Bebeğiniz yürümeye başladığında özgürlüğünü ilan eder. Bir iki yaş döneminde ise artık ev kurallarımız olmalıdır. Bu kuralları belirlerken

Bebeğiniz yürümeye başladığında özgürlüğünü ilan eder. Bir iki yaş döneminde ise artık ev kurallarımız olmalıdır. Bu kuralları belirlerken uzun anlaşılması zor cümleler kurmadan kısa ve öz anlatım daha doğrudur. Bu dönemde çoğu ebeveyn çocuğunun yanlış davranışı öğrenemeyeceğini düşünse de öğrenmenin en yoğun olduğu dönemdir. Bu zaman diliminde çocuk her davranışı dener ve sıklıkla yaşadığını tekrarlar. Kararlı anne baba tutumu hatalı davranışı öğrenmesini sağlayacaktır. Bu hem sizin hayatınızı kolaylaştırırken hem de çocuğunuz toplum tarafından kabul görmesini sağlayacaktır. Geçen haftaki yazımda da belirttiğim gibi kurallar çocuğun üzerinde otorite kurmak için değildir. Çocuğun güvende olması, toplum tarafından kabul görmesine ve hayata adaptasyon sağlaması için ev kuralları şarttır. Evde başlayan kurallar aynı zaman da evrenseldir. Önce kuralları belirleyin ve çocuklarınızın göreceği anlayacağı şekilde görsel hale getirip evin belirlediğiniz bir yerine asın çocuğu astığınız görselin yanına getirerek bu durumu anlatın. Bunu yaparken kararlı bir ses tonuyla sakin şekilde çocuğunuzu hazırlayın.
Örneğin;
-Başkalarına zarar vermek yok.
-Ağlayarak bağırarak konuşmak yok.
-Eşyaları fırlatmak yok.
-Tehlikeli davranışlarda bulunmak yok.
-Kötü söz söylemek yok.
-İzinsiz başkalarına ait olan eşyalarını almak yok. Bu kurallara evdeki tüm aile bireyleri olarak uyuyoruz. Şimdi birkaç tanesini açıklayalım;
-Vurmak, itmek, tırmalamak, ısırmak başkalarına zarar vermek yok.
Birçok yanlış davranışı art arda söylemek yerine sadece yaptığı hatalı davranışı söylemelisiniz. Yaptığı hatanın şiddetinin önemi yok, hatalıysa söylemelisiniz. Yapma, dur, hayır demek yerine harekete geçin çocuğunuzun yanına gidip göz teması kurarak yapılan hatanın ne olduğunu ona öğretin. Hatalı davranışı çocuğunuza söyledikten sonra dikkatini başka yöne çekin hadi biraz Legolarla oynayalım gibi.. Onu kandırmak yerine başka uğraşlar bulun. Yeni bir hedef onu yanlış davranıştan uzaklaşmasını sağlayacaktır.
-Ağlayarak, bağırarak konuşmak, tutturmak yok.
Bu dönemde çocuğun kendini ifade becerisi düşüktür tam olarak konuşamadığı için kendini doğru şekilde ifade edemez ağlamak bağırmak onun için bir yaşam tarzı olabilir. Bazen istediği bir şeyi anlatamadığı için, bazen yeni beceriler kazanırken başarısız olduğu için hırçınlaşabilir. Çocuğa burada neden ağlıyorsun diye sormak pek fayda etmez zaten kendini ifade edemeyen çocuğun ihtiyacına çözüm olamazsınız. Yine anneye düşen görev gözlem yapmaktır. Aslında çocuğun ağlaması sana ihtiyacım var demektir. Şefkatinizle sakinleştirerek ona her zaman yanındayım mesajını verebilmelisiniz.
-Eşyaları fırlatmak yok.
Etrafındaki eşyaları, oyuncakları öfkeli şekilde etrafa fırlatıyorsa Çocuklarınıza uzaktan yapma, atma, hayır demenin faydası olmaz. Olay büyümeden yanına gidip göz hizasına inerek “eşyalara zarar vermek yok” diyerek yeni bir amaç edinmesini sağlayın, hadi seninle biraz resim çizelim gibi. Onu kandırmak yerine yanlış davranışı söyleyip onu başka bir uğraşa yönlendirin. Gerçekleştirdiği bütün hatalı davranışlar için bu yöntemi kullanabilirsiniz. Oturduğunuz yerden yönlendirmek yerine harekete geçmek çok daha öğreticidir. Bu haftalık bu kadar, haftaya görüşmek üzere.