Bu korkunç ölüm aleti “ihtilalin lanetli kanlı bıçağı” diye tanımlayarak söze başlarsak çok da yerinde olacaktır sanırım. Peki nedir bu alet, ve de bu kadar önemi ve itibarı nedendir, derseniz işte bu sorunun cevabı!

Bu ölüm aletinin ismi “ Giyotin’dir.”

Giyotin, en fazla Fransız İhtilali ile birlikte ve sonrasında yüzyıllarca idam mahkûmlarının başını kesmek amacıyla geliştirilmiş bir çeşit idam aracıdır. İlk kez 25 Nisan 1792 tarihinde Jacques Nicholas Pelletier adlı bir hırsızı idam etmek için kullanılmıştır.

Giyotin, Fransız Devrimi ile adını duyurmuştur. Kendisinden çok önce, Avrupa’nın uzun yıllar kullandığı giyotin benzeri araçlar bulunsa da Fransız yapımı bu makine standart bir idam biçimi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Alet, adını mucidi Joseph-Ignace Guillotin’den alır. Bir doktor olan Guillotin aynı zamanda bir meclis üyesidir. İdam cezalarını infaz etmek için bir makine tasarlar. Amaç daha “insancıl” ve eski rejimden daha modern, daha devrimsel bir idam cezası uygulamaktır.

Fransa’da giyotinden önce soylular genellikle kılıçla ya da baltayla idam ediliyordu. Bunun yanında asılma da yaygın bir idam biçimiydi. Tüm bunların yanında çok acı veren yakılma ve eziyet içeren cezalar da bulunuyordu. Bu, giyotine göre eski ve geri kalmış yöntemlerde idam bir anda gerçekleşmiyor, acı verici bir süreç oluyordu.

20 Mart 1792’de giyotin resmi olarak Fransa’nın idam aleti haline geldi. 1939’da kullanımı durduruldu fakat Fransa’nın 1981’de idam cezasını kaldırmasına dek resmi idam aleti olarak kalmayı sürdürdü. Bu döneme dek idamlar ya giyotinle ya da kurbanlara tüfekle ateş edilerek infaz edilirdi.

Haziran 1793 – Temmuz 1794 arası Fransa’da “Terör Dönemi” ya da kısaca “Terör” olarak adlandırılır. Fransız İhtilali ile Giyotinli idamlar başlar. Böylece Giyotin Terör’ünsimgesi haline gelir. Bu süre boyunca giyotinli idamlar, idam yerine toplanan kalabalığın popüler bir eğlencesi haline gelir. Hatta bu dönemde idam saatlerinin yazılı olduğu programlar satılmaya başlanır.

Her gün gelen izleyiciler en iyi izleme yerlerini öğrenirler. İdamları izlemeleri için ebeveynler, çocuklarını da getirir. Terör’ün bitimiyle bu kalabalıklar aniden dağılır. Aşırı tekrarlar bu ürkütücü eğlenceyi bile sıkıcı hale getirmiştir.Halka açık son idam mahkûmu, 6 cinayet işlemiş EugenWeidmann’dı. 17 Haziran 1939’da şu an Adalet Sarayı olan, fakat o zaman hapishane olarak kullanılan bir binada kafası kesildi. Fransa’da Giyotinle son idam cezası 10 Eylül 1977 yılında Hamida Djandoubi’ye uygulanmıştır. Fransa’da idam cezası 1981 yılında kaldırıldı.

Fransa dışında, 1792’den çok önce giyotin benzeri aletler bulunurdu. Özellikle Avrupa’daki bazı ülkeler, bu modern idam makinesini kullanmayı seçmiştir. Almanya “Fallbeil” (Düşen Balta) isminde idam aleti kullanırdı. Bu alet çeşitli Alman eyaletlerinde 17. yüzyıldan beri kullanılmaktadır. Napolyon Bonapart zamanında geleneksel idam aleti olarak sayılmaktadır. Giyotin ve tüfekle ateş ederek öldürme Almanya’daki legal idam yollarıdır. Almanya’da 1871-1918 arasında, Weimar Cumhuriyeti’nde ise 1919-1933 yılları arasında kullanılmıştır.

Alman Federal Cumhuriyeti’nde 11 Mayıs 1949’da 24 yaşındaki Berthold Wehmeyer adlı mahkûm idam edilir ve bu giyotinli son idam olur. Batı Almanya idam cezasını 1949 yılında kaldırır. Doğu Almanya idam cezasını 1987 yılında, Avusturya ise 1968 yılında kaldırmıştır. İsveç’te ise giyotinli son idam 1910 yılında gerçekleşir.

Amerika Birleşik Devletleri’nde Giyotin hiçbir zaman kullanılmadı. 1996 yılında Georgia Eyaleti’nin meclis üyesi Doug Teper, Elektrikli Sandalye yerine Giyotin kullanımını önerir ve suçlunun organlarının hastalara bağışlanabileceğini söyler. Ancak bu öneri kabul edilmez. (Kaynak: tarihkitabi.com)

Kısacası; Fransız İhtilali ve sonrasında yüzbinlerce insanın kesilen kafalarını adeta kan çiçeği haline getiren Giyotin; “Fransız İhtilali’nin kanlı bıçağı” diye tarihte yerini almıştır.