşünmüştüm.


Sosyal medya hesaplarından ve günlük konuşmalardan anladım. Bu olayın etkisi, Suriyelilere duyulan tepki kadar büyük değil.


Olmadı olmayacak da...


 Suriyeliler geldi sanki ekmeğimizi aşımızı bölüştük. Tam bir ensar olduk da şikayet ettik. Yerdik suçladık.


Toplumda onlara karşı öyle bir  nefret dalgası oluşturuldu ki. Bu koca dalganın  kıyıya vurması gibi düşünün bu vahşeti. Lamı cimi yok. Bu dalgayı;


 düşünceleri, söylemleri ve yazdıkları ile büyüten herkes cinayete ortaktır.


Özgecan, Emani , Ayşe , Fatma...


Gerçekten insanı yaradandan ötürü sevince hiç farketmiyor. Vahşice katledilen her can, kendi canımız ciğerimiz gibi acı veriyor.


Ama daha yaşarken insanları sınıflara ayıran bir kesim var. Onlar için ölenin dini de önemli, rengi de,  ırkı da.


Özgecan olayını hatırlayın. Bundan daha vahşice işlenecek bir cinayet olamaz derken, daha yirmi yaşındaki zavallı Emani cinayeti,  vahşetin yeni tanımı oldu.


Hani nerede kadın hakları, insan hakları savunucuları?


Özgecan olayındaki kadar ses getirmeme sebebi ne?


Sırf arap olduğu için mi suskun kaldınız?


Sosyal medya hesaplarına öylesine bir baktım da. Sosyalist, laik ve hümanist geçinen hiçbir kimsenin bu olayı umursamadığını gördüm.


Nasıl suskun kalabildiniz hayret ediyorum. Hiç mi vicdanınız sızlamadı yahu!


Daha yirmi yaşında gencecik bir kadın. Karnında ve yanında bebekleri katledildi.


Bu olaya şeytan bile suskun kalamazdı.


Dilsiz şeytanlar. Merhamet bütün yaratılanlara lazım. Ama bugün ama yarın...


Siz


 darda kalmadıkça "Allah" demeye utananlar!


Bugün bu olayı görmezden geliyorsunuz ya!


Yarın mahşerde Allah ve Rasulünün yüzüne bakmadığı, ümmetim ve kulum demeye layık görmediği insanlardan olmanız en büyük temennim.


 Aslında ne kadar isterdim;  böyle olaylar hiç yaşanmasa da  gerçek yüzünüzü hiç görmeseydik.


Sizi sadece topallayan bir kediye, felçli bir köpeğe ya da kanadı kırık bir kuşa ağlarken görsek ve ne vicdanlı ne merhametli insanlar diye hatırlasaydık.


   Kusura bakmayın. İnsana vermediğiniz değeri kime veriyorsanız ,  siz osunuz.