Abdullah, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistin ekonomisindeki sorunlara değinerek, "1993 yılında imzalanan Oslo Anlaşması, geçen yılın sonundan bu yana yerel ve yabancı yatırımlardaki yavaşlama, Filistin ekonomisinin zayıflamasına neden oldu" dedi.
Batı Şeria ve Gazze'de üretim maliyetlerindeki yükseliş nedeniyle Filistin'deki iş çevrelerinin tedirgin olduğunu ve yatırım yapmadığını belirten Abdullah, üretilen ürünlerin yurt dışına pazarlanması konusunda da sorunlar yaşandığını, bunun yanı sıra su, elektrik, işçi ücretleri, doğal kaynaklar gibi sahip oldukları üretim girdilerinin de çok maliyetli olduğunu anlattı.
Oslo Anlaşması ve Paris Protokolü'nün ardından Filistin'in doğal kaynaklarının tükendiğini ifade eden Abdullah, "Burada daha çok Filistin yönetiminin sahip olduğu topraklardan söz ediyorum" dedi.
Yatırım yapmak isteyenlerin arsa bulamadığını anlatan Abdullah, "Şirketler uygun fiyata yer bulabilme zorluğuyla karşı karşıya kalıyor. Filistin yönetimine ait, yatırım yapılabilecek yeterli arazi yok. Batı Şeria'da 1 dönüm arazinin fiyatı 1.3 milyon doları geçiyor" diye konuştu.
Fakirlik, işsizlik, enflasyon gibi oranlara bakıldığında, Filistin ekonomisinin sıkıntılı ve kırılgan bir durumda olduğunun görüldüğünü vurgulayan Abdullah, şunları kaydetti:
"Ekonomide belli bir iyileşme olsa bile bu geçici olacaktır. Siyasi alandaki belirsizlik, İsrail-Filistin görüşmelerinde yaşanan durgunluk ve Gazze'de imarın gecikmesi, ekonomik büyümede gerilemenin devam etmesine, işsizlik ve fakirlik oranının artmasına neden olacaktır. Ortada siyasi bir çözüm yok. Hatta ciddi müzakere çabaları da yok. Filistinliler, bazı tavizler vermedikçe İsrail, müzakerelerle ilgilenmiyor. Yerel ekonomi, siyasi çözümlere bağlı ama bu gerçekleşmeyecek."
"Gazze saldırılarının etkisi"
İsrail'in Gazze saldırılarının ekonomiye etkileriyle ilgili de Abdullah, "İsrail'in, geçen yılki saldırılarıyla Filistin ekonomisi hızlıca gerilemeye başladı. İsrail'in Gazze saldırıları, Batı Şeria'ya da ekonomik olarak yansıdı. Yerel ekonomi daraldı" değerlendirmesinde bulundu.
Hükümet kurumlarının ekonomik krizleri yönetemediğini savunan Abdullah, şöyle devam etti:
"Maalesef krizler, çözülmüyor, erteleniyor. Bugün yaşadıklarımız, geçmiş yıllarda çözümün geleceğe ertelenmesi nedeniyledir. Filistin'e ekonomik destek veren ülkeler, ufukta siyasi bir çözüm gözükmeyince yardımlarını azalttı. Başka ülkeler tarafından bütçeye yapılan desteğin de azalması, ekonomiye ek darbe vurdu. Filistin ekonomisinin gelecek aylarda büyük bir çöküntü yaşamasından endişe ediyorum.
Ekonomiyi kurtarabilecek ya da batıracak tek yol siyasi. Hiç bir ekonomik proje ya da yerel piyasaya para sürülmesi gibi girişimler, siyasi durumlar bozuk olduğu müddetçe işe yaramayacaktır. Bence kesin çözüm İsrail'in tamamen Filistin'den çıkması ama tabi bu çözüm hayali... Barış ve istikrar olmadan, Filistin devletinin kontrolünde dünyaya açılan sınır kapılarının olmaması, ekonomik çözümün İsrail'den bağımsız olmasını zorlaştırıyor."
Editör: TE Bilisim
