Başlık uzun, konu zorlu.
Bildiğimden ya da beni seven kadınları terkettiğimden değil, gözlemlerimi aktarmak için bir şeyler yazacağım.
Yoksa; ge

Başlık uzun, konu zorlu.
Bildiğimden ya da beni seven kadınları terkettiğimden değil, gözlemlerimi aktarmak için bir şeyler yazacağım.
Yoksa; genelde terkedilen taraf oldum ben.
Sağolsunlar, terkedenler çok şey öğretti bana!

Uzatmayalım, başlayalım.
Biz konuya erkek açısından bakacağız.

Bir erkekle bir kadının ilişkisini anlayabilmek için öncelikle erkeğin, annesiyle olan ilişkisine bakmak lazım.
- Anne oğlunu yeterince sevmiş mi?
- Anne oğluyla yeterince ilgilenmiş mi?
- Anne, baba ayrılmış mı?
- Anne oğlunu terketmiş mi?
Bu soruların cevabını tam olarak bilmeden bir erkekle evlenmek tam anlamıyla bir bombayı kucaklamaya benzer.
Bu bombanın Sizi öldürme ihtimali çok yüksektir.

Dileyen senede kaç kadın eşi tarafından şiddete uğruyor, kaç kadın eşi tarafından öldürülüyor araştırıp, bulabilir.
Aldatmaları, ensest ilişkileri, abuk-sabuk cinsel ilişki, kavga, dövüş, zoraki evlilik ve hastalıkları saymıyorum bile.

Sanma ki bu kötücül ilişkiler cahil ve fakirler arasında yaşanıyor.
Dünyanın en yakışıklı erkeklerinden birisi olan Brad Pıtt dünyanın en güzel kadınlarından birisi olan karısı Angelina Julıe’yi bile aldatmadı mı?
Demek ki; Konunun sosyal konum, zenginlik ve kadının güzelliği ile ilgisi yok.

O halde neden erkekler kendilerini seven kadınları ya aldatıyor ya da terkediyor?
Dedik ya;
Öncelikle erkeğin annesiyle olan ilişki ve yaşantısına bakmak lazım.
‘Annesiyle sorunlu’ erkekler büyük oranda birlikte oldukları kadınlarla da sorun yaşıyor.
Her şey yolunda gitse bile erkek farkında olmadan yavaş yavaş ilişkiyi yıpratıp, bozmaya başlıyor.
Sonuçta kadın bu ilişkiden yorulup erkeği terketmek istediğin de ise; 
Erkek kadına ya şiddet uyguluyor ya da öldürüyor.
Çünkü erkek birlikte olduğu kadın tarafından terkedildiğin de ‘annesi tarafından terkedilmiş gibi’ hissediyor kendini… Çaresiz, masum, zavallı, yardım ve ilgiye muhtaç biri oluveriyor.
Bir erkek annesi tarafından terkedilince dayanılması zor bir acı çekmeye başlıyor. Bu acı birlikte olduğu kadın tarafından terkedilince de aynı seyri izliyor.
Ve erkekler bu acıya dayanamıyor.
- Benim sözümü dinlemezsen seni sevmem diyen,
- Akıllı olmazsan ben giderim diyen,
- Susmazsan seni çingenelere veririm diyen anneler ilerde bir kadının katilini yetiştiriyorlar sadece…

Kadınlar birbirinin rakibi, düşmanı ve hatta katilidir aslında,
Erkeklerse bu oyunda bir piyondur, o kadar.
O nedenle; 
Bir kadının çektiği acıdan başka bir kadın sorumludur.
Konuyu daha detaylı öğrenmek isteyenler, erkeğin bebeklik dönemi anal / oral gelişimi ve bu gelişimin kişilik üzerindeki etkilerini araştırabilirler.

Erkeğin kendisini seven bir kadını aldatma veya terketme nedenlerinden birisi de kadın ile erkek arasındaki ‘eşlilik’ farkıdır.
Doğası gereği kadın; Monogami’dir. Yani tek eşli.
Erkek ise; Poligami’dir. Yani çokeşli.
Bakınız hayvanlar aleminde bile durum genelde böyledir. 
Hayvanlar arasında yaşanan çok eşlilik oranı yüzde 98’dir.
Kadınlar arasında yaşanan çok eşlilik oranı; Yüzde 42,
Erkekler arasında yaşanan çok eşlilik oranı ise; 70.

Bu cinsel davranış şekli binlerce yıllık bir geçmişe sahiptir.
- Modern yaşamda bu tavır değişti mi? diye sormayınız.
Değişmedi, şekil değiştirdi, o kadar.
Beceriksizleri ayrı tutmak kaydıyla;
- Ben seni aldatmıyorum diyen genç erkek büyük olasılıkla yalan söylüyordur.

Konu iyice dağılmadan toparlayalım;
Erkeklerin kendilerini seven kadınları neden aldattığı veya neden terkettiği üzerine cevaplar arıyoruz ya,
Başka birkaç neden ise; Macera isteği, skor beklentisi, kişisel zaaf, kendini akıllı sanma ve açıkça salaklık olarak sayılabilir.

Ve tabii son söz kadınlara;
Enseyi karartmayın.
İlişkinin nereye kadar, nasıl gideceğine kadınlar karar verir.
Unutmayın;
- Tilki’nin dönüp, dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır.
Baktınız fazla zıplıyor, hafif dirsek gösterip ‘Seni terkederim’ duygusunu birazcık hissettirin, dakkada adam edersiniz karşınızdaki leylek kafalıyı.

Unutmayın;
Erkek sizi annesi gibi görüyor, Sizden vazgeçemez. Gerekirse terliği indirin kafasına, korkmayın!
Rahmetli babamın bir sözü vardı, derdi ki;
- Akıl insanın kafasının üstündeki bir çivi gibidir, vurdukça içeri girer.

Akıllandırın, zaten çoktan güzelliğinizle olmayan aklını almışsınızdır.