Müslüman Arap tarihçiler, 1492’de İspanyolların katliamına uğrayan Endülüslü Müslümanlara yardım edilmediğini ileri sürerler. Ba

Müslüman Arap tarihçiler, 1492’de İspanyolların katliamına uğrayan Endülüslü Müslümanlara yardım edilmediğini ileri sürerler. Başta İsmail Hakkı Uzunçarşılı olmak üzere Türk tarihçileri de Cem Sultan Meselesi nedeniyle yardımın yapılamadığını belirtirler.



II. Beyazıt dönemi detaylı bir şekilde incelendiğinde, padişahın izlediği siyasetin babası Fatih döneminden oldukça farklı olduğu görülecektir. Devrin önemli tarihçilerinden Kemal Paşazade II. Beyazıt dönemi politikalarının Fatih devrinde yapılmış fetihleri teşkilatlandırma ve böylelikle devletin yapısını güçlendirme, adalet ve hakka dayalı bir yönetim kurma olarak açıklar. Babası gibi dış siyasete öncelik vermeyen padişah, sulh yolu ile hakimiyet tesis etme anlayışını benimser.



Bu dönemde Osmanlı donanması Akdeniz’in en büyük deniz gücü değildir. Akdeniz Venediklilerin hakimiyeti altındadır. Deniz yoluyla gerçekleşecek fetihler, sadece Ege ve Adriyatik’le sınırlı tutularak Malta’nın batısına bilinçli bir şekilde geçilmek istenmemiştir.



Memluklular ve Venediklilerle yapılan yıpratıcı savaşlar Osmanlı’nın kendi sınırları içerisinde kalmasını sağlıyordu. Fransa kralı Charles’in Osmanlı’ya karşı İspanya ile ittifak kurabileceğini söylemesi II. Beyazıt’ı Venedik ve Napoli krallığı hatta Papalığa yakınlaştırmıştı.