Ülkemizde bazı erkekler bir tarz, bir moda veya kendini ifade etmek gibi mülahazalarla küpe takmaktadırlar. Küpe takan erkek sayısı her geçen gün arta

Ülkemizde bazı erkekler bir tarz, bir moda veya kendini ifade etmek gibi mülahazalarla küpe takmaktadırlar. Küpe takan erkek sayısı her geçen gün artarken, küpe konusu kuşak çatışmasını da beraberinde getirmektedir. Toplumun önemli bir kesimi -özellikle de orta yaş üstü- küpeyi kadınlara has bir takı olarak gördüğünden küpe takan erkekler yadırganmaktadır. Hal böyle olunca küpe takan birçok erkek, gündüz taktığı küpeyi akşam eve gittiğinde veya arkadaş ortamına vardığında çıkarmak durumunda kalmakta, kimi de çıkarmayıp gelen eleştirileri göğüslemeye çalışmaktadır. Peki, erkek adam küpe takar mı?
Erkeklerin küpe takması yeni bir durum değil aslında. İlk devirlerden başlamak üzere tarihin çeşitli dönemlerinde erkekler küpe takmışlardır. Hatta Babil ve Asya kavimlerinde küpe neredeyse sadece erkeklere has bir takıydı ve toplum içinde bir tür mevki, makam ve de rütbe göstergesiydi. Bunu, yapılan arkeolojik kazılar da doğrulamaktadır.
Eski devirlerde denizci erkekler de küpe takarlarmış. Yalnız onların küpeleri altından veya değerli taşlardan olurmuş. Şayet boğulup cesetleri bir karaya vurursa bulanların defin işlerini halletmeleri için bu değerli küpeleri çıkarıp bozdurması adettenmiş.
Türk gelenek ve göreneklerinin hikâye edildiği Dede Korkut Kitabına bakılacak olursa Oğuz erkekleri de küpe takıyorlardı. Türklerin ilk yurdu olan Orta Asya’da günümüze ulaşmış olan heykeller, kahramanlık işareti sayılan balballar ve Türkleri tasvir eden Çin minyatürleri, erkeklerin küpe taktığını ortaya koymaktadır.
Türklerin komşusu İranlı erkeklerden de küpe takanlar vardı. İran’da eski dönemlerde esirler veya esirlikten devlet mertebelerine ulaşan kişiler küpe takarlarken sonraki dönemlerde yüksek tabakayı temsil eden erkekler hatta hükümdarlar, hünkârlık alameti olarak küpe takmışlardır. Örneğin Çaldıran’da Osmanlılar ile karşılaşan Şah İsmail küpeliydi. Yine İran’a yakın coğrafyalarda hüküm süren Altınordu Hanı Berke Han’ın, Timur Devleti’nin kurucusu Emir Timur’un ve Karakoyunlu hükümdarı Kara Yusuf’un küpe taktığı rivayet edilmektedir.
Osmanlılar zamanında küpe, genel itibariyle kadınlara has bir takı idi. Ancak bazı tarikatlara mensup erkekler küpe takıyorlardı. Bektaşilikte takılan küpe, mücerret kalmak yani evlenmeyip kendini tamamen Allah yoluna adamak anlamına geliyordu. Kimi tarikatlarda mesela Haydarilerde kulağa takılan küpe, her söze kulak vermediklerinin bir alameti sayılıyordu. Tarikatlara mensup kimi dervişler ise kulaklarında değerli küpeler bulundurur, aç kalmaları durumunda bunları satarak karınlarını doyururlardı.
Selçuklularla başlayıp Osmanlılara intikal etmiş olan ve bir esnaf teşkilatı olarak bilinen Ahilerde de küpe takanlara rastlanmaktaydı. Teşkilata mensup kimi erkekler, sağ kulaklarına küpe takarlar ve bu küpeler, bir sanata mensup olduklarının işareti sayılırdı.
Osmanlı Sultanları ise küpe takmamışlardır. Yavuz Sultan Selim’in küpe taktığı iddia ediliyorsa da bu bilgi gerçeği yansıtmamaktadır. Şah İsmail, Şah Cihan veya Babür Hükümdarı Cihangir’e ait bir resmin Yavuz Selim zannedilmesiyle uzun yıllar bu resim kitaplarda yer almış ve yetişen birçok kuşak, Yavuz Sultan Selim’i küpeli zannetmiştir. Hatta bu küpeli resimden hareketle hikâyeler bile uydurulmuştur.
Bu hikâyelerin üç tanesi çok meşhurdur. Birinci hikâyeye göre, Kahire’de esir erkeklerin kulağında küpe gören Yavuz: “Bir tane getirin ben de takayım, onlar insanların kölesiyse ben de Allah’ın kölesiyim.” demiş. İkinci hikâyeye göre, Sultan Selim kılık değiştirerek gittiği Tebriz’de Şah İsmail ile satranç oynamış, oyunu kaybeden Şah İsmail kendisine okkalı bir tokat akşedince bu tokadın kulağına küpe olması için küpe takmış. Üçüncü hikâyeye göre ise İran’la mücadele halinde olan Yavuz Sultan Selim, Orta Asya kültürüne bağlı olduğunu gösterip İran ve çevresindeki Türkleri etkilemek için küpe takmıştır.
Günümüze gelecek olursak; bugün dünyanın kimi coğrafyalarında erkekler, gerek gelenekleri icabı gerekse bir tarz, bir moda olsun diye yadırganmadan küpe takabilmektedirler. Anadolu coğrafyasında ise durum değişmiş ve küpe sadece kadınlara has bir takıya dönüşmüştür.
Son yıllarda erkekler küpe takmaya başlayınca konu aileler içerisinde tartışmalara neden olmuş ve bu tartışmalara Diyanet İşleri Başkanlığı da katılmıştır. Diyanet’e göre, erkeklerin küpe takması tahrimen mekruh yani harama yakın bir davranıştır. Diyanet, Peygamberimizin: “Kadınlara benzemeye çalışan erkekler ve erkeklere benzemeye çalışan kadınlar Allah’ın rahmetinden uzak olsun.” uyarısından yola çıkarak bu fetvayı vermektedir. Yani diyanete göre mekruh olan küpeden ziyade kadınlara özentiyi çağrıştıran davranıştır. Ancak bu konuda İslam âlimlerinin ittifak etmediğini ve meselenin tartışmalı olduğunu söylemek durumundayız.