Değerli okuyucular,

Girmiş olduğumuz Mart ayının ilk haftası " Kadınlar Günü" olarak kutlanmaktadır. Sizce kadınlar günü birgün olarak anılması doğru mu? Ben bu uygulamayı yıllardır bir türlü kabul etmedim ve etmiyorum. Kadınlara değer vermeyeceksiniz, onları hep ötekileştirip ikinci sınıf insanı sayacaksınız ve sonradan medyadan ve sosyal hesaplarınızdan kadınlara bir gül verip, " Kadınlar Gününüz kutlu olsun " diyeceksiniz. Dünyaya bir can getiren kadınlar, çocuklara bakan kadınlar, ev işlerinin tümünü yapan kadınlar, bunun yanında dışarda iş hayatına katılıp hem dışarda çalışıp, hemde evin yükünü omuzlarına alan kadınlar ve maalesef adı olmayan karanlık bir hayatın içinde yaşayan kadınlar. Birgün anılmasını yanlış buluyorum. Kadınları her an ve her zaman bilmeli ve onları düşünmeliyiz.

Erkekler tarafından dayak yiyen ve öldürülen kadınlar. Hep cefakar olmuş kadınlar. Eğer kadınlar olmamış olsaydı bu dünyanın çarkı ne üzerine dönecekti acaba?

Ayrıca bir konuya değinmek istiyorum. Evde kalıp ev işlerini yapan kadınlara " ev hanımları" denilmektedir. Fakat unuttukları birşey var, onlar ev hanımı değil, onlar çocukları ve eşi için evde karınca gibi vızır vızır çalışan kadınlardır. Ben hiç bir zaman çalışmayan evde kalan hanımlara " ev hanımı" gözüyle bakmadım. "Hanım" dediğimizde sanki yirmi dört saat koltukta oturan kişiler aklımıza gelmektedir. 

Fakat yıllardır evde çocukları ve eşi için yirmi dört saat çalışan kadınlarımız için devlet hiç bir yapılanmada bulunmadı. Onların geleceğini güvence altına almak, onların bir geliri olması için bir maaşa bağlamak gibi... Çok çalışan onlardır. Çocuklarını bu memlekete hizmet etsin diye yetiştirip büyütüyor ise, ev hanımların işini hafife almamak lazım. Çünkü onlar emekçi kadınlarımızdır.

Evet, emekçi kadınlarımız ile ilgili bu özel gün yani " 8 Mart Kadınlar Günü" nasıl ortaya çıkmıştır:

Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.

26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

Emekçi kadınlarımızın birgün değil, her zaman anılması dileğiyle, tüm kadınlarımızın  "Kadınlar Gününü" kutluyorum.

Allah'a emanet olun.