Yaratılmışız, yaşıyoruz, etkili ve tepkili olmaktan kaçarak. Sorunları, problemleri, gündelik yaşantımızdaki aksamaları görmeden, görmez den gele

Yaratılmışız, yaşıyoruz, etkili ve tepkili olmaktan kaçarak. Sorunları, problemleri, gündelik yaşantımızdaki aksamaları görmeden, görmez den gelerek. İyi olması, güzel olması adına katkımız ne olur, düşünmeyerek. İnsanın ruh hali değişkendir, kendi özümüzde yaşadığımız ne çok şey var ki, gördüklerimize, müdahili olduğumuz ve bizden bas bas bağırarak yardım,destek taleplerine duyarsız. Etkimiz ve tepkimiz yok’a yakın olmaya başladı. Etkili ve tepkili olmak, hayata ve insanlara, iyiye ve güzelliklere, iyi ve güzel dışı kalmış insana, yaratılmışa.
Kaybediyoruz yavaş yavaş bu güzel, değerli hasletimizi.
Kaybetme arifesindeki değerlerimiz varken, asırlar boyu sürmüş, zaaf ve teoride kabul görmeyen önyargılı hallerimiz çoğalarak devam ediyor. Önyargı sahibi olmanın yanına mutlaka, kendimizi doğru göstermek adına dillendirmelerden de geri kalmıyoruz. Gecenin bir saati, yürüyerek eve dönüyorsunuz, gün rutin geçmiş, tekdüze halli varsayımıyla. Yolunuz üzerine yerde biçimsiz yatan bir insan çıktı.
Emniyet ve sağlık ekiplerini haberdar etmek ve o kişinin acil olarak nasıl bir müdahaleye ihtiyaç duyduğunu anlamak, doğru ve geçerli yol. Bir negatif bakış açısıyla senaryo oluşturalım.
-Ne yapıyorsun kardeşim, belli ki sarhoş, başına iş mi alacaksın!
-Evden atmışlardır evden, kumarcıdır, bu saatte ne işin var sokakta!
-Üstü başı da temiz, neden kendini yerlere atıyorsun ki be kardeşim!
-Bakın size bir şey söyleyeyim, aşk bu aşk, yüreği kaldıramamış!
-Canlı bomba falan olmasın, belki de dokunmamızı bekliyor!
-Benim bir arkadaşım da böyle birisini görmüştü, yürüdüm gittim dedi!
-Adam olmak gerek, ne işin var oğlum sokak ortasında yatılır mı!
-Ohh keyfe bak, adam uyuyor, ben yumuşacık yatağımda dahi kıvran!
-Yok canım ne bileyim, ben geçiyordum, baktım yerde yatıyor!
Örnekleri, konuşma şekillerini artırmak mümkün. Biraz akıl, biraz cesaret ile, hızlı bir yaklaşımla yerdeki adama yaklaşılıp olay birinci ağızdan öğrenilmeye çalışılsa, bu girişimden öncede emniyet ve sağlık ekipleri davet edilse, ilk yardım ve çevre güvenliği temin edilse. Bazı durumlarda konuşmaktan, fikrimizi sunmaktan kaçarken, pasif bir insan acizliğimi bizi aktif hale getiriyor. Olay yerini ve yerde yatan adamı merak etmeyin, şimdi orada toplananların sayısı elliyi geçmiştir. İşlek bir sokak, mahalle ya da semt ise seyyar çaycıdan simitçiye kadar gelmişlerdir.
Toplum olarak sadece örneklemeye çalıştığım durum ve benzerlerini yaşamaktayız, artarak yaşamaya devam edeceğiz. Birey olarak ilk yardım, çevre güvenliği, pozitif etkili olma hallerini öğrenme zorunluluğumuz var. Karşılaştığımız durumla ilgili tepkisel konuşma, kendimizi aklama girişimlerini sonraya bıraksak artık. Yüz, ikiyüz kişiden oluşan köylerden, birkaç bin kişiden oluşan kasabalarımızdan nüfusu milyonlarla ifade edilen şehirlere taşınalı çok oldu. Şehirde yaşamanın bir çok imtiyazı olmakla birlikte, dezavantajları da vardır. İnsan olmak, adam olmak vasıfları ile her insana, hatta her canlıya pozitif yaklaşım ve düşünceler içinde olmamız, insani görev insanca yaklaşım şeklidir.