İlk önce toplumda eşitlik… Bazı haklar var bunlar eşittir. Güvenlik, oy kullanma, konuşma gibi topluma mal ve hizmete eşit seviyede erişmeyi içerir. İnsanlar etrafımıza bir baktığımızda eşitlik hakkında bilgi edinebiliriz ekonomik, sosyoloji bakımdan ayrımcılık ortaya çıkacaktır en büyük sorunumuz ile eşitliliğin ne olduğu belli oluyor fikirlerimizden dolayı sınıflandırmaya gidiyoruz.

En büyük yanlışlarımızdan biri kadın hakları erkek hakları diye ayrılması toplum olarak ilk yapmamız gereken insan haklarını hayatımıza katmalıyız kadınları yaşamın her alanına katmamızda eşitliğin ne kadar yanlış kullanıldığı gözetilmektedir bir önek vereyim reklamlarda ilk öne kadınların cinsiyetini ön plana çıkararak ürünü pazarlamaya çalışılıyor.

Şimdi gelelim ilk çıkan insan haklarından bahsedelim 1789 yılında Fransa devrimi(1215 yılında İngiltere kralı magna carta ilk insan hakları sayılmakta) ile ortaya çıkmış 1948 yılından sonra da geliştirilmiştir insan haklar bildirgesinde bile ekonomik, sosyal hayat da kadınlar ikinci planda kalıyor. Kadın haklar bildirgesinde sadece seme seçilme hakları görünmektedir. Dünya insan hakları ve İstanbul sözleşmesinde lgbt yi övüyor )

Gelelim günümüzde batıdaki eşitliğe halen batıda Rönesans döneminde kalma uygulamaları görüyoruz kadınların fazla söz hakkı olmadığını sadece cinsiyetlikle öne çıkıyor insan haklarına baktığımızda insanların cinsiyet değişimlerinde hakları olduğu gözümüze batıyor. Batıda kölelik sistemi halen uygulandığı görülmektedir ilk göze batan kadınların açılması işte size eşitlik

1809 yılında batı kadınların insan olup olmadığını tartışırken Türkler ve Osmanlı kadınlara ayrı bir değer verdiği görülmekte her konuda kadınların fikri alınmasına örnek vereyim

Gelelim günümüzde kadın erkek eşit mi değil mi konusuna ilk önce ehliyet ve liyakat ile başlayalım ne demek ehliyeti becerisi olan ver anlamına geliyor kısaca burada kadın ve erkek olarak ayırmıyor bir kadın hz hacer ile eşit mi bir erkek hz Yusuf ile eşit mi bir erkek hz asiye ile eşit mi bir kadın hz hüseyin ile eşit mi tabi ki hayır değildir şöyle anlatayım ekmeli mahlukatı, eşrefi mahlukatı, varlıkların en yücesi esfeli sahi de kişinin düşeceği en alçak yer demek bunları bir kenara bırakalım vücut biyolojimize bir bakalım erkeklerin birbiriyle aynı mı hayır kadınların birbiri ile aynı mı hayır

Toplum kadınları hak verilmesi gerekti hakkında yorumlar yaparak bile eşitliğin olduğunu gözetilmektedir erkekler ile kadınlar arasına bir çit çekiliyor toplum olsun basın olsun siyasetçiler kadın hakları diyerek olmadık yerlere götürüyorlar. Müslüman olarak yapmamız gereken İslami kurallarına göre yaşamalıyız dini bilgiler ile kendimizi çeki düzen vermeliyiz toplum olarak bir baktığımızda ikiye bölündüğümüz görülmekte biri çıkıyor batıyı överken alkış alıyor diğeri de İslam kurallarına göre açıklama yapan kişilerde karalanıyor Müslümansak ayette sünnet te ne diyorsa ona uyulmalı ama toplum Marksizm, carla gibi kişilerin sözlerine uyuyor dünde kadınlar ın eşarbına, erkeklerin sakalına kadınlar özgürlük konular hakkında polemikler yaratılıyor. En büyük hatamız kuranı kerimi dini bilgileri bilmeden yorumlar yapılması ne söylediğimiz ve ne anladığımız bilmiyoruz ve duymuyoruz toplum istediği değerine göre yaşar ama karşısındaki kişilerin değerine saygı duymalı topluma basına siyasetçilere baktığımda kim kadın haklarını savunuyor anlayamıyorum gördüğüm herkes bir prim kazanma yolunda kişiler düşünce yaşam tarzı ile birbirini kınıyor toplum olarak Müslümansak İslam’a göre yaşamalıyız ve insan olarak da kadın ve erkek hakları diye ayırmak yerine İNSAN HAKLARI demeliyiz

Gelelim kuranı kerimde ve peygamberimizin sözleriyle devam edelim insanlar arasında bilgi ve takva dışında farklık yoktur el hucurat 49/13

"Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet ediniz! Onlara şefkat ve sevgi ile muâmele ediniz! Onlar hakkında Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emâneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz!" (Müslüm, Hac,147)

bir kadın hırsızlık yaptı ve Hz. Peygamber’e getirildi. Dediler ki:

‘Ancak Üsâme Resûlullah’a giderek (bu kadının affedilmesi konusunda) aracılık edebilir.’ Üsâme ile konuştular, o da Hz. Peygamber ile konuştu. Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

“Ey Üsâme! İsrâiloğulları, halkın ileri gelenlerinden biri suç işlediğinde onu cezalandırmadıkları ama sıradan biri aynı suçu işleyince ceza tatbik ettikleri zaman helâk edildiler. Eğer (hırsızlık yapan) Muhammed’in kızı Fâtıma bile olsa onun da elini keserdim.” (Nesâî, Kat’u’s-sârık, 6)

***

Ebû Nadre’den (radıyallahu anh) nakledildiğine göre, Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) teşrîk günlerinin ortasında verdiği Veda Hutbesi’ni dinleyen bir sahâbî şöyle anlatmaktadır:

“Resûlullah buyurdu ki, “Ey insanlar! Şunu iyi bilin ki Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a; beyazın siyaha, siyahın beyaza takva dışında bir üstünlüğü yoktur...” (İbn Hanbel V, 411)

Kısaca kadınlar kendini iyi ahlaklı yetiştiremezse islam kurallarına uymazsa toplum zayıflar yanlış yola girer. Kadın kadın olmalı erkek erkek olmalı. Kadın hakları kadınların özgür yaşamalı çalışmalı diye hz Hatice Annemiz tüccardı, Peygamberimizin döneminde berber çiftçi terzi gibi işlerde çalışan kadınlarımız vardı, bizler Peygamberimizin ümmeti isek ona göre yaşamalıyız toplumun zayıflamasının en büyük nedenİ İSTANBUL SÖZLEŞMEsinde inatlaşmaktayız

İnsan olarak yaşamalı görmeliyiz yaşamımıza düşüncemize saygı duymalıyız her istediği gibi yaşar…